Kadınların gündemi: Adalet, barış ve onurlu yaşam

  • 09:01 10 Ekim 2025
  • Güncel
 
İZMİR – 1 Ekim’de Meclis’in açılmasıyla birlikte, kadınlar ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal krizlere dikkat çekerek; barışın sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ekonomik krize karşı etkili çözüm politikalarının geliştirilmesi taleplerinde bulundu. 
 
1 Ekim itibariyle Meclis, 28’nci dönemin 4’ncü yasama yılına girdi. Bu yeni döneme, İzmir’in Konak ilçesinde yaşayan kadınlarda yeni yasama yılına ilişkin taleplerini dile getirdi. Mahallelerde mikrofon uzattığımız kadınlar, artan yoksulluk, kadına yönelik şiddet ve adaletsizliğe dikkat çekti. Kadınların, gündeminde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı da yer tutarken, kadınlar, meclisin bu yasama yılında artık bu sorunları görmezden gelmemesi gerektiğini vurgu yaptı.
 
‘Kadınların üzerinde çok fazla yük var’
 
Dilan Yılmaz, ülkede yaşanan yoksulluk sorununun en çok kadınları etkilediğini belirterek, savaşların yoksulluğun en büyük nedeni olduğunu ifade etti. Dilan Yılmaz, “Şu an Filistin'de devam eden bir savaş var ve kadınların üzerinde çok fazla yük var. Bunun dışında kadınlar ruh sağlığı problemleri yaşıyor. Çünkü sermaye, kadınları da erkekleri de sömürüyor ama kadınlar hem işte çalışıyor, hem sokakta çalışıyor, hem de evde çalışıyor. Çalışan anneler hem çocuğuna bakıyor hem de iş yerlerinde çalışmak zorunda. Çünkü geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Yoksulluk ve geçim sıkıntısı, ruhsal problemlere sebep oluyor ve ev içi şiddeti artırıyor. Ev içi şiddet çok arttı. Kadınlar ekonomik şiddete maruz kalıyor, psikolojik şiddete maruz kalıyor. O yüzden kadınların gündemlerinde ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet ve yoksulluk var” dedi.
 
‘Savaşsız, barış içinde yaşamak istiyoruz’
 
Meclis’te öncelikli olarak yoksulluğun ve geçim sıkıntısının konuşulması gerektiğini dile getiren Dilan Yılmaz, “Meclisteki milletvekillerine sonuçta biz oy veriyoruz ve orada bizim sesimiz olmalarını istiyoruz. O yüzden atılan adımlar çok değerli olacak. Şu anda bir çalışanın aylık masrafı, asgari ücretin çok üstünde ve 22 bin TL asgari ücret konuşulmalı, asgari ücrete zam yapılmalı. Kadınların iş yükü altında çok ezildiği konuşulmalı. Ev içi emek ücretlendirilmeli. Ev hanımlığı diyoruz mesela ama aslında yapılan şey ev işçiliği. Bunlar çok önemli. Bunun dışında kadına şiddet konuşulmalı. Kadına şiddet nasıl azaltılabilir? Kadın cinayetleri nasıl önlenebilir? Neden failler hep eski eşimiz, babamız, kocamız? Neden biz sokakta yürürken güvende değiliz? Neden hep korkuyla yaşıyoruz ve cesurca sokağa çıkamıyoruz? Bunların sesi olmak çok önemli. Kadınların gündeminde barış da kesinlikle var. Çünkü dediğim gibi, savaş en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Yüzyıllardır devam eden savaşlardan hep kadınlar etkileniyor. Mesela savaşlardan sonra hastalıklar başlıyor, temiz suya erişim azalıyor, kadınlar hijyen koşullarına ulaşamıyor. Dolayısıyla biz, savaşsız, barış içinde, huzur içinde kadınların ve çocukların yaşamasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Barışı istiyoruz ama tek taraflı hiçbir şey olmuyor’
 
İlk olarak ekonomi sorununun çözülmesi gerektiğini söyleyen Hacire Alp, insanların bu konuda çok zorlandığını dile getirdi. Artan erkek şiddetine dikkat çeken Hacire Alp, “Her gün kadın katliamı haberleriyle gözümüzü açıyoruz, gözümüzü kapatıyoruz. Yani bu devletin buna bir ‘dur’ demesi gerekiyor. Bunun üzerinde çok durması gerekiyor. Bir insanın hayatı bu kadar basit olamaz, bu kadar ucuz olamaz. Bir kadın olarak tabii ki de bunları gördüğümüzde çok üzülüyoruz ama elimizden hiçbir şey gelmiyor. Ben de bir kadınım. O kadın onu yaşadı, belki yarın ben de bunu yaşarım. Yani insan bunu da düşünüyor. Sonuçta kendin için, karşındaki için, evladın için endişeleniyorsun, korkuların oluyor. Barışı istiyoruz ama şimdi tek taraflı hiçbir şey olmuyor. Her şey karşılıklı. Zaten barış olsa, sevgi olsa, hoşgörü olsa, dünya bu hale gelmeyecek. Meclisin temel gündemlerinde bunlar olmalı” ifadelerini kullandı.
 
