Derya Ren

 

HABER MERKEZİ - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve sonrasında gelişen sürecin Mısır’a nasıl yansıdığını değerlendiren MSD Mısır Eş Sözcüsü Leyla Siwar, “Burada yaşayan ve Sayın Abdullah Öcalan’ı okuyan birçok düşünür, bu çağrının tüm Orta Doğu halklarına barış getireceğini savunuyorlar. Ancak Orta Doğu barışının Kürt sorununun çözümüyle sağlanacağına inanıyorlar” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve sonrasındaki süreç Kürdistan ve Türkiye’de olumlu bir hava yaratırken, bununla birlikte Orta Doğu’da bulunan diğer ülkelerde de umutları arttırmış durumda. Türkiye ile diplomaside gerginlik içinde olan ülkelerden bir tanesi olan Mısır’da da halklar yapılan çağrının ve beraberinde gelişen sürecin tüm Orta Doğu halklarına barış getireceği inancında.

 

Mısırlı kadınların mücadelesi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ve devamında gelişen sürecin Mısır’da nasıl karşılandığına dair Suriye Demokratik Meclisleri (MSD)  Mısır Eş Sözcüsü Leyla Siwar JINNEWS’e konuştu.

 

Mısır’da kadın mücadelesi

 

Her ülkede ve coğrafyada kadınların mücadelesinin farklı bir boyutta olduğunu söyleyen Leyla Siwar, toplumun farklılıkları ve yaşam tarzına göre değişkenlik gösterdiğini kaydetti. Leyla Siwar, “Mısırlı kadınlar ve Kürt kadınlar birbirinden çok farklı. Mısır’da kadınlar belli başlı hakları elde etmiş durumda. Kurumlarda kadınlara kimi haklar tanınmış ancak bunların uygulanması boyutunda kimi eksiklikler yaşanıyor. Kadının kimliğini tanıma var, ancak Kürt kadınlar hala kimlik mücadelesi veriyor. Öte yandan Mısır’da kadınlar kendi kimlikleri üzerinde çocuklarını kaydedebiliyorlar. Ama hala birçok ülkede bu hak tanınmamış durumda. Ülkenin yönetimi noktasında da kadınların geldiği bir aşama var” dedi.

 

‘Kadın mücadelesi birdir’

 

Toplumsal kodların hala varlık gösterdiğinin altını çizen Leyla Siwar, “Mısır’da kadınlar erkek egemen zihniyetin kadına olan bakışını değiştirmek için mücadelesini sürdürüyor. Mısır’da kadınlar bir bütünen özgürlüklerini elde etti diyemeyiz ama elde etmiş oldukları bir başarı var. Şöyle bir gerçeklik var kadının mücadelesi birdir. Ve öğrendiğimiz tecrübelerle birbirimizi daha da büyütüp geliştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

 

‘Kadınlar Mısır’da siyasette yer alıyorlar’

 

Leyla Siwar, Mısır’da kadınların her alanda kurumlaşmalarını oluşturduklarını ve bunun da mücadeleye büyük bir etki ettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Devlet kurumlarında da kadınların belli bir yeri var. Daha önce kadınların siyasette yer almasına sıcak bakılmıyordu ama şuan baktığımız zaman kadınlar Mısır’da siyaset alanında yer alıyorlar ve kendi sözlerini söyleyebiliyorlar. Yeterli mi elbette yeterli değil ancak bu bir başlangıçtır. Orta Doğu’da yaşadığımız gerçekliğini unutmamak lazım çünkü, demokrasi konusunda hala çok eksiklikler var. Bunun kadın boyutu da çok farklı ilerliyor. Kadınların bu sorunlara ve elde etmiş oldukları kazanımlar için bir strateji oluşturmaları gerekiyor.”

 

Türkiye’nin Mısır’a etkisi

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu “Barış ve Demokratik Toplum Çağırsı”nın Mısır’da olumlu bir şekilde karşılandığına işaret eden Leyla Siwar, “Eğer Türkiye’de barış ve demokrasi ortamı oluşursa tüm Orta Doğu bundan etkilenecektir. Mısır’ın Türkiye ile yaşadığı tecrübe acılarla dolu bir tecrübe oldu. Türkiye, Mısır başta olmak üzere birçok Arap ülkesinin içi işlerine karıştı ve karışıklık yarattı. Türkiye’nin Mısır’da da Müslüm Kardeşleri desteklemesiyle, ülkede büyük acılar yaşandı. Müslüman kardeşlerin iktidara gelmesiyle birlikte Mısır halkının büyük acılar yaşamasına neden oldu. Türkiye’nin Misak-i Milli ve Osmanlı hilafeti projesinin tehlikelerini görüyor. Bundan kaynaklı Mısır, Türkiye’nin diplomasi tekliflerini red etti. Ekonomik olarak evet bazı girişimler oldu. Ancak Türkiye’ye güven noktası çok azami seviyede” diye konuştu.

 

Mısır’da 27 Şubat çağrısının etkileri

 

Leyla Siwar, Türkiye’nin Arap ülkeleri içerisinde etkisini arttırmaya yönelik politikaları devreye koyduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin içte barışı sağlama durumunda, dışta da büyük etkisini gösterecektir. Mısır halkı da barışın sağlanması durumunda Türkiye’ye karşı olan tepkilerin ve tutumlarında da bir değişikliğe gidecektir. Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu çağrıyı, demokratik buluyorlar. Ve Ortadoğu’da böylesi bir çağrıya ihtiyaç duyduklarını dile getiriyorlar. Kanaat önderleri, siyasetçiler, sanatçılar da başlayan süreci yakından takip ediyorlar ve olumlu bir şekilde sonuca ulaşmasını istiyorlar. Burada yaşayan ve Sayın Abdullah Öcalan’ı okuyan birçok düşünür, bu çağrının tüm Orta Doğu halklarına barış getireceğini savunuyorlar. Ancak Orta Doğu barışının Kürt sorununun çözümüyle sağlanacağına inanıyorlar” dedi.

 

‘Abdullah Öcalan’ın projesi halklara umut oluyor’

 

“Mısır halkı Sayın Abdullah Öcalan esir düştüğü zamanda, Türkiye’nin tutumunu sert bir şekilde eleştirmişti” diyen Leyla Siwar, son olarak şunları söyledi: “Birçok yazar o süreçte kimi eserler de kaleme almışlar. Ve Kürt sorunun çözümü noktasında da birçok insiyatif kurulmuş. Ve Kürt sorunun çatışma yerine diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği noktasında fikirlerini belirtiyorlar. 2011 yılından bu yana Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler Sayın Abdullah Öcalan’ın sunmuş olduğu sistemin ne kadar hayati bir düzeyde olduğunu ortaya çıkardı. Egemenlerin Ortadoğu üzerinde devreye koymaya çalıştığı projelerin halkın yararına olmayacağını biliyorlar. Ve bu projelerden kaynaklı birçok ülke yıkılma yüz yüze. Bundan kaynaklı da Abdulllah Öcalan’ın sunmuş olduğu proje tüm halklar için umut niteliği taşıyor.”