
‘Dünyayı biz gençler kurtaracağız
- 09:02 18 Haziran 2025
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Gençliğin toplumun “isyanına” öncülük ettiğini vurgulayan gençlik örgütleri, “Dünyayı biz gençler kurtaracağız” sözleriyle sürecin barışa evrilmesi için gençlerle birlikte ortak mücadele hattını büyüteceklerini söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, İstanbul 15-16 tarihleri arasında “Gençlik ve Demokratik Toplum” şiarıyla iki günlük konferans gerçekleştirdi. Konferansa her kesimden çok sayıda gençlik örgütü temsilcisi katıldı. Konferansta, demokratik ve özgür bir toplum inşası, demokratik bir Cumhuriyet için mücadele yöntemleri, kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite ile barış zemini için birleşik mücadele hatları başta olmak üzere birçok konu başlığı ele alındı. Konferansta öne çıkan mesaj ise, iktidarın yürüttüğü her politikaya karşı birleşik mücadelenin gerekliliği oldu.
Gençlik örgütü temsilcileri sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Gençlik toplumsal isyana öncülük etti
Özgürlükçü Gençlik Merkez Koordinasyonu üyesi Beyda Ceylan, iktidarın politikalarından dolayı gençlerin “öfkeli” olduğunu söyledi. Özellikle üniversitelerde gençlerin örgütlenmesinin önemine dikkat çeken Beyda Ceylan, “19 Mart’tan sonra öfke dolu bir gençlik ile karşı karşıya kaldık. Gençlik toplumsal isyana öncülük etti.
Üniversitelerinden ve kampüslerinden çıkarak ortak öfkeye sahip olduklarını gösterdiler. Üniversitelerde işçileştirilen bir gençlik var. Buna karşı bir öfkenin açığa çıktığını gördük. Biz de, açığa çıkan bu öfkenin örgütlenmesinden sorumluyuz. Yoksullaştırılmaya, işçileştirilmeye karşı sosyal hak taleplerimiz var. Üniversitelerimizi özgürleştirmek ve demokratikleştirmek istiyoruz. Üniversitelerde taşan öfkeleri buluşturma gibi bir sorumluluğumuz var.
İktidara karşı halkçı bir direnişin örgütlenmesi gerekiyor. Bu direniş demokratik halkçı bir niteliğe bürünmeli. Burada Kürt halkı ile birlikte kadınların, gençlerin ortak bir mücadele perspektifi ile iktidar olması gerekiyor. Var olan iktidarın yerine halkçı ve demokratik bir cumhuriyette bizim belirleyici olduğumuz, bizim iktidarda olduğumuz bir yönetimin kurulması gerekiyor. Bizler doğa talanına karşı yaşam alanı savunuyoruz” dedi.
İktidarın 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiğini anımsatan Beyda Ceylan, “Kadınlara yönelik erkek şiddetin iktidar eliyle artırıldığını görüyoruz. Bu gelecek için kadınların beden emeklerinin tahakküm altına alınması demek oluyor. Yeni işçiler oluşturabilmek için, iş gücünden güvensiz bir şekilde faydalanmak için kadın bedeni hedef alınıyor. Kadınların özgürleşmesi ve haklarını eline alması, bunun karşısında bir dinamik olarak yer alıyor. Biz gençler tüm bu dinamiklerle ortak bir mücadele ile demokratik bir cumhuriyet için de mücadele ediyoruz. İktidar günden güne ilerlerken bunun riskleri de var” şeklinde konuştu.
‘Mücadeleyi alanlara taşıyacağız’
Yeni süreçte barış taleplerini dile getiren Beyda Ceylan, şunlara dikkat çekti: “İktidar hem Kürt halkını hem de sesi çıkan kadınları, gençleri, ekolojistleri susturmak istiyor. Kendisini tabi kılmak istiyor. Biz ancak sürecin öznesi olarak mücadele etmeliyiz. Gençlerin, kadınların, ekolojistlerin, Alevilerin, Kürt halkının birlikte mücadele ederek halkın özneleşmesinin yolunu açacak bir perspektifle yürütülmesi gereken bir barış süreci olması gerektiğini düşünüyoruz. İktidarın belirleyeceği değil halkın belirleyici olması gerekiyor. Kendi taleplerimizi kendi sözümüzü söylemek istiyoruz. Üniversitelerde var olan müfredat sisteminin gerici usullerle ve iktidarın perspektifi ile doldurulmuş eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Okullarda belirleyici rol bizler olmalıyız. Halkçı bir niteliği ancak bu şekilde kazanılabilir. Barış sürecinin de buraya doğru evriltilmesi için bir olanak olarak görüyoruz.
