TMMOB 7’nci Kadın Kurultayı Bodrum’da gerçekleşti

  • 19:27 2 Ekim 2021
  • Emek/Ekonomi
MUĞLA - Muğla’da on yıldan sonra ikinci kez toplanan TMMOB Kadın Kurultayında kadınlar, örgütlülüğün önemine değinerek örgütlülüğün arttırılması mesajı verdi.
 
Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) 7’nci Kadın Kurultayının Bodrum ayağı Bodrum Ticaret Odası Toplantı Salonunda gerçekleşti. Muğla’da ilki 8 Mart 2011’de gerçekleştirilen ve bu yıl ikincisi olan kurultayda, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sayman Üye Asiye Ülkü Karaalioğlu, TMMOB İKK Kadın çalışma Grubundan Elif Aytaç, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Öğretim Görevlisi Doktor Dilek Bulut, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi YK Üyesi Prof. Dr. Özlem Şahin Güngör sunum yaptı. 
 
‘Yeni dünyanın mimarı kadınlar olmalı’
 
Açılış konuşmasını yapan TMMOB İKK Kadın Çalışma Grubundan Elif Aytaç, Türkiye’de ve dünyada kadınların haklarını ortadan kaldırmaya çalışan bir siyasetin var olduğunu belirterek, “Kadınların nasıl olması gerektiğini doğduğu andan itibaren tanımlanıyor. Çocukluğumuzdan beri yapılan baskılar nedeniyle özgür olamadık. Çocukların bakımı eğitimi, evin bakımı bizden sorumlu. Mesleğimizde başarılı olmamız istendi. Bütün bu yüklere rağmen bizden şikâyet etmememiz istendi ama artık biz kadınlara birilerinin bize nasıl olmamız gerektiğini dikte etmesine itiraz ediyoruz. Yaşamsal haklarımızdan karalarımızdan vazgeçmek istemiyor, sorunlarımızın çözümünü de biz biliyoruz. Dünyayı değiştirme isteğimiz var. Örgütlü olursak gücümüz de var. Yeni dünyanın mimarı bizler olmalıyız” dedi.
 
'Kadın kadına toplantılar sıklaşmalı'
 
Muğla İKK üyesi Görkem Acer da daha sık uzun süre yönetimde yalnız olduktan sonra bir kadının daha yönetime eklendiğini ifade ederek, çalışma alanlarında erkek gibi davranmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Görkem, “Güçlü kadın erkek gibi davranan kadın sanılıyor. Örneğin erkekmiş gibi davranmak zorunda kalıyoruz. Kendi özelimizden kadınlığımızdan bahsedemiyoruz. Erkek taklidi yapmaktan zevk almıyoruz. Biz bize toplantıların daha da sıklaşması gerekir” diye ifade etti.
 
‘Örgütlülüğün öneminin arttığı bir süreç yaşanıyor’
 
Ardından konuşan TMMOB Kadın Çalışma Grubu Başkanı Buket Çelik, kadının toplumdan uzaklaştırılması itaat ve hiyerarşik ilişki içinde sınırlandırılmasının pandemi sürecinde hızlandığını aktararak,  “Zaten var olan ekonomik krizin pandemi ile derinleşmesiyle beraber anayasal ve insan haklarımızın sürekli ihlal edildiği, hukuksuzluğun, kadın cinayetlerinin, şiddetin ve rant uğruna doğa talanının arttığı bu günlerde kadınların taleplerinin yok sayıldığı karanlık günlerde TMMOB’da kadınların örgütlü çalışmalarının önemi artıyor” şeklinde konuştu. 
 
‘İLO 100 ve 190 Nolu Sözleşmeler uygulanmalıdır’
 
İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadele ederken sözleşmenin meclis iradesi yok sayılarak feshedildiğini dile getiren Buket, sempozyumlarda ve alanlarda sözlerini söylediklerini ifade etti. Aile Bakanı’nın “kadına yönelik şiddet tolere edilebilir” sözlerini hatırlatan Buket, “15 yaşın altındaki çocukların evlilik adı altında cinsel istismarını meşrulaştırma çabalarıyla TCK 103 maddesinde değişiklikler ve ara ara af getirmeye çalıştılar. Çocuk istismarının affı olmaz dedik. İş bölümünün cinsiyete değil liyakata dayalı olmasını isteyen bizler eşit işe ücret isteyen İLO(Uluslararası Çalışma Örgütü) 100 no’lu sözleşmenin gereği yerine getirilmesini, çalışma hayatında zorbalığa karşı korumayı öngören İLO 190 Sözleşmesinin imzalanması ve uygulanması istiyoruz” diye belirtti.
 
‘Pandemi ile kadınların ev içi iş yükü arttı’
 
TMMOB YK Sayman üyesi Asiye Ülkü Karaalioğlu da konuşmasında yaşanan yangın, sel gibi felaketlerin mühendisliğin önemine işaret ettiğini ifade ederek iktidarın mimar ve mühendislerin mesleklerini itibarsızlaştırarak yetersiz ücretlerde ve zor koşullarda çalışmaya zorladığını dile getirdi. Asiye “Liyakatsız iş alımı teknik personelin iş yükü artarken salgının olumsuzluğundan kadınlar etkilendi. Ev içindeki bakım yükü arttı, iş gücünün dışına atılmasını hızlandırdı. Büyük şehirlerde okuyan öğrenciler ev ve yurt fiyatları arttığı için sokakta kaldı. Bu bilinçli bir tercih, öğrenciler yurt yapılmayarak tarikat yurtlarına itiliyor. Gerici örgütlerin artması imam hatip sayılarının artması bunun diğer tarafı. Bu alanlar ırkçı ayrımcı politikaları savunuyor” ifadelerini kullandı. 
 
Ardından Özlem Şahin Güngör ve Dilek Bulut, “Karma Örgütlerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” başlığı ile Asiye Ülkü Karaalioğlu da “TMMOB’da kadın örgütlenmesi” başlıklarında sunum gerçekleştirdi. Sunumlar kadınların soruları ile devam etti.