
Savcılıktan ‘anne’ kelimesine yeni tanım: Örgüt içerisinde sorumlu kişi!
- 09:22 29 Ekim 2017
- Hukuk
Safiye Alagaş
DİYARBAKIR - Siyasi soykırım operasyonları kapsamında haklarında dava açılan Şahcan Tüner ve Sibel İldan’a ilişkin hazırlanan iddianameye telefon mesajlarında geçen ‘anne’ kelimesi de konuldu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına göre ‘anne’; örgüt içerisinde üst derece sorumlu faaliyet yürüten kişi demekmiş.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 14 Haziran’da birçok ilde TJA, DTK, DBP, HDP ve HDK üye ve yöneticilerine yönelik başlatılan operasyon kapsamında gözaltında alınan Şahcan Tüner ve Sibel İldan hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. Şahcan ve Sibel hakkında ‘örgüt üyeliğinden’ 5 yıldan 10 yıla ‘örgüt propagandası’ yapmaktan 6 aydan 2 yıla, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşüne muhalefetten’ ise 1 yıl 6 aydan, 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İkisi hakkında toplam 14 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamenin girişinde KCK sözleşmesinin başlangıç bölümüne ve KCK maddelerine yer verildi. KCK örgütlenmesinde yapılan değişiklikler, KCK örgütlenme sistematiği üst yönetiminin oluşum şekline, KCK sisteminin genel organları anlatıldı. İddianamede ayrıca PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2002 ve 2011 tarihleri arasında çeşitli tarihlerde avukatlarıyla gerçekleştirdiği görüşme notlarına yer verildi. Savcılık hazırladığı iddianamede, PKK’nin kadın yapılanmasının tarihi geçmişine değinerek, feshedilen DÖKH’ü ve KHK ile Kapatılan KJA’yı PKK’nin kadın meclisi olarak ele aldı.
Sibel Yiğitalp ile konuşmak suç!
Sibel İldan’ın 2016 tarihinde yaptığı 9 telefon görüşmesi dinlemeye takılırken, HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ile yaptığı telefon görüşmesi iddianamede suç delili olarak konuldu. Sibel Yiğitalp’in Silbel İldan’ı arayarak, nerede geçtiği belirtilmeyen orman yangınlarını kast etmesi, “Yangınlar çok herhalde” dediği ve Sibel İldan’dan yangın hakkında bilgi alması suç sayıldı.
Sibel İldan’ın HDP’lilerin duruşmalarına katılım için gönderdiği mesaj, Lice’deki yangın nedeniyle yapılacak basın açıklamasına katılım için gönderdiği mesaj, taziye dileklerini iletmek için aradığı arkadaşıyla yaptığı konuşmalar suç delili olarak iddianameye eklendi.
DAİŞ’e karşı yürümek suç sayıldı
Telefon konuşmalarını değerlendiren savcılık, 21 Haziran 2016 tarihinde Lice’de sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini, Sibel’in telefon konuşmalarından operasyonlara karşı canlı kalkan eylemi başlatmak ve yasağa dönük kamuoyu oluşturmak için ilçede çalışma yürüttüğü ve Kobane’de DAİŞ’in saldırılarını protesto yürüyüşüne katılmasını ‘örgüt propagandası’ yapmak olarak nitelendirdi.
Yine 29 Ocak 2016 tarihinde Sur’un Lalebey Mahallesi’nde Eşit Özgür Yurttaş Derneği’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Özgürlük Sosyoloji” isimli kitabında Sibel’in parmak izi bulunduğu iddia edilerek, suç delili sayıldı.
‘Anne' örgüt içerisinde sorumlu
İddianameye Şahcan Tüner’in 26 Haziran 2016 tarihli telefon konuşması da girdi. Savcılık, “Ya Çimen anneler İran Pasajı’nda sizi bekliyor” cümlesindeki ‘anne’ kelimesine yeni bir tanımla getirdi. ‘Anneyi’ örgüt içerisinde sorumlu düzeyinde faaliyet yürüten bir şahıs olarak tanımlayan savcılık, Şahcan’ın örgüt mensuplarıyla ilişkili ve irtibatlı olduğunu iddia etti.
Yine Şahcan’ın farklı bir tarihte yakınına gönderdiği telefon mesajında “Kızların annesi” ibaresinin geçtiğine dikkat çeken savcılık şu değerlendirmede bulundu:
“Kızların annesi ibaresinden kastın PKK/KCK örgütünün kadın yapılanması olan ve içerisinde eylem ve faaliyetlerde bulunan kadınların kastedildiği, ‘kızların annesi’ olarak geçen şahsın ise kadın yapılanmasından sorumlu örgüt mensubu olduğu ve terör örgütünün eylem ve faaliyetleri için kullanılacak olan paranın ihtiyaç duyulan alana aktarımı ile irtibat kurduğu…”
İddianame Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilirken davanın ilk duruşması 30 Ekim tarihinde görülecek.