Aydın’da ‘barış’ paneli
- 15:09 2 Şubat 2025
- Güncel
AYDIN – HDK’nin düzenlediği “Aydın barışı konuşuyor” panelinde onurlu barışın istendiği vurgulanırken iktidara rağmen barışın sağlanması gerektiği ifade edildi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), "Barış için 1 milyon imza" kampanyası kapsamında Aydın'da bulunan Nevzat Biçer Konferans Salonu'nda “Aydın barışı konuşuyor” paneli düzenlendi. Panelde Emin Ekinci moderatörlük yaparken Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şebnem Korur Fincanı, HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katılımcı olarak katıldı. Panele demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve barış anneleri yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Panelin düzenlendiği salona Türkçe ve Kürtçe “Umutla, direnişle hep birlikte özgürlüğe” ve “Aydın barışı konuşuyor” pankartı asıldı. Panel, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından yapılan sinevizyon gösterimi sonrası panel başladı.
‘Toplum olarak bir arada durmalıyız’
Panelde ilk konuşan Şebnem Korur Fincancı, uzun zamandır bu topraklarda barışın arandığını söyledi. Barışın bir bütün olarak konuşulması gerektiğini vurgulaya Şebnem Korur Fincancı, son gelişmelerle birlikte siyasal iktidarın baskılarına değindi. Şebnem Fincan Korur Fincancı, daha sonra Türkiye’de eşit yurttaşlığın olmadığını dile getirerek “Halkın iradesiyle seçilmiş kişilerin görevlerine devam etme olanağı yok. Dolayısıyla iktidarın samimi olmadıklarını görmek gerekiyor. Bunu aşmak için toplum olarak bir arada durmak gerekiyor. Acısı çok fazla olan topraklarda yaşıyoruz. Kartalkaya’da çok sayıda yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yasını bile tutamadık. Bu acıları aşmadan barışçıl bir ortamda yaşama olanaklarız kısıtlı. Eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmadan onurlu bir barıştan söz edemeyiz. Adaleti, demokrasiyi ve eşitliği kuracak bir barışı talep etmeliyiz. Barış konuşularken önceki yıllarda yaşanan acıları, soykırımları ve pogromları da unutmamak lazım” sözlerine yer verdi.
‘Barış isteyenler iktidara karşı daha güçlü durmalı’
Ardından söz alan Sezgin Tanrıkulu, dünyada yaşanan katliamlara, acılara ve hak arama mücadelelerine değinerek geçmişte yaşanan acıların ve travmaların bir daha yaşanmaması için artık barış ortamının sağlanmasının gerektiğini dile getirdi. Toplumsal bir barışın olmasına dikkat çeken Sezgin Tanrıkulu, barışın konuşulmasının umut ve heyecan verici olduğunu söyleyerek “Bu duygu halini Türkiye’ye anlatmak lazım. Bulunduğumuz her ortamda barışın neden bu kadar önemli olduğunu anlatmamız lazım. Bu talebi toplumda örgütlemek lazım. Türkiye’de bir Kürt sorunu var ve bundan kaynaklı çatışmalı ortamın sona erdirilmesi lazım. Bu sorun uzun zamandır var ve AKP bu sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Sayısını bilmediğimiz insanlar yaşamını yitirdi. 2 milyondan fazla insan göç ettirildi, insanlar faili meçhul cinayetlerle katledildi. Böyle bir sorun var. Bu nedenle daha fazla acıları yaşanmadan barışa ihtiyaç var. Barış isteyenler iktidara karşı daha güçlü durmalı” dedi.
‘Bu topraklarda barış istemenin bedeli var’
Son olarak konuşan Ali Kenanoğlu, çözüm süreci sonrası yaşanan çatışmalı süreci anlatarak savaşın rantının olduğunu söyledi. Savaş ortamı ile birlikte ekonominin kötüye gittiğine, yolsuzlukların arttığına dikkat çeken Kenanoğlu, “Bu topraklarda barış istemenin bedeli var ve milyonlarca insan bunun bedelini ödedi” dedi. Ali Kenanoğlu daha sonra, tekçi zihniyetin ülkedeki sorunların kaynağı olduğunu dile getirerek “Bu sorunun çözülmesi için tekçi anlayışın terk edilmesi lazım. Bu topraklar burayı yurt edinen bütün inançların ve kimliklerin ortak vatanı. Kürt sorununa sadece teröre sıkıştırılsa bakılırsa sorun çözülmez” diye belirtti.
‘Bu barışı bu iktidara rağmen kurmalıyız’
Bazı çevrelerin son gelişmelere tepeden baktığına dikkat çeken Ali Kenanoğlu, “Bu gelişmeleri sürdüren aktörlerin bir hafızası var dolayısıyla bu üstenci bakışı doğru bulmuyoruz. Geçmişten bugüne gelen durumun çok daha zor olduğunu farkındayız. Halk arasında Kürt düşmanlığı yaratıldı. Bu karşıtlıklar hemen çözülecek konular değil. Onların düşmanlaştırdığı bu toplumu barıştırmak bize düşüyor. Toplumun barış talebi için mücadeleye devam edeceğiz. Halkın umudunu kırmak istiyorlar. Biz barış demeyelim diye önce bizim tabanımızın moralini bozuyorlar. Bu barışı bu iktidara rağmen kurmalıyız. O yüzden Sayın Öcalan yazdığı notta sivil toplum kurumları ve muhalefeti işin içinde olsun dedi. Bu iktidarın inisiyatifine bırakılmayacak bir talep. Bu yüzden biz HDK toplumun her bir ferdine ulaşmaya çalışıyoruz. Bütün bileşenlerimizle barışı toplumda örmeye çalışıyoruz. İktidar tarafından kullanılan dilin çözümü getirmeyeceğini biliyoruz. İktidar bu adımı güle oynaya atmadı. Şartlar iktidarı buna zorladı. Mesele sadece Öcalan’ın serbest bırakılması ile ilgili değil, kendisi de bunu söylüyor. Mesele daha geniş kapsamlı dolayısıyla iktidar demokratik yollarla bunu çözmeyecekse barış olmaz” şeklinde konuştu.
Panel soru-cevap kısmının ardından sona erdi.