1 Mayıs’ta emekçiler Maltepe Meydanı’nda buluşacak
- 09:03 22 Nisan 2022
- Emek/Ekonomi
Marta Sömek
İSTANBUL - Emekçilerin ve işçilerin en önemli taleplerinin yaşam hakkı, geçinebilmek ve barınabilmek olduğunu söyleyen 1 Mayıs Tertip Komitesi’nden İTO Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan, “Gelin hep beraber 1 Mayıs’ta birlikte ve güçlü olduğumuzu bir kez daha alanlardan gösterelim” diyerek herkesi Maltepe Meydanı’na çağırdı.
Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşirken, artan zamlarla birlikte halk açlık sınırında yaşamak zorunda kalıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise kriz güzellemesi yaparken, halk ateş pahası fiyatlarla alışveriş dahi yapamaz hale geldi. Mevcut zamlar ve krize ilişkin öğrencilerden kadınlara, emeklilerden işçilere birçok kesim hükümetin değişmesi gerektiğini savunuyor. İnsanca yaşam koşulları için taleplerini dile getiren işçi ve emekçiler ise işveren ve sermayedarlara karşı ayaklanarak ülkenin neredeyse tamamında hakları için direnişe geçti ve büyük bir kısmını kazanımla sonuçlandırdı. Emekçilerin şu günlerde gündeminde ise 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü var.
Bu yılın adresi Maltepe Meydanı
Emekçiler talepleri ile güçlü bir şekilde 1 Mayıs’ı karşılamaya hazırlanırken, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Diş Hekimleri Birliği (TDB), 8 Nisan’da İstanbul'da DİSK Genel Merkezi'nde düzenledikleri basın toplantısı ile 1 Mayıs programlarını açıklamış ve herkesi meydanlara çağırmıştı. 13 Nisan’da da 1 Mayıs Tertip Komitesi, Beşiktaş’ta bulunan Barbaros Meydanı’nda bir araya gelerek İstanbul’da bu yılki “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla gerçekleştirecekleri 1 Mayıs kutlamasının Maltepe Meydanı’nda yapılacağını duyurarak bildiri dağıtmıştı.
1 Mayıs Tertip Komitesi’nde yer alan İstanbul Tabip Odası (İTO) Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan ile bu yıl 1 Mayıs’a hangi taleplerle gidileceği, ekonomik krizin emekçilere yansımaları ve 1 Mayıs hazırlıklarına ilişkin konuştuk.
‘Öfkemizi dile getireceğiz’
Uzun bir süredir devam eden ekonomik krizin pandemiyle katmerlendiğini söyleyen Çiğdem, daha büyük bir emek sömürüsü ve yoksulluğun meydana geldiğini dile getirdi. Bu süreçte hem işsizler hem güvencesiz çalışanlar hem de sağlık emekçilerinin en fazla mağdur olan kesim olduğunu kaydeden Çiğdem, 2022 1 Mayıs’ında öfkelerini ve taleplerini dile getireceklerinin altını çizdi. Çiğdem, 2021 yılının pandemiye rağmen direnişlerle dolu ve artık sessiz kalmadıkları bir yıl olduğunu da sözlerine ekledi.
‘Geçinemediğimiz bir yıl oldu’
Pandemiyi, sömürü ile ve ekolojik krizin doğurduğunu belirten Çiğdem, “Bunun farkında olan insanlar doğaya sahip çıktı. İkizdere’de, Akbelen Ormanları’nda direndiler, direnişler sadece doğayla değil, bir de emekçilerin direnişiyle devam etti” sözlerini kullandı. Sağlık emekçileri olarak da kriz ve pandemi sürecinde alanlarda olduklarını ifade eden Çiğdem, “Mitinglerimiz oldu, emek bizim, söz bizim dedik, geçinemiyoruz dedik. Diğer sağlık, emek, meslek örgütleri, demokrasi güçleri de geçinemiyoruz deyip sokaklara döküldü, eylemlerini yaptılar. Gerçekten geçinemediğimiz bir yıl oldu, enflasyonun bile şeffaf yansıtılmadığı, ki ondan önce de pandeminin şeffaf olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Çok derin etkileri oldu, özellikle pandemide birçok iş kolunun sermayenin çarkları için ölüme terk edilmesi, kötü koşullarda çalışması, çalıştırılması önemliydi. Bu 1 Mayıs bizim için sokakta anabileceğimiz, yapılanlarla ilgili sesimizi yükseltebileceğimiz önemli bir gün olacak, o yüzden birlikte olmak çok anlamlı olacak” dedi.
‘1 Mayıs’ta da, 29 Mayıs’ta da alanda olacağız’
2021 ve 2022 yıllarının işçi direnişleriyle geçtiğini dile getiren Çiğdem, “2022 yılı Trendyol, Migros Depo işçilerinin direnişlerini başlatarak kazanımlarıyla sonuçlandırdıkları ve toplumda da yankı uyandıran eylemlerle devam ediyor. Bunun devamı da gelecektir, emekçilerin öncü olması açısından önemliydi. Çok uzun zamandır sağlık emekçileri olarak da eylemler, grevler, görevler yapıyoruz. Özellikle toplumda artan şiddetin sağlıkta daha da artmasıyla beraber bir de üretenlerin şiddet söylemleriyle artan şiddetle mağdur olan, çalıştığının karşılığını alamayan, güvenceli hissetmeyen, çalışırken güvende hissetmeyen sağlık çalışanlarının bu süreçte birçok eylemi oldu. Mayıs ayında da eylemlerimiz olacak. 1 Mayıs’ta da, 29 Mayıs’ta da alanda olacağız, hem kaybettiklerimizi anacağız, hem de taleplerimizi tekrar dile getireceğiz” diye belirtti.
