‘Ekonomik krizin yol açtığı sonuç toplumsal kaostur’
- 09:05 19 Ocak 2020
- Emek/Ekonomi
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - Askeri operasyonların ekonomiyi derinden etkilediğini ifade eden HDP Diyarbakır İl Yöneticisi Şilan Kan, “Ekonomi şu anda freni patlamış bir araç gibi yokuş aşağı gidiyor. Savaş, ekonomik kriz, siyasi kriz toplumun psikolojisini etkiliyor. Yaptığımız hiçbir uyarı ve hiçbir öneri dikkate alınmıyor” diye belirtti.
Türkiye’de ekonomik kriz en büyük sorunların başında gelirken, 2019 bütçe görüşmelerinde ise ülke bütçesinin çoğunun savaşa ayrıldığı görüldü. İşsizlik, savaş, siyasi kriz ve bunu takiben gelen tüm ülke sorunları toplumu derinden etkiliyor. 2019 yılında ekonomik kriz ve işsizlik nedeniyle resmi kurum binaları önünde bedenini ateşe vermeye çalışanlar, intihar edenler ise kamuoyunun gündeminde oldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Yöneticisi Şilan Kan, askeri operasyonların ekonomik krize, ekonomik krizin ise topluma etkisini anlattı.
‘Kapitalizmin tetikçiliği yapılıyor’
Şilan, ekonominin tarihteki anlam ve önemine ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Tarihin şafak vaktinde ilk alın terinin toprağa değdiği andan itibaren toplumsal ekonominin inşası kadın öncülüğünde gelişim gösterdi. Hiyerarşinin gelişimi komutan-şef ve şamanın ittifakıyla toplumsal üretimin gaspı temelinde yeni bir sistem olarak tarih sahnesine çıktı. O günden bugüne ganimet elde etmenin en kolay yolu savaş oldu. Ulus devletin ortaya çıkışı, savaşı derinleştiren ve bir yandan ülke ekonomisini iktidarın hizmetine sokan bir rol oynarken bir yandan da işgal yoluyla büyük pastadan pay kapmak için kapitalizmin tetikçiliğini yapıyor. Şiddet ve zorun temel silah olarak kullanıldığı bu düzlemde, savaşlar en çok ekonomik bağımlılığı olan devletleri vurur. Bu anlamıyla demokratik olmayan ve üretimden neredeyse kendini azad etmiş Türkiye’de ekonomik kriz, en çok askeri operasyonlar sayesinde çökme noktasına gelmiş bulunuyor.”
‘Ekonomik krizi savaşı derinleştiriyor’
Ülke ekonomisinin geldiği noktanın Türkiye’yi 30 yıl geriye götürdüğünü ifade eden Şilan, savaşa harcanan paranın halkın boğazından kesildiğini söyledi. Şilan, “Bir merminin ne kadar olduğunu biliyor musunuz” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da cevap vererek, “Bu konuşmalarıyla ekonomik krizin derinleşeceğini haber vermişti. O süreçten sonra zaten kısıtlı olan tüm kaynakların savaşa aktarıldığını herkes takip ediyor. Demokrasinin olmadığı bir sistemde ekonominin çerçevesi savaşa göre ayarlanır ki bugün Türkiye’de ekonomik krizi gün geçtikçe arttıran bu savaş oluyor. HDP olarak bu gidişata dur demek için defalarca uyarılarda bulunduk. Halkların üretimden uzaklaştırıldığı bir ekonomiye zaten ekonomi denilemez. Söz ve karar halkın elinden alınmış, kendi ürettiğini bile tüketemez hale gelmiş, toplumsal realite var ortada. Hal böyle iken hangi ekonomiden bahsedeceğiz” dedi.
‘Abartı değil, acı bir tablodur’
Ekonomik krizin kendisiyle beraber toplumsal kaosu da getireceğini kaydeden Şilan, ekonomik krizin freni patlamış bir araç gibi yokuş aşağı gittiğini söyledi. HDP olarak yaptıkları hiçbir çağrının ve önerinin dikkate alınmadığını belirten Şilan, “Kriz toplumun psikolojisini derinden etkiliyor. Gün geçtikçe artan intiharlar, yolsuzluklar bu hükümetin ekonomi politikasının ‘savaşı derinleştir, iktidarını güçlendir’ üzerine kurulduğunu zaten gösteriyor. Durum bu kadar açık ve netken iktidarın ‘ekonomi iyiye gidiyor’ söylemi kaynamayan tencerenin içinden tavşan çıkarma arayışından başka bir şey değildir. Evet, kriz derinleştikçe elindeki medya gücüyle kendi reklamını yapmaya hız veriyor. Ekonomik krizin varlığından söz edenleri vatan hainliğiyle suçluyorlar. Çünkü biliyorlar ki tüm dünyada olduğu gibi bu kriz bu ülkede de hükümetin sonunu getiriyor. ‘Türkiye’de ekonomik kriz var’ söylemi bir abartı değil savaşın ortaya çıkardığı acı bir tablodur” diye konuştu.
‘Ekonomik krizin yol açtığı sonuç toplumsal kaostur’
Şilan son olarak şunları dile getirdi: “ABD’nin bile tüm savaş yükünü kaldıramadığı için hegomonik gücünü paylaşmak zorunda kalabileceği tartışılıyorken, AKP iktidarının ‘abartılıyor’ dediği ekonomik kriz maalesef gerçeğin ta kendisidir. Ekonomik krizin yol açtığı sonuç toplumsal kaostur. İşsizlik oranı gün geçtikçe yükselirken bununla kendine bağımlı bireyler yaratma hedefleniyor. Çocuk işçiliği ne yazık ki her geçen gün artıyor. Çocukların hayalleri çalınıyor. En zor koşullarda çalışanlar haklarını isteyemez hale getirildiler. Çünkü biliyorlar ki işsizler ordusunun olduğu bir ülkede hak aramak ekmeğe muhtaç hale gelmek demektir. İşte düşük ücrete çalışma bu zor aygıtıyla yürütülüyor. Şimdi ömrünü uzatmak için milliyetçi söylem ve eylemlerle savaşı derinleştirip sürdüren AKP iktidarı sona yaklaşmış durumda. Ekonomi geriledikçe düşüşü hızlanıyor.”