DERSİM - Hozat’ın Türktaner köyünde sirke yaparak geçimini sağlayan Dilek Akbalık, satış noktası bulamadığı için ürünlerini satamadığını belirterek, “Temel sorunumuz pazarın olmayışı. Pazarımız olmadığı için ürünlerimizi satamıyoruz” diyor. 

 

Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Türktaner köyünde yaşayan kadınlar, yarattıklarıyla köye renk katıyor. Köyde çok sayıda kadın, reçelden marmelata, peynir çeşitlerinden tereyağına, yoğurttan sirkeye kadar çok sayıda ürün elde ediyor. Çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla uğraşan kadınlar bunun yanı sıra köyde yetiştirdikleri çeşitli meyve ve sebzeleri de değerlendirerek gıda malzemesi elde ediyor. Türktaner’de ilgi ile karşılanan ürünlerden biri de sirke.

 

Antiseptik özelliği ile bilinen sirkenin, başta sağlık olmak üzere, temizlik ve kişisel bakıma da oldukça faydalı olduğu biliniyor. Kimyasal malzeme kullanımı gerektirmeden dezenfekte etme özelliği taşıyan sirke, enfeksiyona karşı koruyan ve bakterileri yok eden özelliğiyle gıdadan temizliğe kadar birçok alanda tercih ediliyor. Sirke yaparak geçimini sağlayan üretici Dilek Akbalık, satış noktasının olmayışından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, ürünlerinin bu sebeple elinde kaldığını ifade ediyor.

 

Çürüyen elmaları değerlendirmek için başladı

 

Bir süre önce sirke yapmaya başlayan Dilek, ürettikleriyle köye renklilik katan kadınlardan biri. Dilek, işe elma sirkesi ile başladığını ifade ederek, “Büyük elma bahçemiz var. Elmalarımız olgunlaşmaya başladıktan sonra çürüyüp gidiyordu. Elmaların çürümesi beni oldukça üzüyordu. Böylece elmalarımızı değerlendirmek adına böyle bir şey yapmaya karar verdim. İlk denememin ardından güzel olduğunu gördüm ve daha fazla üretmeye başladım” diyor. 

 

‘Sirke yapmak emek isteyen bir iş’

 

Sirke yapmaya başlamasının ardından ürününü satabilecek satış noktası bulamadığını kaydeden Dilek, temel sorununun bu olduğunu dile getiriyor. Dilek, “Dalda çürüyen meyvelerimizi değerlendirerek sirke yapmaya başladım ancak bunun satışını yapacak pazarımız yok. Bunun için pazar oluşturulmasını istiyoruz. Bu konuda kooperatiflerin de daha fazla destek olması gerekir. Elma sirkesi ile sirke yapmaya başladım. Şimdi ise havuç sirkesini deniyorum. Sirke yapmak emek isteyen bir iş ve oldukça vaktimizi alıyor” ifadelerini kullanıyor. 

 

Ürünler elde kaldı

 

Ürettiklerini satış noktası bulamadığı için satamayan Dilek, köyde tarım ve hayvancılıkla da uğraştığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Talep olduğunu görünce daha fazla yapmaya başladım. Şu an pazara sunmak istiyorum ama pazar olanağımız yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordum ancak sirkenin beğenilmesi üzerine bununla da uğraşmaya başladım. Hayvanlardan yağ, süt, çökelek elde ediyorum. Yine kurutmalık yapıyorum sebzelerden. Buğday ekip un satıyoruz. Mevsimine göre ürün elde ediyor ve satışa sunuyoruz. Doğru işi yaparsak köyde gider daha az, gelir daha fazla olur. Kadınlar evde buldukları her şeyi değerlendirebilirler. Temel sorunumuz pazarın olmayışı. Pazarımız olmadığı için ürünlerimizi satamıyoruz.”