‘En büyük isteğimiz, Önderliğimizin dışarı çıkmasıdır’
 
Barışın kapılarının açılmasını istediğini söyleyen Hanım Akyüz, meclisin çalışmalarının bu konuda olmasının önemini vurgulayarak, “Gençlerimiz, çocuklarımızın barışı görmesini istiyoruz. Artık zorluk yaşamasınlar, savaş görmesinler. Abdullah Öcalan’ın çıkmasını istiyoruz. Tutsaklar da haksız yere tutuluyor cezaevinde. En büyük isteğimiz, Önderliğimizin dışarı çıkmasıdır” diye konuştu.
 
‘Barışın gelmesini umut ediyoruz’
 
Kadınların en temel gündeminin barış olduğunu dile getiren Sultan Uğur, “Tutsaklar boşu boşuna cezaevinde kalıyor. Meclis’in bu konuda çalışmasını istiyoruz. Kürt kadınları olarak barışın gelmesini umut ediyoruz. Artık savaş olmasın. Türkler ve Kürtler olarak bir olalım istiyoruz. Biz de statü sahibi olalım istiyoruz. Üzerimizdeki baskılar kalksın. Barışın olması için güzellikle konuşulması gerekiyor. Artık yeter” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kürtlerin statü sahibi olmasını istiyoruz’
 
Meclis’ten barışı istediğini vurgulayan Saviya Seyhan, “İnsanların birbiriyle iyi anlaşmasını istiyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri de tabii ki ekonomik kriz. Her şey çok pahalı, alamıyoruz. Çalışıyoruz, çocuklarımıza bakmak için ama işimiz çok zor. Eziyet görüyoruz resmen burada. Kürtlerin statü sahibi olması için yasaların gelmesi gerekiyor. İnsanlıkları varsa bunları yaparlar” diye konuştu.
 
‘Meclis’in başladığı süreci tamamlamasını istiyoruz’
 
Rahime Kahraman, herkesin eşit şartlarda yaşamasını istediğini ifade ederek, “Meclis’ten en büyük isteğimiz barıştır; gündemimizde barış var. Herkesin eşit olmasını istiyoruz. Kürtçe’nin de resmî dil olarak kabul edilmesini istiyoruz. 26 senedir buradayım ama doktora gidip konuşamıyorum. Birileri benimle geliyor ki cevabımı ancak verebileyim. Kan dökülmesin istiyoruz. Anneler artık ağlamasın. Meclis’in başladığı süreci tamamlamasını istiyorum. Gözümüz barışın gelmesinde, barışı bekliyoruz. Meclis’tekiler barış üzerine konuşsunlar. Milletvekilleri, şu gençler için de bir çare bulsun. Gençlerin hepsi kötü bir yola sürükleniyor. Bu konunun üzerinde acil olarak durulması gerekiyor” diye ifade etti.
 
‘Gündemde kadın katliamları bulunmalı’
 
Tek başına emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını belirten Emine Gedik de ekonomik krize ve artan erkek şiddetine dikkat çekerek, “Geçinemiyoruz. Yani gündemde kesinlikle kadın katliamları bulunmalı. Ekonomik sorunlarla da baş etmeye çalışıyoruz. Ama genel olarak iyi değiliz” sözlerini kullandı. 
 
‘Meclis, uyuşturucu sorununu gündeme almalı’
 
Son dönemlerde uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasına değinen Kamile Akman, meclisin bu konu üzerinde durmasını dile getirerek, “Gençler ne için intihar ediyor? Gençler ne için içiyor? Nereden getiriyor? Ne yapıyor? Nereden para kazanıyor? Her şey zor artık bu zamanda. Kimse buna ‘dur’ demiyor. Anneler, ellerindeki parayı oradan buradan topluyor ama çocuğu, annesinin elindeki parayı alıp uyuşturucu alıyor. Her yerde yani ölüm var” diye belirtti.
 
‘Her yerde barış olsun’
 
Gençlerin yaşadığı uyuşturucu bağımlılığı sorununda yeterince önlem alınmadığını vurgulayan Kamile Akman, “Yok, içmeyin diyorlar ama işlerine geliyor. Polis ne yapıyor? Duymazlıktan geliyor. Olan fakirlere oluyor, çocuklara oluyor, gençlere oluyor. Vekiller, bakanlar, büyükler, hepsi bunları görmezden geliyor. Göz göre göre anneler ağlıyor. Sorunumuz uyuşturucu bu mahallede. Bu süreçte barış olmalı zaten. Her yerde barış olsun. Katliam olmasın, zarar olmasın. Kimseye, hiç kimseye zarar olmasın. Savaş da oluyor ama kimse dur demiyor. O kadar insan öldü, o kadar bebek öldü, insanlar öldü, gençler öldü. Barış olursa, ülke, dünya güzel olur” şeklinde konuştu.