ANKARA - Kadınların istihdam alanlarından uzaklaşarak eve hapsolmasına neden olan kreş sorununun çözülmesi için KESK'in başlattığı kampanya devam ediyor. Genel Merkez Sekreteri Gülistan Atasoy, 2008'de 497 olan kamu kreş sayısının 2016'da 56 düştüğünü belirterek, asıl nedenin ideolojik olduğuna dikkat çekti. 

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) "Kreş ebeveyn ve çocuk hakkıdır" diyerek "Her işyerine kreş'' kampanyası başlattı. 7 Mayıs'ta başlayan kampanya 12 Haziran'a kadar devam edecek. Kampanya ile doğum izni yerine dönüşümsüz ebeveyn izni, ücretsiz, anadilinde, nitelikli, 7/24 açık, ulaşılabilir kreşleri ve tam zamanlı, güvenceli ve sürekli işlerde kadınların istihdam edilmesi talep ediliyor. 

 

'Düzenlemeler cinsiyetçi'

 

Kampanyaya dair bilgi veren KESK Genel Merkez Sekreteri Gülistan Atasoy, erken çocukluk eğitimine ilişkin sınırlı sayıda imkân bulunduğunun altını çizerek, "Bunun çeşitli nedenleri var. Başında da hükümetlerin bugüne kadar yürütmüş olduğu politikalar geliyor. Çünkü mevcut yasal düzenlemeler ve son dönemde çıkarılan düzenlemeler son derece cinsiyetçi bakış açısıyla ele alınmakta" dedi.

 

'Kadın istihdamı engelleniyor'

 

Gülistan, kadınların istihdamda var olmasını engelleyen temel nedenlerden birinin bakım sorumluluğu olduğunun vurgulayarak şunları kaydetti: "Çünkü bakım sorumluluğunu kadınların üzerine yükleyen çeşitli düzenlemeler var ve bu anlamda kadınların istihdam edilmesini engelleyen şeyler yaşanıyor. Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı bu durumu ortaya koyuyor. Bugün eğer bakım hizmetleri toplumsallaştırılabilirse en az 2 milyon kadının istihdam edileceği verilerle ortaya çıkmış durumda. Dolayısıyla aslında bizim bu kampanyayı kamuoyu gündemine koymaya çalıştığımızda kreş sorunu, erken çocukluk bakım eğitimi meselesi milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir mesele olarak önümüzde duruyor."

 

'Bu alan hükümet tarafından gözden çıkarıldı'

 

2008 yılında 497 olan kamu kreşi sayısının 2016'da 56'ya düştüğünü ifade eden Gülistan,  giderek daha da gerileme durumunun olası olduğu bir sorunla karşı karşıya olduklarının altını çizdi. Gülistan, "Özellikle Devlet Personel Teşkilatına yönelttiğimiz; Kamuda kaç kreş var, bu kreşlerden kaç çocuğun yararlandığı, kaç kamu personelinin çocuklarını gönderdiği gibi temel sorular yanıtsız bırakılmış durumda. Bu da aslında bu alanın hükümet tarafından gözden çıkarıldığının göstergesidir.  Bunun da çeşitli sebepleri var; birincisi hükümetin kamuda dönüşüm programı çerçevesinde kreş sorununu da ele aldığı meseledir. Kamudaki dönüşümle birlikte aslında kamu hizmetlerinin tamamen piyasaya açıldığı, bu anlamda kar getirmeyen alanları da hükümetin gözden çıkardığını tespit etmiş durumdayız. Yine aynı zamanda kamudaki kreşlerin sosyal tesisler kapsamına alınmasından sonra bu kreşlerin hızlıca kapatıldığını görüyoruz. Bunun nedeni de bu alanların kar getirmediğini düşünerek kamudaki dönüşümden nasibini almasıdır" şeklinde konuştu.

 

'Ucuz iş gücü kamuda sürdürülmek isteniyor'

 

Gülistan, sermaye ile birebir ilişkilendirilen güvencesiz, esnek formüllerle oluşturulan ve kadınlara daha fazla yük getiren yarı zamanlı çalışma modellerinin kamuda yaygınlaştırılmak istendiğini belirterek, "Bu anlamda kadınların hem daha fazla evde kalmasını sağlama, çocuk bakım sorumluluğunu almasını sağlama hem de sermaye ile girişilen ittifakta ucuz iş gücünü kamuda da sürdürme mantığı taşınmaktadır" diye vurguladı. 

 

'İdeolojik yaklaşıyor' 

 

Hükümetin tamamen ideolojik olarak yaklaştığı eğitim meselesini erken çocukluk dönemine kadar düşürülmesinin de bu durumda etkili olduğunun altını çizen Gülistan, "Çünkü son zamanlarda bir yandan kamudaki kreşler kapatılırken bir yandan da yapılan protokollerle aslında Diyanet'e bağlı Kuran Kurslarının 4-6 yaşa kadar indirildiğini görüyoruz.  'Toplum temelli kurumlar' başlığı altında bu alanların teşvik edildiği ve buralarda ki denetimlerin de sağlanamadığı gözle görülür bir durum. Nitekim son süreçlerde tarikatlarda ve vakıflarda yaşanan istismar vakalarında bu durum ortaya çıkmıştır" dedi.

 

'Bakanlıkları sorumluluğa davet edeceğiz'

 

Milyonlarca insanın talebi olan kreşlerin yeniden açılmasını konusunda ilgili bakanlıkları göreve davet eden Gülistan, bu yönli eylemsellikler gerçekleştireceklerini aktardı. Yine çocuklarla beraber iş yerlerine giderek kreş talebini ileteceklerini aktaran Gülistan, dilekçeler de vereceklerini vurguladı. 

 

'Seçime girecek partilerin yaklaşımını soracağız' 

 

Gülistan, 24 Haziran seçimlerinde iktidar iddiası olan siyasi partilerden de kampanya kapsamında talepleri olduklarını belirterek, kamuoyu ile paylaşmalarını isteyeceklerini açıkladı.