Kocaeli, Newroz'u ‘Bijî Serok Apo’ sloganıyla kutladı

  • 12:25 22 Mart 2025
  • Güncel
 
KOCAELİ - Kocaeli’de “Bijî Serok Apo” sloganı ile kutlanan Newroz’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı sahiplenildi, devletin adım atması istendi. 
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Kocaeli'nin Darıca ilçesinde bulunan Darıca Millet Bahçesi’nde "Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk" ve "Özgürlük İçin Demokratik Toplum" şiarıyla Newroz kutlandı.
 
Newroz kutlamasının yapıldığı alana, "Newroza Azadiyê Pîroz Be" (Özgürlük Newroz'u kutlu olsun) ve "Sen baharın daha açmamış çiçeğisin Kemal" yazılı pankartlar asıldı. Ayrıca alan, "Newroza Azadîyê Pîroz Be" yazılı renkli flamalarla donatıldı.
 
 Kutlama alanını dolduran yurttaşlar, ellerinde DEM Parti bayrakları ve kesk, sor û zer (yeşil, kırmızı, sarı) renkli atkılarla alana katıldı. Halk, rengârenk ulusal kıyafetleriyle alanı doldurarak Newroz coşkusunu yaşadı.
 
 Newroz kutlaması boyunca sık sık “Newroz pîroz be”, “Şehid namirin”, “Jin jiyan azadî”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.
 
Kutlama, yerel müzisyenlerin sahne almasıyla başladı. Müzisyenlerin seslendirdiği Kürtçe stranlar eşliğinde halk coşkuyla halay çekti.
 
‘Öcalan’ın çağrısına karşı demokratik barışın önünü açın’
 
Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından sahneye çıkan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan konuşmasında şunları söyledi: 
 
“Bizler, Kürt ve Türk halkının eşit, barış içinde ve sınıfsız bir toplumda yaşamasını talep ediyoruz. Ancak görüyoruz ki egemenlerin buna tahammülü yok. Bu ülkede demokrasi, barış, eşitlik ve bir arada yaşamanın mücadelesini Türk ve Kürt halkı ile işçi ve emekçiler olarak on yıllardır veriyoruz. Fakat bu ülkenin tek adam iktidarı bize barışı ve eşitliği çok görüyor. O yüzden her gün yeni operasyonlara uyanıyoruz. HDK’yi suç örgütü olarak görüyorlar, kent uzlaşısını suç sayıyorlar.
 
Diyoruz ki: 27 Şubat’ta Öcalan’ın yaptığı çağrıya karşı demokratik, barışın ve kardeşliğin önünü açın. Kürt ve Türk halkının eşit koşullarda yaşama şartlarını oluşturun. Eğer kayyımlara devam edecekseniz bunun adı barış olmaz. Kayyımlara son verilmeli ve halkın iradesiyle seçilmiş belediyeler görevlerine iade edilmelidir. Sınır ötesi operasyonlara son verilmeli, Kobanê ve Rojava’ya yönelik saldırılardan vazgeçilmelidir. Eğer gerçekten Kürt halkının elini tutmak istiyorlarsa, bundan bir an önce vazgeçmelidirler.”
 
‘Örgütlü güç haline gelirsek daha eşitlik bir Türkiye’yi kurabiliriz’
 
Kürt ve Türklerin ittifak yapmasının “suç” olmadığını vurgulayan Seyit Aslan, “Yüzlerce insan demokratik haklarını kullanmak, seçme ve seçilme hakkını kullanmak için sokaktalar. İktidar, ‘gösteri yapanlara karşı tedbir alacağız’ diyor. İstanbul, Ankara, İzmir’de gösteriler yasaklandı. Ama bu yasaklara karşı binlerce kişi sokakta tıpkı metal işçilerinin bu yasak kararlarını yıkıp attığı gibi onlarda yırtıp atıyor yasak kararlarını. Türkiye’de Kürtlere siyasi hakkını kullanmaya dahi izin verilmiyor. Çoğu Kürt siyasetçi cezaevinde Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve daha ismini sayamadığım birçok kişi. O yüzden genel siyasi affa ihtiyaç var. İmralı’daki tecrit politikalarına da derhal son verilmelidir. Eğer barışı istiyorlarsa bu adımları atmalılar. Türkiye eninde sonunda demokratik hak ve özgürlüklerini Türk ve Kürt halkıyla birlikte kazanacaktır. Kadınlar, gençler ve işçiler olarak daha çok bir arada olmalıyız. Örgütlü güç haline gelirsek daha eşitlik bir Türkiye’yi kurabiliriz” diye belirtti.
 
