
Lisa Çalan katliamdan 2 yıl sonra ilk kez ifade verdi
- 09:06 1 Kasım 2017
- Hukuk
Safiye Alagaş
DİYARBAKIR - HDP’nin 5 Haziran 2015 seçim mitingine yönelik bombalı saldırıda yaralanan yönetmen Lisa Çalan gördüğü tedavi nedeniyle ancak 2 yıl sonra ifade verdi. Lisa, patlama öncesi yaşananlardan şöyle bahsetti: “Tanımadığım bir şahıs çay tezgâhına geldi, tezgâhında bulunan adama 20 TL vererek bozdurmasını istedi ve adama göz kırptı. Bu şahıs çay tezgahının yanından gittikten sonra bomba patladı.”
DAİŞ’in Diyarbakır’da 5 Haziran 2015’te HDP’nin seçim mitingine dönük bombalı saldırısı sonucu 5 kişi yaşamını yitirmiş yüzlerce kişi ise yaralanmıştı. Patlama nedeniyle ağır yaralanan ve iki bacağını kaybeden yönetmen Lisa Çalan, olaydan iki yıl sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade verdi. 18 Eylül 2017 tarihinde Diyarbakır Adliyesi’ne gelerek ifade veren Lisa, saat 16.00 sıralarında miting alanına vardığını, miting alanına girerken polis tarafından herhangi bir aramanın yapılmadığını ve herhangi bir kontrol noktasının olmadığını fark ettiğinin altını çizdi.
Miting alanında bulunan diğer kişilerle birlikte şarkılar söyleyip halay çektiğini vurgulayan Lisa, saat 17.00’den sonra alandan ayrılmak üzere hareket ettiğini dile getirdi.
‘Göz kırptı ardından bomba patladı’
Lisa, İstasyon Meydanı’nda bulunan trafoya doğru yöneldiğini, bir müddet yürüdükten sonra trafoya yakın bir yerde bulunan çay tezgâhının orda duraksadığını kaydetti. Lisa, “Duraksamamın sebebi merkezi bir yer olması ve herkesin bu noktada buluşmak istemesiydi. Miting alanında bombanın yerleştirilmiş olduğu çay tezgâhına yaslandım. 5 dakika kadar bu şekilde bekledim. Bu sırada tanımadığım bir şahıs çay tezgâhına geldi, tezgâhda bulunan adama 20 TL vererek bozdurmasını istedi ve göz kırptı. Bende şahsın hareketlerinden tedirgin oldum ancak aklımdan herhangi bir şekilde tezgâhın altındaki bombayı patlatabilecekleri geçmedi. Bu şahıs çay tezgâhından ayrıldıktan sonra patlama gerçekleşti” dedi.
‘Polis hastanede çaycının kapısında bekledi’
Patlamanın ardından hastaneye kaldırıldığını, 2 ay boyunca tedavi gördüğünü, 2 bacağını kaybettiğini dile getiren Lisa ifadesini şöyle sürdürdü: “Olay anında çay tezgahının yanında bulunan ve şahıstan 20 TL alan şahısın olay ile irtibatlı olduğunu düşünüyorum. Bu şahsın ifadesine başvurulmasını talep ediyorum.”
Şüpheli şahıslardan şikayetçi olduğunun altını çizen Lisa, bu şahıslar hakkında soruşturma yürütülerek dava açılmasını talep etti. Lisa, çaycının hastanede polis tarafından korunmasında da şahitlik ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu hususun araştırılmasını talep ediyorum. Olay yerinde gerekli tedbiri almayan polis ile olayı gerçekleştiren Burhan Gök, İlhami Balı, İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Orhan Gönder isimli kişilerden şikâyetçiyim.”
İfade sırasında hazır bulunan Lisa’nın avukatı Ferhat Çelik müvekkilinin yaralanmasına sebep olan kişilerden şikayetçi olduklarını, bu şahıslar hakkında kamu davası açılmasını, davanın şüphelilerin yargılandığı Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile birleştirilmesini talep etti. Ferhat ayrıca olay yerinde çaycılık yapan kişinin ifadesine tekrar başvurulmasını istedi.
