Sanık avukatı ‘gizli’ ibareli belge sundu okunması istenince geri çekti

  • 13:07 12 Şubat 2020
  • Hukuk
ANKARA - Y.O.’nun davasında konuşan sanık Ömer Faruk A.’nın avukatı Şevket Can Özbay, mahkeme boyunca müşteki avukatlara hakaretlerde bulundu. Sanığın mağdur olduğunu ve ağır tahrik altında bu suçu işlediğini iddia eden Şevket Can Özbay, mahkemeye “gizli” ibareli bir dilekçe sundu ardından dilekçeyi geri çekti.
 
Ömer Faruk A., kardeşi Berkcan A. ve arkadaşı Yunus Emre T. hakkında, Y.O.'yu katletmeye çalışmaları ve sol gözünü kaybetmesine neden oldukları nedeniyle, "kasten öldürme", "kasten yaralamaya teşebbüs" ve "tehdit, hakaret" suçlarından açılan davanın 4’üncü duruşması Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Duruşmaya, Y.O.’nun avukatları, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD),  İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Ankara Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatları katıldı.  Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada sanık Ömer Faruk A., tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, sanık avukatları, sanığın ailesi ve tutuksuz yargılanan sanıklar Yunus Emre T. ve Berkcan A. da duruşmada hazır bulundu.
 
HTS kayıtları eksik gönderilmiş
 
Bir önceki celsede istenen HTS kayıtlarına ilişkin savunma yapan ÇHD’den avukat Gizem Özden, HTS kayıtlarının kendilerine ulaştıklarını ve detaylı olarak incelediklerini belirtti. Sanık Ömer Faruk A.’nın olay saatinde olay yerinde olduğunun kesin olduğunu belirten Gizem “Yunus Emre T.’nin bazı kayıtları eksik gönderilmiş. Mahkemece müzekkere olay tarihini kapsar şekilde yazıldığı halde Berkcan A.‘nın kayıtları 10 Mart 2016 tarihine gönderilmiş, devamı yok. Olay gününü kapsayan kayıtlar yok. Bunlar için tekrar müzekkere yazılmasını talep ediyoruz“ dedi.
 
‘Bunlar kadın haklarını savunmaya geldi ben de erkek haklarını’
 
Sanık avukatı Şevket Can Özbay, müşteki avukatlarının bilirkişi raporlarına itiraz etmesini anlamsız bulduğunu belirterek savunma yaptığı sırada “Bunlar kadın haklarını savunmaya gelmişler biz de erkek haklarını savunmaya geldik” şeklinde konuştu. Ardından müşteki avukatlardan bahsederken sürekli olarak “bunlar” diye hitap etti. Müşteki avukatlar araya girerek kendilerine bu şekilde hitap edilmesinin tutanaklara geçilmesini istedi. Bu sırada sanık avukatı Şevket Can Özbay müşteki avukatlara dönerek “terbiyesiz” diye hakarette bulundu. Ardından müşteki avukatların ve Y.O.’nun basına verdiği demeçlerin sorulmasını isteyen sanık avukatı, “Bunlar kelimesi hoşunuza gitmediyse şunlar diyeceğim” dedi. Mahkeme başkanı ise sanık avukatına “ortamı germeyelim” uyarısında bulundu.
 
Sanık avukatı basında yer alan haberlerden rahatsız oldu!
 
Basında yer alan demeçlerin müşteki avukatlara sorulmasını yineleyen sanık avukatı basında yer alan haberlerle mahkemenin baskı altına alınmaya çalıştığını öne sürdü. Bu sırada mahkeme başkanı “Bunlar beni ilgilendirmiyor. Ben bir yerde haber görmedim” dedi.
 
Müşteki avukat Emrah Yücel, keşif görüntülerinin dosyaya fotoğraf karesi olarak sunulmasını talep etti.
 
Savunmaların ardından apartman yöneticisi M.Ş tanık olarak dinlendi. Ailesini tanıdığını belirten tanık, kamera kayıtlarını 40 gün boyunca sakladıklarını belirterek, “Kamera kaydı ile güncel saat arasında fark vardı. Kamera ileri saati gösteriyordu”  dedi. Mahkeme başkanının bunun sebebini sorması üzerine tanık bu konuda bir bilgisinin olmadığını iddia etti. Öte yandan mahkeme boyunca sanık Ömer Faruk A. sürekli olarak, “Bizi kurtaracak bir şey sunabilir miyim? “ diye araya girmeye çalıştı.
 
Avukat Emrah,  apartman yöneticisi tanık M.Ş.’ye apartmanda görüntü alan kameraların montajının ve teknik bakım, onarım hizmetinin yapılıp yapılmadığını sordu. Tanık bu konuda bir bilgisinin olmadığını ileri sürdü.
 
Sanık avukatı ‘gizli’ ibareli belge sundu okunması istenince geri çekti
 
Ardından sanığın cezaevinden yazılı olarak sunduğu dilekçesi okundu. Kendisine iftira atıldığını öne süren sanık Ömer Faruk A. dilekçesinde daha önceki duruşmalardaki tavırlarından dolayı mahkeme heyetinden özür diledi. Ardından sanık avukatı Şevket dosyaya “gizli” ibareli bir dilekçe sunmak istedi. Hâkim dilekçenin ya geri alınmasını ya da açık olarak okunması gerektiğini belirtti. Bunun ardından sanık avukatı “gizli” ibareli sunduğu belgeyi geri çekti.
 
Sanık mağdurmuş!
 
Sanık avukatı delillerin toplandığını, sanığın ağır tahrik altında bu eylemi gerçekleştirdiğini iddia ederek, tahrik indirimi göze alındığında tutukluluk halinin telafisinin olamayacağını öne sürdü.  Hem eğitim hayatının hem iş hayatının tutukluluk durumundan zarar gördüğünü ileri süren sanık avukatı, sanığın mağdur olduğunu yineleyerek, tahliyesini talep etti.
 
‘İçgüdülere göre oluşan öfke haksız tahrik olarak değerlendirilemez’
 
İHD’li avukat Nilay Nayman haksız tahrik indirim ile dilekçelerini dosyaya sundu. İstinaf kararında kaçırıldıklarına dair kumpas kurulduğuna dair indirim yapılmasından bahsedildiğini ancak haksız tahrik indiriminin haksız fiile dayandırıldığını dile getiren Nilay, Yargıtay’ın bu konuda belirlediği kriterler olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Haksız tahrikte haksız fiil teşkil eden eylemin hukuka aykırılık unsurunu barındırması şarttır. Fiilen haksızlık niteliği değerlendirilirken elbette somut olayın şartları değerlendirilmelidir. Ancak toplumda hoş karşılanmayan, ahlak ya da adaba aykırı her davranışın hukuka aykırı olmayacağı yani haksız fiil sayılmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Haksız tahrik hükümlerinin hukuka aykırı hareket etmeyen bireye karşı işlenen suç hakkında da uygulanması haksız tahrik müessesinin uygulama alanını aşırı derecede genişletir. Çağdaş demokratik bir hukuk düzeninde kişilerin içgüdülerine göre oluşan öfke ve hiddet halleri korunmaz evin önünde arabanın içinde bir müddet bekleyerek pompalı tüfekle ateş etme eylemi bir hiddet halinde değil aksine tasarlama ve öç alma duygusu ile yapılmış bir harekettir.”
 
Duruşma ertelendi
 
Mahkeme heyeti GPS ve WAP kayıtlarının getirilmesine ilişkin talebin kabul edilmesine, bilirkişinin gelecek duruşmada dinlenilmesine ve sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 11 Mart’a erteledi.