‘Maltepe’yi dolduracağız’
Çiğdem, 1 Mayıs hazırlıklarının KESK, DİSK, TMMOB, TDB ve TTB öncülüğünde görünse de tüm emek ve meslek örgütleri, sendikalar ve demokrasi güçlerinin beraber gerçekleştireceği bir eylem olacağını ifade etti. Valilik görüşmelerinde bu yıl da Taksim’e izin verilmediğini aktaran Çiğdem, 1 Mayıs’ın İstanbul’daki kilit yerlerden biri olan Maltepe Meydanı’nda kutlanacağını söyledi. Çiğdem, “Maltepe Meydanı hem kortej ve yürüyüş alanları açısından hem de 1 Mayıs’ın ruhunu daha rahat yansıtacağı için daha anlamlı bir alan olacak. Maltepe’yi dolduracağımıza inanıyorum” diye konuştu.
‘Coşkuyla kutlayacağımız dayanışma günü olacak’
Hazırlıkların devam ettiğini, toplantıların da sürdüğünü ifade eden Çiğdem, ilk olarak 13 Nisan’da Beşiktaş’ta bildiri dağıtıldığını hatırlattı. İş yerlerinde bildiri dağıtımlarının ve açıklamaların da 1 Mayıs’a kadar devam edeceğini sözlerine ekleyen Çiğdem, şöyle devam etti: “Hazırlıklar tam gazıyla ve aksamadan devam ediyor. Şu an için hiçbir aksaklık yok, olmayacaktır da. 1 Mayıs’a şimdiden hazırız, hazırlanmaya devam ediyoruz. Hem kaybettiklerimizi anarak hem de coşkuyla taleplerimizi dile getirebileceğimiz ve coşkuyla kutlayacağımız birlik, dayanışma günü olacak. Mücadele eden ve mücadeleye saygı duyan herkesin de orada olacağını düşünüyoruz. Birlikte daha güçlüyüz, birlikte güçlü olduğumuzu da biliyoruz.”
‘Direnmemizin önemini göstereceğiz’
Çiğdem, bu yıl 1 Mayıs’ta ekonomik krizin yarattığı çarkları döndürmek uğruna ezilen emekçilerin sesi olmak ve emekçiler olarak sahnede olmak ve sözlerini söylemek istediklerini vurguladı. Ekonomik kriz ve enflasyon, maaşlara gelmeyen zamlar ve geçinemeyen emekçilerin sesleriyle 1 Mayıs’ta dayanışma ile güçlü olduklarını bir kez daha alanlardan göstereceklerini ve taleplerini yükselteceklerini dile getirdi. Yalnız olmadıklarının altını çizen Çiğdem, “Hepimiz aynı sıkıntıları yaşıyoruz, hangi iş kolundan olursa olsun tüm emekçiler zaten mağdur oldukları bir ülkede pandemi sürecinde daha fazla mağdur oldular. Mağduriyetimiz devam da etmekte, düzeltilmesi için direnişler çok anlamlı. Direnişlerin bitmeyeceğini, direnmemizin ve sesimizi yükseltmenin önemini 1 Mayıs’ta alanda bir kez daha göstereceğiz, bu yüzden çok önemli olacak” ifadelerini kullandı. En büyük taleplerinin yaşam hakkı, geçinebilmek ve barınabilmek olduğunu söyleyen Çiğdem, “Şu anki maaşlarla, bu enflasyon düzeyinde geçinebilmek imkansıza yakın, birçok insan açlık sınırının altında. Birçok emekli aynı durumda, maaşlarla yaşamaya çalışıyor hatta yaşına rağmen çalışmaya çalışıyor. Çalışan büyük bir kesim yoksulluk sınırının altında maaşlarla geçinmeye çalışıyor ve pahalılık giderek arttı” yorumunu yaptı.
‘Mücadelemizi daha da güçlendireceğiz’
Çiğdem, tüm emekçilerin 1 Mayıs’ta alanlarda olma sebeplerini ise şu sözlerle özetledi: “Güvenceli, işten çıkarılmayacağını bilerek, insanca yaşayabilecek maaşlarla şiddetsiz bir ortamda özgür, demokratik ve adaletin gerçekten sağlandığı hissi olan bir ortamda yaşamak, çalışmak için bir arada olacağız. 1 Mayıs’ta dile getirdiğimiz talepler için mücadeleye de devam edeceğiz. Tüm emekçilerin ve yurttaşların 1 Mayıs’ta her alanda mücadelelerini daha da güçlendireceğine inanıyoruz. O yüzden gelin hep beraber 1 Mayıs’ta birlikte ve güçlü olduğumuzu bir kez daha alanlardan gösterelim, mücadelemizi kaldığımız yerden hep beraber devam ettirelim.”