Saldırı hakkında…
Diyarbakır 5 Haziran 2015’te HDP’nin gerçekleştirdiği seçim mitingine dönük DAİŞ tarafından bombalı saldırı gerçekleştirildi. Olayda 5 kişi yaşamını yitirdi 210 kişi yaralandı. Olayın ardından gözaltına alınan DAİŞ Üyesi Orhan Gönder ilk ifadesinde İstasyon Meydanı’ndaki çaycı Y.S.Z.i ile irtibatlı olduğunu söyleyerek, "Bombalarla miting alanına giderek önce çöp tenekesine bıraktım. Diğer poşetteki bombalar ile birlikte 'Serdar' kod adlı IŞİD üyesinin Suriye'de tarif ettiği şekilde seyyar çaycıyı buldum. Serdar'ın bildirdiği şifre kelime olarak çaycıya 'Heval' diye seslendim. Çaycı 'Orhan sen misin?' diye karşılık verince etrafa belli etmemek için kahve içip sohbet ettik. Elimdeki bombalı poşeti çaycıya bırakmak istedim. Poşet içinde ne olduğunu soran çocuğa esrar ve para olduğunu söyledim” şekline ifade vermişti. Orhan, saldırıyı Suriye’de bulunan Serdar kod adlı DAİŞ üyesinin talimatıyla gerçekleştirdiğini söyledi. Diyarbakır’da 10 gün kaldığını Bingöl Otel’de konaklandığını söyleyen Orhan, olaydan önce olay yerinde iki kez keşif yaptığını vurguladı.
İftira attım iddiası
11 Haziran 2015 tarihinde ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen Orhan cezaevine götürüldüğü sırada tutukluyu cezaevine götüren komiserin yolda kendisine çaycının gerçekten kendisine yardım edip etmediğini sorduğu iddia edildi. Bunun üzerine Orhan “Onun ilgisi yok. Onunla konuşurken PKK’yi övdüğü için iftira attım” şeklinde konuştuğu iddia edildi. Komiserin Orhan’ın sözlerini soruşturmayı yürüten savcıyı arayarak bildirdi ve orada bulunan 5 polis ile birlikte tutanak tutuldu. Polis "Orhan Gönder isimli şahsı cezaevine sevk ederken yolda ifadesi içerisinde yaralı olan çaycı ile ilgili doğru söyleyip söylemediğini kendisine sorduğumda, 'Çaycının suçu yok. O bu işin içinde değil. Çaycı ile olay yerinde konuştum. PKK'yı savundu. PKK'lı olduğu için ifademde böyle söyledim' dedi” şeklinde tutanak tuttu.
İfadesini neden değiştirdi
Tutanağın ardından 26 Haziran 2015 tarihinde Osmaniye Cezaevi'nde tutuklu bulunan şüpheli Orhan Gönder'in talimat doğrultusunda yeniden ifadesi alındı. Seyyar çaycı Y.S.Z.’nin paketlerde bomba olduğunu bilmediğini belirten Orhan, Y.S.Z. ile bir ilişkisi olmadığını iddia etti. Orhan Gönder'in doğrulanmayan ilk ifadesinden başka kanıt bulunmadığı ileri sürülerek çaycıyla ilgili takipsizlik kararı verildi.
Neden sadece bir aylık HTS kayıtları incelendi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu 11 Haziran 2015 Tarihinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğüne yazı yazarak, Orhan Gönder’in çaycı olan Y.S.Z’nin telefon görüşmelerinin olup olmadığının öğrenilmesi için HST kayıtlarının incelenmesini istedi. Talep üzerine Orhan’ın çaycı Y.S.Z.’nin geçmişe dair son bir aylık HTS kayıtları incelendi ve herhangi bir görüşme gerçekleşmediği yönünde yazı yazıldı. Oysaki HTS kayıtları 5 yıl boyunca kalabiliyor ve incelenebiliyor. Emniyetin neden sadece bir aylık kayıtları incelediği ise soru işareti.
Davanın 7’nci duruşması 2 Kasım’da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.