Derya Ren

 

ADIYAMAN - Emeği sömürülen tarım işçileri, hükümetten beklentilerinin olmadığına dikkat çekerek, “Tükeniyoruz, yıpranıyoruz” dedi. 

 

Türkiye'de her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, insanlara nefes aldıramaz bir hal aldı. Ekonomik krizin her alanda olduğu gibi tarım alanında da etkilerini görmek mümkün. Tarım alanında çalışan kadın işçiler, ekonomik krizin yanı sıra erkek egemen zihniyetin kadınlara reva gördüğü anlayışla da mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Hükümetten destek alamamakla beraber, emeklerinin karşılığını da alamıyorlar. 

 

Adıyaman'ın Çelikhan ilçesine bağlı Pınarbaşı (Bulam) beldesinde tütün tarlasında çalışan kadınlar, yaşadıkları zorlukları anlattı. 

 

'Çalışmak zorundayım'

 

Sabah saat 05.00’da iş başı yaptıklarını söyleyen Saniye Horoz, tarlaya gittiğinden kaynaklı çocuklarını evde tek başına bıraktığını belirterek, "Çocuklarımı yalnız bıraktığımdan kaynaklı, her eve gittiğimde ağlıyorlar. Ama benim bunun karşısında yapacak bir şeyim yok. Çünkü onları bırakmazsam aç kalacaklar. Bizim durumumuz mevsimlik işçilere göre çok daha iyi ancak mevsimlik işçiler çok zor durumda. Ben buradayım yakındır, daha kolay oluyor. Mevsimlik işçilerin durumu vahim" dedi.

 

'Kimse gelip bizi sormadı'

 

Bölge halkının hükümetten bir beklentisinin olmadığını belirten Saniye, “Benim de hükümetten bir beklentim yok” vurgusu yaparak, "Çünkü biz şu ana kadar hükümetten bir şey almadık. Ben şu anda AKP'nin kazandığı bölgede yaşıyorum. Ancak insanlar, 'biz neden böyleyiz neden böyle bir durumun içerisindeyiz' diye dillendiriyor. Geçen yıl suyumuz yoktu. Ama kimse gelip bizi sormadı. Biz yetkililere durumu bildirdiğimizde ise bize, 'bizi rahatsız etmeyin' deniliyor. Eğer zengin bir kesim olsaydı bunları yaşamazdı" diye kaydetti.

 

'Hükümetten sıfır beklentim var'

 

Türkiye'de sadece paranın konuşulduğunu söyleyen Saniye, parası olan kişilerin her türlü olanağa erişebildiğini sözlerine ekledi. Saniye, "Hükümet parası olana her türlü desteği sunuyor. Mesela aşı normalde herkesin olması gerekiyor ancak bakıyoruz, parası olan kişi aşısını yapıyor. Ama parası olmayan kişi de ölüme mahkum ediliyor. Var olan hükümet de para konuşuyor. Herkes kendi yandaşına, akrabasına bütün imkanları seferber ediyor. İnsanlar ellerinden geldiği kadar çabalıyor. Ama bu nereye kadar devam edecek? Hükümetten sıfır beklentim var. Her gün biraz daha tükeniyoruz" ifadelerini kullandı.

 

'Hükümetin değişmesini istiyorum'

 

Var olan düzenin değişmesi ve muhalefet partilerin de kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğini söyleyen Saniye, konuşmasının devamında şunları söyledi: "HDP'nin de şu an yaşananlar karşısında sessiz bir durumda olduğunu düşünüyorum. Siyasi partiler halkın arasında olmalıdır. Devlet pandemi sürecinde insanlar bin lira vermeye başladı. Ancak insanlar eğer o bin liraya ihtiyaç duymazsa kesinlikle gidip o parayı almaz. Ancak şuan için insanlar o paraya muhtaçlar. Bu hükümetin de biran önce düşmesini istiyorum."

 

'Kadınlar her zaman eziliyor'

 

Sabahtan akşama kadar tütün tarlasında çalıştıklarını ifade eden Elif Büyüktaş ise, kazançlarının verdikleri emeğin yanında bir şey ifade etmediğini dile getirdi. Kadınlar olarak sabahtan akşama kadar çalıştıklarını ancak kıymet göremediklerini sözlerine ekleyen Elif, "Çünkü her şeyi erkeklere bağlıyorlar. Erkekler her zaman üste tutuluyor ama biz kadınlar ise her zaman eziliyoruz. Evet, tarlalara erkeklerle beraber gidiyoruz ama onlar akşam eve geldiklerinde ise uzanıyor, dinlenebiliyorlar. Ama bizler yemek yapmak zorunda kalıyoruz. Yoruluyoruz, tükeniyoruz, yıpranıyoruz. Her şeyle biz uğraşıyoruz ama kadınların emeği görülmüyor. Her anımız çalışmakla geçiyor. Eşitlik diye bir şey yok" diye konuştu.