Zeynep Durgut

 

ERZURUM - Yaşamı boyunca hayvancılık yapan Tevrat Taşçı, en zor dönemlerini yaşadıklarını belirterek, “Yem alabilmek için 16 büyükbaş sattık. Bizler bir çift çorap alıp giymeye hasretiz. Eskisi gibi hayvancılığın kıymeti yok. Bu politikalarla hayvancılığı bitirdiler” dedi. 

 

Yaylaları ve zengin bitki örtüsüyle hayvancılığın önemli merkezlerinden biri olan Erzurum’da, hayvancılık yapanlar zor durumda. Yem fiyatlarına son bir yılda yaklaşık yüzde 20 oranında yapılan zamlar yüzünden bu sektörün büyük bir zorlanma yaşadığını belirten üreticiler, çareyi hayvanları satmakta buluyor. Yetiştiricilerin ellerinde ülkeye yetecek kadar hayvanların olduğunu söylemesine karşın, hükümetin ithalat yapmaya devam etmesi de sektörün önemli sorunlarının başında geliyor. 

 

‘İlk defa bu kadar zor bir dönem yaşıyoruz’ 

 

Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Köyceğiz (Kifiri) köyünde büyükbaş hayvancılık yapan Tevrat Taşçı,  yemlere yapılan zamların hayvancılığı bitirmenin eşiğine getirdiğini söyledi. Bu şekilde devam ederse köylerden göçün başlayacağını vurgulayan Tevrat, “Ben ömrümün tümünü hayvancılık yaparak geçirdim. İlk defa bu kadar çok zorlandığımızı görüyorum. Evde çalışacak kimse yok biz yıllardan beridir hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Her sabah erkenden uyanıp hayvanlara bakıyorum. Bütün günüm böyle geçiyor. Hayvancılık zor iştir, zahmetlidir, herkes yapamaz” dedi. 

 

‘Her yıl 10 büyükbaş hayvan eksiliyor’ 

 

“Eskiden yaylalarımız vardı. Bu yaylalarımız büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla dolar taşardı. Hayvanları otlatmak için yer bulamazdık” diyen Tevrat, artık her yıl hayvan satmak zorunda kalındığını aktardı. Tevrat, “Her yıl ahırda 10 büyükbaş hayvan eksiliyor. Ekonomik kriz var. Yem pahalı alamıyoruz. Hayvancılık yapmamız için zamların düşmesi gerekiyor. Yem alabilmek için sadece bu yıl içinde 16 büyükbaş hayvanımızı sattık. Ama o da yetmiyor daha çok hayvanımız eksilecek” dedi. 

 

‘Bu politikalarla hayvancılığı bitirdiler’ 

 

Emeklerinin karşılığını alamadıklarını vurgulayan Tevrat, “Mesela bizden yağı ucuza alıyorlar, pahalıya satıyorlar. Bu emek hırsızlığı değil mi? Bizler emek verdiğimiz kadar almıyoruz. Su para ile ekmek para ile elektrik para ile nasıl olacak halimiz? Bizler bir çift çorap alıp giymeye hasretiz. Eskisi gibi hayvancılığın kıymeti yok. Bu politikalarla hayvancılığı bitirdiler” dedi. 

 

‘Şimdi ne kadar hayvanın varsa o kadar fakirsin’

 

Önceleri hayvancılık yapanların zengin olarak görüldüğünü şimdilerde ise en yoksul kesimin kendileri olduğunu ifade eden Tevrat, “Hayvancılık yapan kişinin durumu çok iyiydi ve insanlar hürmet ederlerdi. Hayvancılık bereketti. Ama şimdi öyle bir şey yok. Şimdi senin ne kadar çok hayvanın varsa o kadar çok fakirsin. Ekonomik kriz toplumsal değerleri de bitirdi ve en ağır darbeyi hayvancılık yapanlar yedi. Hayvancılık iyileştirilmelidir ve sahip çıkılmalıdır. Hayvancılığın sürmesi için yem fiyatlarının düşmesi gerekir. İnsanlar hayvancılık yapmak için köylerde yaşıyorlar. Ama böyle devam ederse insanlar hayvanlarını satıp şehirlere yerleşecekler. İthal et ve yeme yapılan zamlar halkın ekonomisini öldürüyor” diye konuştu.