Gülistan Azak

 

DİYARBAKIR- Ülke nüfusunun yarıdan fazlasını yoksulluk sınırının altına iten ekonomik darboğaz, Ramazan ayının başlaması ile kendini iyice göstermeye başladı. Pazar esnafı satış yapamamaktan, halk ise alım gücünün olmayışından şikayetçi.

 

Ramazan ayı geldi. Hem esnaf hem de halk, ramazan pidesi kaç lira oldu, geçen yıla oranla fiyatlar ve satışlar ne durumda diye kara kara düşünmeye başladı. Genel kanı ise, fiyatların arttığı ve buna bağlı olarak satışın azaldığı, alım gücünün olmadığı yönünde.

 

'Ekonomi büyüdüyse, poşetler neden boş?'

 

Asgari ücretli çalışan işçinin Ramazan  alışverişi yapamayacağını belirten Saime Turhan, ihracattan dolayı fiyatlarda yükselme olduğunu ve Ramazan ile birlikte de ekstra bir artış yaşandığını dile getirdi. "Türkiye ekonomisi büyüdü" diyen hükümetin söylemlerine inanmadığını ifade eden Saime, "Ekonomide büyüme var diyorlar, peki alışveriş poşetleri neden boş? Hükümet emekliye kaşık ile veriyor, kepçe ile alıyor" diyerek tepki gösterdi.

 

'Ramazan zam ile geldi'

 

Bu yılki Ramazan ayının, zam ve faizlerle geldiğini ifade eden Melek Çiçek de, “Eski Ramazanlarda yaşanan pazar kuyruklarından eser yok" diyerek yaşanan ekonomik krize dikkat çekti. Türkiye'nin Ramazan ayının ilk haftalarında yapılacak seçime hazır olmadığının altını çizen Melek, "Ramazan ayına hazırlanan halk evine ekmek götüremezken, Türkiye halkı erken seçime zorlanıyor. Halkın derdi geçim, hükümetin derdi ise seçim" diye konuştu. 

 

'Eski pazarlardan eser yok'

 

Türkiye'nin ekonomide dışa bağımlı hale geldiğini belirten Canan Şatır ise, ithal ürünleri tercih etmeyen halkın ise ithal gıdalara mecbur bırakıldığını söyledi. Ekonomik krizden hükümeti sorumlu tutan Canan, şöyle dedi: "Ekmeğin gramajı az ve pahallı. Et ise ithal ve sağlıksız. Ramazan geldi ama halkın ne işi var ne de aşı. Böylesi bir süreçte ‘ekonomik kriz yok, büyüme var’ diyenler tezgahlara gitmeyenler olduğu ve halkı kandıranlar olduğu açıkça ortadadır" ifadelerini kullandı.