ANKARA - Siyasetçilerin savunmalarıyla bugünkü duruşması sona eren Kobanê Davası’nda söz alan DBP geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Sebehat Tuncel, cezaevinde koşulların düzeltilmediğine dikkat çekerek şu soruyu sordu: “Niye bizi tecrit ve izolasyon altında tutuyorsunuz?” 

 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 5’inci duruşması 3’üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye devam ediliyor.

 

‘Ülkeyi soyup soğana çevirenler kendilerini temize çıkaramazlar’

 

Ara verilen duruşmanın ardından savunmalarına devam eden HDP geçmiş dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay,  aktardığı 16 ölüm vakasına dair resmi bilgilerin ve nesnel hukuksal ölçütlerin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Çağrılarının siyasi bir partinin çağrısı ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu Yargıtay tarafından tescili olduğuna vurgu yapan Günay, tahliye talebinde bulunarak, savunmasını yazılı vererek dosyaya konulmasını çözümlerden çok verdikleri belgelerin dikkate alınmasını istedi.

 

‘Kaldığım cezaevinde şiddete maruz kaldım’

 

Duruşma, DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in söz almasıyla devam etti. Sebahat, “6 aydır savunma için buradayım ama Sibel Akdeniz ile birlikte L3 Cezaevi’nde bulunuyoruz ve bizi arkadaşlarımızın yanına götürmediler. Yazdınız bir sonuç gelmedi. Sizin mahkemeniz bizim L 3’te kalmamızı istediği için ciddi sorunlarla karşılaştık. Orası bir erkek cezaevi. Savunma koşullarımızdan kaynaklı ciddi sorunlar var ama Covid için tedbir alınıyor sözde ama sürekli temas halindeyiz. 6 aydır bu koşullarda tutuluyoruz. Mahkemeniz neden bizi kadın arkadaşlarımızın yanına götürmüyor? Niye bizi tecrit ve izolasyon altında tutuyorsunuz? Ben Kandıra’dan buraya savunma için geldim ama bulunduğum cezaevinde şiddete maruz kaldım. O şiddet uygulayan personel hakkında bir disiplin cezası verilmediği gibi bize ceza verildi. 7 Ağustos’tan beri bilgisayar kullanmıyoruz. Nasıl savunma yapacağız? Ben gelmek istedim siz benim koşullarımı hazırlamadınız” dedi. 

 

‘Savunma hakkı ihlali’

 

Sebahat şöyle devam etti: “Burada ‘bağımsız bir yargılama yapıyoruz’ diyorsunuz. Siz hala bağımsız yargılamanın koşullarını yaratmadınız. Benden savunma istiyorsunuz. Ben bunları çekmek zorunda mıyım? İşkenceye maruz kalmak zorunda mıyım? Ben 5 yıldır rehin tutuluyorum burada.  Benim savunmamı hazırlamam gerekli koşuları hazırlamak sizin göreviniz değil mi? Bizim yaşadığımız bu durumun sorumlusu sizin heyetiniz. Sizin bu davaya yaklaşımınızı gösteriyor. Burada bile biz ayrı yerlerde kalıyoruz. Siz bizim sorunumuzu çözmek istemiyorsunuz. Benden savunma istiyorsunuz,  ben size bu koşullar sağlanmadığı sürece savunma yapmayacağım. HDP gibi bir partiyi yargılamaya cüret ediyorsunuz, bizi sizi reddettiğimiz halde yargılıyorsunuz. O zaman bu koşulları düzeltmek zorundasınız.  Sibel arkadaşımla geçeceğim bir oda yok çünkü cezaevi siyasi bir cezaevi değil. Bizim savunma koşullarımızı hazırlamak zorundasınız.  Bunu hazırlayacak mısınız, hazırlamayacak mısınız? Koşullarımız düzelmediği sürece savunma vermeyeceğiz. Bu savunma hakkı ihlalidir.”

 

Mahkeme, duruşmaya yarına kadar ara verdi.