Ankara'da MESEM protestosu: Böylesi bir hayat istemiyoruz

  • 19:35 22 Aralık 2025
  • Güncel
ANKARA  - MESEM’de çalışırken hayatın kaybeden çocuklara dair bakanlık önünde yapılan protestoda, bakanlığın çocuk işçi sayısının arttırmayı hedeflediği belirterek, "Böylesi bir hayatı istemiyoruz" sözleriyle tepki gösterildi.
 
Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelen gençlik örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, çocukların Mesleki Eğitim Merkezleri'nde (MESEM) çalışırken hayatını kaybetmesini protesto etti. Eylemde katledilen çocuk işçilerin isimlerinin ve fotoğraflarının olduğu dövizler taşındı. Sık sık “Katledilen çocuklar isyanımızdır”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz” sloganlarının atıldığı eylemde kitle adına basın açıklamasını Arda Özbayır okudu.
 
Açıklamada 2025 yılında şu ana kadar en az 91 çocuğun çalışırken katledildiği aktarıldı. Son günlerde yaşanan çocuk işçi katlimları sıralanan açıklamada, çocukların ayrıca çalışırken cinsel tacize uğradığı vurgulanarak, “MESEM'lerde merdiven altı atölyelerde, fabrikalarda, tarlalarda devlet eliyle aklanmaya çalışan çocuk işçiliğin yarattığı tablo gayet açık. Sermayenin kârını arttırmak için gereken işgücü: güvensiz koşullarda çalışan çocuklar, kadınlar, işçiler ve göçmenlerin kanıyla karşılaşıyor. Öğrenciler her geçen gün geleceksizleştirilirken, devlet eğitimi sermayenin çıkarları için organize etmeye devam ediyor. MESEM denen sömürü çarkının bir dişlisi ise, henüz lisede meslek öğrenmeye giden öğrencileri 11 bin tl karşılığında ölüme sürüklüyor” denildi. 
 
‘Bakanlık çocuk işçi sayısını artırmayı hedefliyor’
 
Yaşanan çocuk işçi katliamlarına rağmen bakanlığın, çocuk işçi sayısını arttırmayı hedeflediğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu düzen bizi yaşamaya değil sadece hayatta kalmaya mahkum ediyor. Emekçiler yoksulluk altında eziliyor, güvencesiz koşullarda çalışıyor, ölüyorlar; haklarını aradıklarında grevleri yasaklanıyor. Kadınlar her gün katlediliyor, hem işte hem evde çifte sömürüye maruz kalıyor, tacize uğruyor; failleri ise cezasız kalıyor. LGBTİ+ların varoluşları dahi yasaklanmaya çalışılıyor. Binlerce insanın ölümüne yol açan deprem suçluları daha yargılanmadan salıverilmek isteniyor. Topraklarını, hayatlarını savunan köylüler jandarmayla karşı karşıya kalıyor, sermaye doğanın her karışını yağmalıyor. Katliamların hesabını soran, 'insanca yaşamak istiyoruz' diyen öğrenciler tutuklanıyor. Böylesi bir hayatı istemiyoruz, özgür bir yaşamı kurmak için mücadeleyi büyütüyoruz.”
 
Açıklama, çocuk işçi cinayetlerine karşı mücadele çağrısı ile sonlandı.