Cizîr sokağa çıkma yasağının 10’uncu yılında katledilenler anıldı

  • 15:38 14 Aralık 2025
  • Güncel
ŞIRNEX – Cizîr’de 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması ve mezarlık ziyareti gerçekleştirildi. Açıklamada, barışın sağlanması için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün şart olduğu vurgulandı.
 
Şirnex’in Cizîr ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 288 kişinin katledildiği sokağa çıkma yasaklarının 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla ilçede bulunan Asri Mezarlığı’nda anma ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde gerçekleşen anmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşsözcüsü ve Şirnex Milletvekili Ayşegül Doğan, çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisinin yanı sıra yurttaşlar katıldı. Basın metnini DEM Parti Cizîr İlçe Eşbaşkanı Filiz Acu okudu.
 
‘Sokağa çıkma yasağı halk üzerinde çok ağır bir etki yarattı’
 
Tarihte toplumsal yaşamı derinden etkileyen belirli dönemler olduğunu belirten Filiz Acu, Cizîr’de ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının da bunlardan biri olduğunu vurguladı. Filiz Acu, “Bugün Cizîr’de ilan edilen sokağa çıkma yasağının yıl dönümüdür. Aralık 2015’te Şırnak Valiliği tarafından Cizîr’de ilan edilen bu sokağa çıkma yasağı, Cizîr halkı, Kürt halkı ve Türkiye halkı üzerinde çok ağır bir etki yaratmıştır. Çözüm ve diyalog sürecinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte bölge savaş ve çatışmalarla boğuşmaya başlamıştır” dedi.
 
‘Yüzlerce sivil katledildi’
 
2015 ve 2016 yılları arasında Kürdistan’ın birçok kent ve bölgesinde sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiğini hatırlatan Filiz Acu, “Birçok insan hakları örgütünün raporlarına göre, Cizîr’de aylarca süren ağır askeri operasyonlar özellikle ilçenin eski yerleşim alanlarında büyük yıkıma neden olmuştur. Bu abluka sürecinde çatışmalar yaşanmış, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere yüzlerce sivil katledilmiştir. İlçenin büyük bir bölümü ağır hasar görmüş; yurttaşların evleri, altyapı, okullar ve ibadethaneler ya tahrip edilmiş ya da tamamen yıkılmıştır. Şehir büyük ölçüde harabeye dönmüştür. Sokağa çıkma yasakları sırasında temel ihtiyaçlara dahi erişim engellenmiştir. O döneme ait raporlara göre, yaralıların hastaneye ulaştıklarında durumları kritik seviyedeydi. Birçok yurttaş, tedavi edilmedikleri ve hastaneye götürülmelerinin engellenmesi nedeniyle yaşamını yitirmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Barışı sağlamak için Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü şarttır’
 
Türkiye ve Kürdistan’da Barış ve Demokratik Toplum sürecinin devam ettiğine dikkat çeken Filiz Acu, “Geçmişte yaşanan adaletsizliklerden, haksızlıklardan, savaşlardan ve çatışmalardan dersler çıkarılmalıdır. Türk devleti ve toplumu, Barış ve Demokratik Toplum’u inşa etme çabalarını güçlendirmelidir. Barışın sağlanabilmesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün gerçekleştirilmesi şarttır” çağrısında bulundu. 
 
Açıklamanın ardından ailelerin de katılımıyla mezarlık ziyareti gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından anma, okunan dualarla sona buldu.