
HDK için alanlara çıktılar
- 14:14 24 Şubat 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - HDK'ye dönük soruşturmaya karşı yapılan protesto eylemlerinde, HDK'nin kriminalize edilemeyeceği vurgulandı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenlerine dönük 18 Şubat'ta gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar, birçok kentte protesto edildi.
Adana
30 kişinin tutuklandığı, 21 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı operasyona dair Adana Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde İnönü Parkı'nda açıklama yapıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, sözlerine Qaxizman Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki göstererek başladı.
‘Soykırım operasyonu’
Son bir ay içerisinde 100'e aşkın HDK'li gözaltına alınırken, onlarcasının ise tutuklandığına işaret eden Seyfettin Aydemir, "HDK barış içerisinde bir arada yaşamın zeminidir. Yıllardır demokratik siyaseti tasfiye etme amacıyla yargıyı sopa olarak kullanan iktidar Halkların Demokratik Kongresi'ne yönelik siyasi bir soykırım operasyonu başlatmıştır. HDK, Türkiye'de yaşayan bütün halkların, inançların ve kimliklerin demokrasi ve eşitlik temelinde barış içerisinde bir arada yaşaması için mücadele etmektedir. Demokratik değerlerin demokratikleşmesini savunmaktadır. HDK Kürt-Türk ilişkileri başta olmak üzere bu topraklarda yaşayan bütün halkların demokratik temelde ittifak geliştirdiği toplumsal ve siyasal bir zemindir" diye konuştu.
‘HDK’yi sahiplenmek görevimiz’
Operasyonların amacının HDK'nin toplumsallaştırmaya çalıştığı halkların barış umunu yok etmek olduğunu vurgulayan Seyfettin Aydemir, HDK'nin kriminalize edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. "HDK fikriyatını sahiplenmek en temel görevlerimizden biridir" diyen Seyfettin Aydemir, iktidarı söz konusu operasyonlardan vazgeçirmeye çağırdı.
Mersin
Mersin'de de Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamada, "Her yeni gün, yeni bir hukuksuzluk, alışmayacağız" ve "Kayyım rejimi halk iradesine darbedir" pankartı açılırken sık sık, "Kayyım darbedir, darbelere hayır" ve "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı. Açıklamayı yapan Platform Sözcüsü Kemal Göçmen, gözaltı ve tutuklamalarla toplumsal muhalefetin kriminalize edilmesinin amaçlandığını belirtti. Kemal Göçmen, "Siyasal iktidar, bir yandan kayyım darbeleriyle halkın iradesini gasp ederken diğer yandan toplumsal muhalefeti bastırma ve sindirme aracı haline getirdiği yargı eliyle, sendika üye ve yöneticilerine, siyasetçilere, gazetecilere, sanatçılara, kısaca adalet mücadelesi veren bütün kesimlere karşı baskılarına hız kesmeden devam ediyor. Kayyım darbesinde ısrar edenler, emekçilerin ve halkın sesini kesmeye çalışanlar bilsin ki baskı ve zülüm varsa baskı ve zulme karşı mücadele de olacaktır. Haksızlık varsa haksızlığa karşı mücadelede olacaktır" diye konuştu.
Kayyıma tepki
DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş da, Qaxizman Belediyesi’ne kayyım atanmasına tepki göstererek, "Kayyımcı ve darbeci akıl bütün sınırları aşmış ve tamamıyla hukuk dışı ve gayrimeşru bir hal almıştır" dedi.
İktidarın 31 Mart seçimlerinden ders çıkarmadığını ifade eden Bedriye Kuş, "Unutmayalım ki, geçmişte kayyım uygulamalarıyla, halkımızın iradesi çiğnenmiş; bu halk, kendi iradesiyle, kendi seçtiği temsilcileriyle her zaman direnmiştir. Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Bu saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağız. Kayyım uygulamaları, halkımızın iradesine karşı aleni bir savaş ilanıdır. Bizler, her koşulda direneceğiz" şeklinde konuştu.
