Şehriban Aslan

 

DİYARBAKIR- Ayşe Gökkan hakkında verilen 30 yıl hapis cezasını değerlendiren avukatı Berfin Gökkan, mahkemenin ilk günden bu cezayı vermeye karar verdiğini söyleyerek, adil bir yargılama olmadığını kaydetti. 

 

Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ayşe Gökkan’a mahkeme 30 yıl hapis cezası verdi. 23 celse boyunca sağlıklı bir şekilde savunma hakkını kullanamayan Ayşe, sürekli mahkeme tarafından sabote edildi. Ayşe’nin avukatı Berfin Lütfiye Gökkan verilen cezaya ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

‘Fiziki ve sözlü saldırıda bulunulmuştur’

 

Mahkemenin Ayşe Gökkan davasında tarafsız, bağımsız ve adil bir şekilde dosyaya yaklaşmadığını dile getiren Berfin, mahkemenin kinini, nefretini ve düşüncelerini yansıttığını kaydetti. Berfin, Ayşe’nin 27 Ocak’ta 19’uncu celse ile tutuklanmasına karar verildiğini, 21’inci celsede Kürtçe savunma yapmak istemesi üzerine tercüman taleplerinin reddedildiğini belirtti. Berfin, “Yine 21’inci duruşmada aynı şekilde cezaevinden SEGBİS’le bağlanması gerekirken SEGBİS’in bozuk olduğunu ve bundan kaynaklı bağlanamayacağını söylediler. 22’nci celsede dosyayı takip eden avukatlara, baro başkanına ve baronun yönetim kurulu üyelerine sert ve nezaket kurallarını aşan hareketlerde, fiziki ve sözlü saldırıda bulunulmuştur. Yaklaşık 10 aydır tutuklu olan Ayşe Gökkan mahkeme tarafından saldırılarla beraber etkili bir şekilde dinlenmemiştir” dedi.

 

‘Güya örgütten talimat alıp kaos yarattık’

 

Ayşe’nin tutuklandığı andan itibaren mahkemenin ceza vermekte kararlı olduğunu ifade eden Berfin, “Son celsede savunma yapmadık nedeni de müvekkilimizin adil bir mahkeme tarafından yargılanmamasıdır. En son gelen aşamada mahkeme 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir gizli tanık dinlendirmiştir. Gizli tanık hakkımızda güya örgütten talimat alarak kaos yarattığımızı ve dosyanın tarafı haline getirmeye çalışıldı. Tüm bu hususlara ilişkin savunma vermedik” sözlerine yer verdi.

 

‘Örgüt üyeliği ve yardım etmekten ayrı ayrı ceza verilemez’

 

Berfin, savunma yapmamaları dosyayı istinafa taşımayacakları anlamına gelmediğini ifade ederek, bundan önceki süreçlerde Ayşe’nin tutuklu olmasından kaynaklı AYM’ye üç kere bireysel başvuruda bulunduklarını kaydetti. Berfin, son olarak şu sözlere yer verdi: “Bir bireysel başvurumuz kabul edilmeyerek sonuçlandı ve biz onu AİHM’e taşıdık. Ayrıca Ayşe Gökkan’a hem örgüte yardım etmekten hem de örgüt üyeliğinden ayrı ayrı ceza verilemez. Örgüt üyeliğinden suçlanan biri yardım etmekten suçlanamaz, yardım etmekten suçlanan biri üyelikten cezalandırılamaz. İstinafta bozulacağını düşündüğümüz bir dosyadır.  Ayşe Gökkan’ın ağırlıklı olarak yazdığı yazılar ve basına verdiği demeçler suç olarak görüldü. Bunu zaten gizli saklı bir şekilde yapmamıştır. Topluma açık aleni bir şekilde yapmıştır. Zaten ifade özgürlüğü kapsamında toplantı, gösteri, yürüyüş ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilen deliller dosyada dört, beş klasördür. Birleşen dosyalarda da bir tekrar edilme söz konusudur. Bunlar bir üst mahkemede bozma nedeni olan hususlardır.”