Derya Ren 

 

RIHA - İmralı ruhu, Riha’daki halk buluşmalarında farklı halkları ve inançları bir araya getirerek umut ve dayanışma mesajları verdi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerisiyle Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) tarafından Kürdistan’ın 22 merkezinde planlanan “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında dün Riha’nın Hewag ve Weranşar ilçelerinde halk buluşmaları gerçekleştirildi. Buluşmaya, İmralı Cezaevi’nde bir süre kalan Çetin Arkaş, Asrın Hukuk Bürosu’ndan Raziye Öztürk ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata katıldı. Gerçekleşen buluşmaların ilki Hewag’da, diğeri ise Weranşar’da yapıldı.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın memleketi olan Riha’daki buluşmalar, halkta bir umut yaratırken, buluşmalara günler kala yurttaşların dilinde şu sözler, yaşanan gerçekliği ortaya koymaya yetiyordu: “Şimdi Apo’yla kalanlar gelecek, sonra kendisi gelecek.”

 

Programa katılanlar için de, Riha’ya gelmenin yükü ağır ve bir o kadar anlam doluydu. Çünkü kent tarihten bu yana farklı halklara beşiklik etti ve birçok öncünün bu kentte yetişmesine ve tarihe yön vermesine vesile oldu.

 

Hewag

 

Hewag’daki buluşmayı takip etmek için erkenden yola çıkıyoruz. Buluşmanın yapılacağı salona vardığımızda, daha erken olmasına rağmen yüzlerce kişinin soğuk havaya aldırış etmeden dışarıda karşılama için beklediğini görüyoruz. Araçtan iner inmez yanımıza doğru yönelenler oluyor. Sonra bize bakıp hayıflanıyorlar, “Çetin heval sandık” diyorlar. Araçtan iniyoruz, salona geçmeden önce biraz dışarıdaki atmosferi hissetmek ve gelen yurttaşların duygularını paylaşmak istiyoruz.

 

‘Hemşerimin arkadaşı geliyor’

 

 

Bir annenin yanına yaklaşıp, “Yadê Rojbaş” diyorum. Dönüp bakıyor, “Rojbaş” diyor gülen gözlerle. Konuşmama fırsat vermeden, Xelfetî’den geldiğini, Türkmen olduğunu belirtiyor. Gülen gözleriyle göz kırparak, “Hemşerimin arkadaşı geliyor.” O an annenin hissettiği duyguları hissetmeye çalışıyorum. Halkların bir arada yaşamasının somut halini görüyorum.

 

Öte yandan Semsûr’dan toplantının olacağını duyanlar da gelmiş durumda. Birçoğunu gittiğim programdan tanıyorum. Bir anne gülerek, “Hak’tan yanayız biz, Xızır onun yardımcısı olsun, onun kokusu arkadaşından gelir diye gelip görmek istedim” diyor.

 

Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı

 

Bir süre sonra araç geliyor ve Çetin Arkaş iniyor. O an zılgıtlar, alkışlar ve “Bijî Serok Apo” sloganları yükseliyor. Anneler saatlerdir kucaklarında taşıdıkları çiçekleri ona uzatıyor. Çetin Arkaş’ın herkesle tokalaşmasıyla salona geçiliyor. Salonda Kürt Halk Önderi’nin fotoğrafı, gelenleri karşılıyor.

 

Konuşmalar başlayınca herkesin gözleri Çetin Arkaş’a çevriliyor. O, “İmralı’dan selam getirdim” diyerek konuşmasına başlıyor ve alkış tufanı kopuyor. Dakikalarca, “Bê Serok jiyan nabe” sloganları yankılanıyor. Ardından, Abdullah Öcalan’ın fotoğrafına bakıp, “Fotoğrafın değil, kendisinin artık burada olması lazım” diyor. Çetin Arkaş’ın konuşması devam ettikçe herkesin adeta bir heykel gibi dinlemeye ve izlemeye başladığını gözlemliyorum. Salondan tek bir kıpırdama duyulmuyor, herkes pür dikkat.

 

 

Buluşma sonrasında katılanlara soruyorum, “Nasıl geçti?” diye. Bir genç gülerek, “Daha da kudretlendi durumumuz” diyor. Annelerin yüzündeki sabah gördüğüm soru dolu hallerinin, toplantıdan sonra umuda dönüşünün bir portresini görüyorum. Çocuk, yaşlı, genç herkesle fotoğraf çektiren Çetin Arkaş’a, böylesi buluşmaların daha çok yapılması gerektiği vurgusu yapılıyor.

 

Ardından Weranşar’daki buluşmaya yetişmek için yola koyuluyoruz.

 

Weranşar

 

Buluşmanın yapılacağı Weranşar Belediye Konferans Salonu’na vardığımızda, İmralı’dan geçtiğimiz aylarda tahliye olan Veysi Aktaş’ın kardeşi ile birlikte kadınlar bizi karşılıyor. Salonun giriş kapısında bekleyen kadınlar arasında Êzidî kadınların olması dikkatimi çekiyor.

 

Kısa bir süre geçmeden, Çetin Arkaş geliyor ve Hewag’taki gibi büyük bir coşku, heyecan ve çiçeklerle karşılanıyor. Yine hep bir ağızdan “Biji Serok Apo” sloganları yükseliyor.

 

Meraklı bekleyiş gülümsemeye dönüşüyor

 

 

Salona hızlı bir şekilde geçiliyor. Yine Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı ve “Bê Serok jiyan nabe” yazılı dev pankart bizi karşılıyor. Salondaki heyecanlı ve meraklı bekleyiş, konuşmaların başlaması ve İmralı’dan gelen selamla yerini kocaman gülümsemelere bırakıyor. Konuşmalar, kafalarda oluşan soru işaretlerine cevap olmaya çalışırken, toplantı öncesindeki meraklı bekleyişlere de yanıt veriyor.

 

İmralı ruhu

 

Riha’da gerçekleşen her iki halk buluşması, gazetecilik hayatımda katıldığım nadir programlardan biri oldu. Toplantılarda hem halkların hem de farklı inançların bir arada yaşama iradesinin ve aynı zamanda tek bir taleple nasıl ortaklaştıklarının ifadesini gördüm. İmralı ruhu, bir kez daha halkları ve inançları birleştirdi.