Nalan Erkem: Böyle bir iddianameyle yargılandığıma inanamıyorum

  • 20:51 25 Ekim 2017
  • Hukuk
İSTANBUL - Hak savunucularının yargılandığı davanın duruşmasında söz alan Helsinki Yurttaşlık Derneği üyesi Nalan Erkem, "Böyle bir iddianameyle yargılandığıma inanamıyorum" dedi. 
 
İstanbul Büyükada’da “Hak savunucularının güvenliği” konulu bir toplantı nedeniyle haklarında dava açılan 8'itutuklu, toplam 11 hak savunucusunun yargılandığı davanın duruşması Helsinki Yurttaşlık Derneği üyesi Nalan Erkem'in savunması ile devam etti. 
 
Nalan savunmasına "Böyle bir iddianameyle karşılaşmak hukukçu olarak çok üzücü. Savcılık makamı hiçbir açıklamayı dikkate almadan bir STK'nın yöneticisini tanık olarak dinlemeden böyle bir iddianameyle karşımıza çıktı" sözleriyle başladı. 
 
HDP üyesi sivil toplum kuruluşlarını tanıtarak, bu kuruluşlarına ulusal çalışmalarını anlatan Nalan, Nisan ayında yaptıkları toplantıda stresle baş etme ve dijital korunmanın en çok talep edilen konulardan olduğunu belirtti. Nalan, "Savcı toplantıyı düzenleyen kuruluşların beyanlarına ragmen bir gizli toplantı olarak düzenlendiğini iddia ediyor. İddianamede gizlilik iddiasını savcılığın gizli tanığı çürütüyor. Açık kapıdan tuvalet kuyruğunda konuşmaları duyduğunu  belirtmiş. Havuza girip çıkanların duş alanların olduğu havuz kenarında camdan ve kapısı açık bir salon mekansal olarak gizli toplantı için imkansız" ifadelerini kullandı. 
 
Nalan  savcılığın toplanmasını istedikleri  delillerin hiç birini toplamadığını söyleyerek, "Toplantı salonunu gösteren kamera kayıtlarını savcılık toplamadı. Gözaltından bir gün önce Bianet'in 100 kişilik yemeğine katıldık. Orada bizim toplantımızdan bahsettik. İnsanları izlemeye davet ettik. Bütün tanıklarımızı ve adreslerini savcılığa sunduk. Hiç birinin ifadesi alınmadı" diye konuştu. 
 
Toplantı boyunca sosyal medya hesabından otelin fotoğraflarını ve adını paylaştığını söyleyen Nalan, "Bu nasıl gizli toplantı.Toplantı boyunca telefonlar açık kapı açık, konuştuklarımiz dışarıdan duyuluyor. Ama toplantının gizli olduğu iddia ediliyor" dedi.
 
Bilgisayarının da usule uygun aranmadığını aktaran Nalan, "Bir mahkeme tutanağını bile delil olarak kabul etmeyen bir soruşturmayla karşı karşıyayız. Avukat olarak yer aldığım Zirve davasında mahkeme tarafından bütün avukatlara dağıtılan belge aleyhime delil olarak konulmuş" şeklinde konuştu. 
 
"Böyle bir iddianame ile yargılandığıma inanamıyorum" diyen Nalan, "Müvekkilimle yaptığım görüşme aleyhime delili olarak konulmuş. Bütün belgeleini sunmama rağmen savcılık dikkate almamış" diye belirtti. Nalan iddianamede şifrelerini vermediğinin yazıldığını hatırlatarak, kendisinden şifre istemediğini, ayrıca hiç bir dijital cihazından şifre olmadığını söyledi. 
 
Mide kanaması geçirdiğini söyleyen Nalan, "Tutuklandıktan sonra iki ay tedaviye erişemedim. 2 ay kanamam devam etti. Doktorların yazdığı ilaçları vermediler" diye yaşadıklarını anlattı. 
 
Nalan'ın savunmasından sonra verilen aranın ardından Veli Acu'nun savunmasına geçildi.