DEM Parti'den gözaltılara ilişkin açıklama
- 14:04 26 Kasım 2024
- Güncel
ANKARA- DEM Parti, bu sabah saatlerinde birçok kentte ev baskınları çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada “Siyasi operasyonlarınızla halkımızı talep ve itirazlarından vazgeçiremeyeceksiniz” denildi.
Amed, İstanbul, Mêrdîn, Şirnex, Dêrsim ve Ankara'nın da aralarında olduğu birçok kentte ev baskınları yapıldı. Amed'de Peyas (Kayapınar) Belediye Eşbaşkanı Cengiz Dündar, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina ve gazeteci Ahmet Sümbül, yönetmen Ardin Diren, Yenişehir Belediye Meclis üyesi Siyabend Demir, Pirtûka Kurdî Koordinatörü Bawer Yoldaş, Nusret Akın, yazar ve şair Hicri İzgören, karikatürist Doğan Güzel ve Ömer Barasi’nin aralarında bulunduğu birçok kişi gözaltına alındı. Yapılan gözaltılara ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yönetim Kurulu’ndan yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, gözaltına alınanların arasında belediye eşbaşkanları ve gazetecilerin de olduğuna dikkat çekilerek, “Yönetim ehliyetini ve toplumsal meşruiyetini kaybeden iktidar, başta partimiz olmak üzere muhalefete yönelik saldırılarını artırarak toplumsal itirazları bastırabileceğini düşünüyorsa yanılıyor” denildi.
Ülkeyi çeteler sarmışken iktidar bizi hedef alıyor
Açlığın, yoksulluğun, yolsuzluğun ve her alanda derinleşen krizin birinci dereceden sorumlu olarak iktidarın olduğu belirtilen açıklama da, “Partimize ve demokratik siyasete saldırmayı tek çare olarak görüyor. Her gün onlarca kadın ve çocuk katledilirken, cinnet her tarafı sarmışken, çeteler sokakları esir alıp ülkeyi yönetecek hale gelmişken, ülkenin kolluğu, yargısı, yönetimi ve bizzat Saray’ın kendisi partimize, demokratik siyasete ve muhalefete saldırmakla mesai harcıyor. Toplumu nefessiz bırakan bu zihniyet, halkın belediyelerine ve demokratik işleyişin belirdiği her yere kayyım atamayı marifet sayıyor. Çünkü alternatif bir yönetimin çözüm üretmesinden korkuyor. Çünkü halkın kendi kendisini yönetmesinden, sorunlara çare üretmesinden korkuyor. Ülkeyi ateşe atan, toplumu şiddetle esir almaya çalışan, politikalarıyla kadın ve çocuk katliamlarına zemin hazırlayan, geleceğinden umutsuz hale getirdiği insanları gayrimeşru yollara özendiren bu zihniyetin kendisidir. Bu zihniyet, Türkiye için en büyük tehdit ve risk haline gelmiştir. Onlarca yıldır bütün örnekleriyle açığa çıktığı üzere, bu zihniyetin dayattığı bu şiddet sarmalı ve otoriter saldırılar Türkiye’yi yaşanmaz hale getirmiştir. Bu ülke için en büyük tehdit, dış güçler ve konjonktür değil bizzat ülkeyi yöneten bu zihniyettir” diye belirtildi.
‘Toplum barış istiyor karşılık saldırı oluyor’
Toplumun asıl olarak barış ve çözüm istediğine dikkat çekilen açıklama da, “Bunun için mücadele ediyor, mevcut gidişata karşı her fırsatta itirazını ve isyanını dile getiriyor. Bu nedenle de partimiz şahsında muhalefete yönelik yürütülen saldırıların tamamı halkın bu itirazına, çözüm talebine, barış ve uzlaşma arayışına yöneliktir. Hedef alınan da halkın kendisidir, iradesidir. Son günlerde her türlü olumsuzluğa rağmen beliren çözüm umudu ve toplumsal uzlaşma zemini bu sistematik saldırılarla berhava edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Halka karşı işlenen suçlar katmerleşiyor
Halkın hedef alındığı ve bizatihi halka yönelik suç işlendiği belirtilen açıklamada, toplumsal duyarlılığın olması gerektiğine vurgu yapılarak şunlar ifade edildi: “Yeter artık! Kendi koltuklarınızı korumak ve küçük çıkarlarınızı sürdürmek için topluma yaptığınız bunca kötülüğe son verin. Halka düşmanlık yapmaktan vazgeçin. Tarihten ders almadıysanız bile günümüze bakın. Onlarca yıldır bu toplum bütün saldırılarınıza rağmen tek bir adım geri atmadı, taleplerinden vazgeçmedi. Bugün de yaptığınız hiçbir saldırı sonuç vermeyecek; sadece halka karşı işlediğiniz suçlar artacak. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Saldırılarınıza cevabımız, demokratik siyaseti ve muhalefeti güçlendirmek olacak. Demokratik kamuoyunu da esasen halkı hedef alan bu saldırılara karşı, sıranın kendisine gelmesini beklemeden daha kararlı durmaya çağırıyoruz.”