Halkın öznelleşebileceği ve halkçı demokratik niteliği kazanabileceği bir süreci yönetebilmek için mücadele araçlarını birlikte yaratmalıyız. Bu barış süreci farklı toplumsal dinamiklerin bir araya gelerek ortak talepler etrafında birleşmesi gerekiyor. Bundan dolayı bir araya gelmek ve mücadele yöntemlerini ortaklaştırmak çok önemlidir. Hepimizin farklılıkları var. Ancak giderek kendisini var etmeye çalışan faşist bir iktidar var. Var olan tüm halkçı dinamiklerini tasfiye etmeye çalışıyor. Toplumsal muhalefeti, gençleri, Kürt halkını ve işçi sınıfının mücadele azimlerini düşürmeye çalışıyor. Biz buna karşı ancak özneleşerek ve ortak talepler altında mücadele ederek baş edebiliriz. Daha fazla birbirimize söz vererek bu mücadeleyi alanlara taşıyacağız.”
Kürt sorunu, ekonomik kriz, demokrasi sorunu
Gençliğin Kürt halkının vermiş olduğu mücadeleye ve barış talebine destek verdiğini ifade eden Emekçi Hareket Partisi (EHP) Türkiye Gençlik Sorumlusu Derin Doğa Kuş, Kürt halkının yürüttüğü mücadeleyi sonuna kadar desteklediklerini söyledi. “Kürt hareketi barışı doğru buluyorsa bizler de onların yanında olmak durumundayız” diyen Derin Doğa Kuş, Kürt sorununun artık çözülmesi gerektiğini aktardı. Derin Doğa Kuş, “200 yılı aşkındır süren bir Kürt sorunu var. Kürt sorununun artık çözülmesi gerekiyor. Eğer Kürt ve Türk halkı ölüm olmayacak diyorlarsa, silahlar değil barış konuşulmalı deniliyorsa biz bunun yanında yer almalıyız.
Şu an da en büyük 3 problemin olduğunu görüyoruz. Ülkede çok büyük bir demokrasi savaşı var. ‘Seçim bile yaptırmam’ diyen bir AKP iktidarı var. Bizler de bunun karşısında demokrasiyi savunuyoruz. Bir diğer sorun ekonomik sorun. Ekonomik sorun almış başını gidiyor. Ülkede yüzde 60 asgari ücretle çalışıyor. Bu rakam açlık sınırı altındadır. Bunun değişmesi gerekiyor. Milli gelir ve enflasyona göre bir ücret verilmesi gerekiyor. Biz de asgari ücretin 57 bin olması gerektiğini söylüyoruz. Böyle olursa toplumsal bir refahtan bahsedebiliriz. Bir diğer sorun ise barış konusu. Kürt sorununun çözümsüz bırakılması sorunların başında geliyor. Bizler barışın yanında ve Kürt halkının sonuna kadar arkasında olacağız. Barışı nasıl toplumsallaştırabilir ve halka nasıl anlatabiliriz konusunda destek vermeye çalışıyoruz. Bunun için de elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz” sözlerini kullandı.
‘Dünyayı biz gençler kurtaracağız’
Gençlik hareketinin siyaseti sokaklara taşıdığını paylaşan Derin Doğa Kuş, “Gençlerin artık meydanlara çıktığını ve siyaset yaptığını görüyoruz. Gençler bastırılmaya çalışıldıkça, biz gençler meydanlara çıktık. ‘Dünyayı sen mi kurtaracaksın?’ diye konuşulurken biz siyaset meydanına çıktık. Evet, dünyayı biz kurtaracağız. Bunu biz başlatacağız ve biz siyaset yapmaya geldik. Biz örgütlü bir mücadeleyi savunduğumuzu her alanda belirttik. Kadın cinayetlerinin durduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliği yüzünden kimsenin ölmediği bir dünyayı var etmek istiyoruz. Artık Kürt ve Türk halkının kardeşçe yaşayabileceği bir barışı istiyoruz. Biz gençler olarak ne kadar birlikte olursak ne kadar ittifak kurarsak faşizme karşı da durmuş oluruz. Fikirsel bir birliktelik değil farklı fikirlerin yan yana yürüyebildiği bir birliktelik gerekir. Bu yüzden biz gençler ittifakları güçlendirmeliyiz. Anlaşanlar birlikte yürümek isteyenler yürümeli. Yürüyerek bu işe başladığımız bir yol var. Bu noktada bizler de ittifaklarla birlikte daha da güçleneceğiz” dedi.