Cumartesi Anneleri: İnkara son verin!

  • 13:26 31 Mayıs 2025
  • Güncel
 
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 1053'üncü haftasında, 30 yıl önce gözaltına kaybettirilen Mehmet Sait Zengin' in akıbetini sorarken, “İnkara son verin” çağrısında bulundu.
 
Cumartesi Anneleri/ İnsanları eylemlerinin 1053'ncü haftasında hafıza mekanı olan Bey’ğlu'nda bulunan Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek Mehmet Sait Zengin' in akıbetini sordu. Ellerinde gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve kırmızı karanfillerle gerçekleştirilen eyleme çok sayıda kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı. Eylemde bu hafta 1995 yılında kaybedilen Mehmet Sait Zengin’in kaybedilişi hatırlatıldı. Eylemde bu hafta basın metnini kayıp yakını İkbal Eren okudu.
 
Polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan kişiler için 27 Mayıs 1995’ten bu yana her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldiklerini söyleyen İkbal Eren, “Her hafta bir kaybımızın hikâyesini toplumsal hafızaya taşıyor, onları unutturmamak için sesimizi yükseltiyoruz” dedi. Devletin inkâr ve cezasızlık politikalarını görünür kılmak ve adalete erişmek için 30 yıldır mücadele ettiklerini belirten İkbal Eren, “30 yıldır haykırıyoruz inkâra son verin, kayıplarımızın akıbetlerini açıklayın. Hakikati bilme hakkımıza saygı gösterin. 30 yıldır talep ediyoruz. Adaletin sağlanabilmesi için cezasızlığa son verin. Kayıplarımızın faillerini ve sorumlularını yargılayın. Cezasızlık sürdükçe adalet gerçekleşemez. Cezasızlık, gözaltında kaybetme suçunun ortağıdır. Cezasızlık, inkârın zeminidir. Cezasızlık, kayıplarımızı elimizden alanların korunma kalkanıdır. Biliyoruz ki cezasızlık son bulmadan adalet sağlanamaz. Adalet sağlanmadan barıştan söz edilemez. Devlet eliyle ya da devlet politikalarının sonucu olarak evlatları ellerinden alınan annelerin yaralarını hafifletmeyen hiçbir süreç kalıcı barışa evrilemez” şeklinde konuştu.
 
‘Defalarca kez işkenceye maruz kaldı’
 
Mehmet Sait Zengin’in defalarca polis tarafından tehdit, gözaltı ve şiddete maruz kaldığını ifade eden İkbal Eren, 1995 yılının Nisan ayında, polisler tarafından bir kez daha gözaltına alındığını ve on dört gün boyunca işkence gördüğünü söyledi. İkbal Eren, “On dört gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra, 6 Mayıs 1995 tarihinde, Mardin’den geldiklerini söyleyen sivil kıyafetli iki polis tarafından evinden gözaltına alındı ve beyaz bir Toros ile götürüldü. Can güvenliğinden endişe eden ailesi Midyat karakoluna başvurdu. Yetkililer, ‘Bizde yok ama Mardin’e götürülmüş olabilir’ yanıtını verdi. Bunun üzerine aile Mardin’e gitti. Karakola başvuran kardeşi, ‘Onu ararsan sen de bu yolda gidersin’ diyerek tehdit edildi. Ailenin başvuruları sonuçsuz kaldı. Dört çocuk babası Mehmet Sait Zengin’den bir daha haber alınamadı” dedi.
 
‘Asla vazgeçmeyeceğiz’
 
Mehmet Sait Zengin’den bir daha haber alınamadığına dikkat çeken İkbal Eren, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan Hakları Derneği Mardin Şubesi’nin çabalarıyla yeniden canlandırılan dosya, Midyat Savcılığı’nın raflarında beklemeye terk edildi. 1053. haftamızda bir kez daha talep ediyoruz. Mehmet Sait Zengin dosyasındaki 30 yıllık inkar ve cezasızlığa son verin, hukuku işletin Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Sait Zengin için, tüm kayıplarımız için adalet talep etmekten; devletin evrensel hukuk normlarına uygun hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”
 
Eylem, karanfillerin meydana bırakılmasıyla sona erdi.