Riha
DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde DEM Parti Riha İl Örgütü önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya, DEM Parti milletvekilleri Ömer Öcalan, Ferit Şenyaşar, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Riha Emek ve Demokrasi Platformu birleşenleri ve çok sayıda kişi katıldı. "Faşizme inat hepimizi HDK'liyiz" pankartı ve "Hepimiz HDK'liyiz" dövizlerin taşındığı açıklamada konuşan DBP Riha İl Eşbaşkanı Mahmut Manas, HDK'nin demokratik bir yapı inşasını hedeflediğini belirterek "Demokratik bir yapı için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, "Faşist bir iktidar ile karşı karşıyayız. Yargı iktidarın bir sopası haline dönüşmüş. Adalet Bakanlığı çürümüş. Güvenliğin olmadığı yerde yatırım olamaz, ekonomik kriz artar. Arkadaşlarımız rehin alındı. Ortada bir suç yok. Talimat tutuklamaya yeterlidir. Bu hukuksuzluğun hesabını bir gün verecekler. HDK biziz, arkadaşlarımız onurumuzdur. Onların sesi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'Sayın Öcalan'a güveniyoruz'
DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, uzun yıllardır siyasi operasyonların devam ettiğine dikkati çekerek "Son günlerde bir süreç konuşuluyor. Her kes Sayın Öcalan'ın çağrı yapmasını bekliyor. 40 yıldır süren savaş süreci başka bir yöne evirilebilir. Sayın Öcalan çözüm için çabalıyor ve belki önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapacak. Ama AKP ne yapıyor. Barış ile çatışma bir arada olamaz. Bizim Sayın Öcalan'a güvenimiz var. Sonuna kadar demokratik siyaseti savunacağız. Kürtler Ortadoğu'da önemli bir aktör. HDK'ye operasyon barışın önünü tıkar. Biz sonuna kadar bu yolu açık tutmak için çaba içinde olacağız. Qaxizman Belediyesi'ne kayyım, HDK'ye yönelik operasyonun halka bir faydası yok. Bu kirli siyaseti biran önce terk edin. Sonuna kadar demokratik siyaseti savunacağız. Halkımız Önderinin açıklamasını bekliyor, AKP'de bu çağrıya kulak vermeli" şeklinde konuştu.
Colemêrg
Colemêrg’de DEM Parti eski öğretmenler evi kavşağında bir açıklama düzenledi. Açıklaya İl yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. “HDK ezilenlerin sesidir, kriminalize edilemez” pankartının açıldığı açıklamayı Colemêrg DEM Parti il eşbaşkanı Hümeyra Armut okudu.
HDK’ye yönelik gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama operasyonlarını kınadıklarını dile getiren Hümeyra Armut, “Aralarında MYK üyelerimiz Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu, önceki dönem MYK üyelerimiz, HDK önceki dönem Eş Sözcüsü Esengül Demir’in de bulunduğu 50 kişinin gözaltına alındığı ve 30 kişinin tutuklandığı operasyon tam bir hukuk felaketidir. Bu operasyon sonucunda 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verilmiş, 7 kişi de adli kontrol kararı ile serbest bırakılmıştır. Bu operasyonla yargı, iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğünü ve hukukun hiçbir ilkesini takmadığını bir kez daha ilan etmiştir” dedi.
‘Verilen görüntü ve oluşturulmak istenen algı siyasidir’
Alınan kararların, kullanılan dilin ve verilmek istenilen görüntü ve algının siyasi olduğunun altını çizen Hümeyra Armut, savcılık yazılarının ve oluşturulan kararların fütursuzca hazırlandığını da kaydetti. Hümeyra Armut, “Gözaltı gerekçeleri, hem adli kontrol ve ev hapsi hem de tutuklama gerekçeleri hukuk metinleri değil, iktidarın muhalifleri tasfiyesine yönelik siyasal kumpas metinleridir. Alınan kararlar siyasidir, kullanılan dil siyasidir, verilen görüntü ve oluşturulmak istenen algı siyasidir. Savcılık yazıları ve oluşturulan kararlar fütursuzca hazırlanmıştır. İleri sürülen mesnetsiz iddiaların temel dayanağı ‘siz neden iktidara karşı örgütleniyorsunuz, neden siyaset yapıyorsunuz’ suçlamasıdır. Yargı, iktidara karşı muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir” diye konuştu.
‘Özgür ve bir arada yaşama hedefine karşı açık ve aleni bir saldırıdır’
Yargının iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğünü vurgulayan Hümeyra Armut, “Bu kumpas, toplumsal birlikteliği, siyasal ortaklığı kapsayan “Kent Uzlaşısı”na karşı kurulan bozguncu bir anlayışa dayanmaktadır. Üstelik HDK’nin seçimlerde “Kent Uzlaşısı” kararı verdiği de açık bir yalandır. Bir kez daha söyleyelim ki, “Kent Uzlaşısı”nı suçlama konusu yapmak, “iktidara karşı bir araya gelmeyin, ortak mücadele yürütmeyin, ortak hareket etmeyin” demektir. Kürt-Türk birlikteliğini dinamitleme anlayışıdır. Bölücü ve ayrıştırıcı bir zihniyetin ürünüdür. Bu zihniyetle oluşturulan iddialar HDK’yi değil eşit, özgür ve bir arada yaşama hedefine karşı açık ve aleni bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.