‘Silahlar bırakılacaksa devletin de adım atması lazım’
 
DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Newroz’un bir direniş olduğunu vurguladı. Ömer Gergerlioğlu, şunları dile getirdi:
 
“Kürt ve Türk gençlerinin ölümünün ardından inşallah yeni bir dönem, yeni bir süreç başlıyor. 27 Şubat’taki çağrıyla birlikte bu süreç başladı. Yıllarca süren baskılara rağmen biz hep barış dedik. Savaş, kan ve çatışma istemiyoruz; hak, hukuk, adalet ve vicdan istiyoruz. Bu ülke bir çözüm süreci yaşadı. Ardından şehirler yıkıldı, binlerce insan öldü. Peki, kimin eline ne geçti? Biz parti olarak, ihtimal milyonda bir bile olsa barış umudunu zorlayacağız. Hep beraber kardeşçe ve güzel bir ülkede yaşamak istiyoruz.
 
Eğer silahlar bırakılacaksa, devletin de adım atması gerekiyor. Yıllardır Kürt siyasetçiler tutsak. O halde hodri meydan, Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarını bir jest olarak serbest bırakın. Binlerce hasta mahpus ve siyasetçi zindanda. Bu kafayla bir yere varamazsınız.
 
 Biz barış elini uzatırız ama birileri bu barış elini alıp bize boyunduruk yapmaya kalkarsa, bunu asla kabul etmeyiz. Daha geçen gün Rojava’da yedi çocuk katledilmedi mi? Yine mi kayyımlar, gözaltılar, tutuklamalarla barış olacak? 
 
Biz iktidardan samimi bir adım bekliyoruz. Bahçeli, ‘Gel, Malazgirt’te şunu ilan et’ diyor. Peki, İstanbul’da olanlar nedir? Belki kayyım atanacak. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
 
‘İmralı’ya binlerce kez selam olsun’
 
Son olarak söz alan DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise,
 
 “1990’larda Newroz’u kutlayan Kürt halkına işkenceler yaptılar. Ama Kürt halkı yılmadı ve mücadelesini her yerde sürdürdü. Sandılar ki Kürt halkı yerlerinden edilince kültürlerini unutacaklar. Ama bakın, bugün burada Kocaeli’de Kürtler ve dostları Newroz’u kutluyor. Bu kolay olmadı; Kürt halkı evlatlarını toprağa verdi. Artık Kürt halkı sadece fiziki varlığını değil, Ortadoğu’ya ve dünyaya da kanıtladı.
 
27 Şubat’ta dünya bir çağrıya kilitlendi. Sayın Abdullah Öcalan, ‘Barış ve Demokrasi’ çağrısını dünyaya duyurdu ve barış ateşini yaktı. Bizler de bu ateşi harlayacağız. Tam da İmralı’nın kıyısındayız. Buradan İmralı’ya binlerce kez selam olsun" ifadelerini kullandı. 
 
‘Sayın Öcalan’ın açtığı yol da demokratik adımlar atın’
 
Dilan Kunt Ayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
 “Savaş masasını kuranlar bu halka büyük zulümler yaptı. Önceki dönem eşbaşkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Leyla Güven; sizlerin de Newroz’u kutlu olsun. Bizler, Kürtler ve dostlarımızla birlikte bugün Marmara kıyısında Newroz’u kutluyoruz. Her zaman barış dedik. Ama artık sıra devletin, Sayın Öcalan’ın çağrısına kulak vermesindedir.
 
Üç dönemdir belediyelerimize kayyım atandı. Şimdi artık bununla da yetinmiyorlar; Türkiye’nin metropollerine göz dikmiş durumdalar. Biz sadece Kürt halkı için değil, tüm dünyada barış istiyoruz. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını da buradan kınıyoruz. Kürt halkı olarak bununla da mücadele edeceğiz.
 
Devlete sesleniyoruz: Bir an önce Sayın Öcalan’ın açtığı yolda demokratik adımlar atın. Sayın Öcalan sorumluluk almaya hazır; o halde devletin de adım atması gerekiyor. Başımız Marmara’da, biraz ileride İmralı Adası... Umarım bir daha ki Newroz’u özgürlük içinde kutlarız.”
 
Ardından milletvekilleri halk ile birlikte Newroz ateşini yaktı.
 
Son olarak Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Nuray Balık sahne aldı. Nuray Balık’ın seslendirdiği stranlarla alanı hınca hınç dolduran kitle coşkuyla halaya durdu. Halayın ardından kutlama sona erdi.