Licê’de özel savaş politikası ve doğa katliamı
- 09:02 26 Ağustos 2023
- Ekoloji
AMED – Orman yangınları ile gündeme gelen Licê ilçesinde halk doğalarının hedef alınmasına tepki gösterirken, HDP Licê İlçe Eşbaşkanı Leyla Karakeçi, ilçeye çok boyutlu baskıların olduğunu vurguladı. Leyla, “Kadınlar kendilerini baskı altında hissediyorlar. Çünkü tehdit ediliyorlar” dedi.
Amed’in Licê ilçesinde ve bağlı köylerinde doğa talanı sürüyor. Şirnex Cudî Dağı ve Muğla Akbelen’de doğaya yönelik saldırılar ağaç kesme ve orman yangınları ile devam ederken, aynı politika Licê’de de işliyor. İlçeye bağlı Huseynik, Zengesor, Gom, Bamitnî ve Cuma Dağı’nda Temmuz ayı sonu itibariyle yoğunlaşan yangınlar nedeniyle çok sayıda ormanlık alan yok oldu. Yangınların bir kısmına müdahale edilmezken, bir kısmı ise geç müdahale sonucu söndürülebildi. İlçede yaşayan yurttaşlar bir yandan doğa talanına karşı mücadele verirken, diğer yandan yabancıların getirildiği köylerinde güvenlik sorunu yaşıyor. Konuya ilişkin aktarımlarda bulunan Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Licê Belediye Meclis Üyesi ve HDP Licê İlçe Eşbaşkanı Leyla Karakeçi yok edilenin sadece doğa olmadığına dikkat çekerek, “Yıllardır Lice ile uğraşılıyor. Hem insanıyla hem doğasıyla hem coğrafyasıyla. Kırsal alanda halk bu durumdan çok rahatsız, baskı altında hissediyor” dedi.
‘Licê’nin dört tarafında katliam devam ediyor’
Doğa katliamının yanında Licê’in her yerinde birçok anlamda katliam yapıldığını kaydeden Leyla, “Lice’nin en yüksek dağında karakol adı altında doğa katliamı oldu. O karakol yapılırken o çevredeki doğa katledildi, orada başladı ve orada bitmedi. Lice’nin dört tarafında bu katliam devam ediyor. Ağaçlar kesiliyor, yangınlar çıkarılıyor. Yangınlarda esrar-uyuşturucu operasyonu adı altında doğa yakılıyor, tahrip ediliyor. Şu an orman kesimi Goma Ahmet mezrası ve Xanok arasında yapılıyor. Ağaç, orman ve doğa denilen hiçbir şey kalmamış. Bunu yapan kişi arkasında sistem olduğu için bu hale getirme haddinde bulunabiliyor. En çok rahatsız olan köylüler, çünkü en çok zararı gören köylüler. Köylü hayvancılık yapıyor, hayvanı orada besleyemiyor, alan daralıyor” ifadelerine yer verdi.
‘İlçedeki yabancılar tedirginlik yaratıyor’
Licê’de halkın mağduriyetini dile getirmekten korktukları için seslerini duyurmadıklarını ve Licê’de yabancı uyruklu şahısların verdiği rahatsızlıkların da korkularında etkisi olduğunu söyleyen Leyla, “Yıllardır Lice ile uğraşılıyor. Hem insanıyla, hem doğasıyla, hem coğrafyasıyla. Kırsal alanda halk bu durumdan çok rahatsız, baskı altında hissediyor. Halkın tepki göstermemesinin sebebi ise bütün köy alanlarına bilmediğimiz Afgan, yabancı uyruklu insanları, Suriyelisini getirip eline silah verip korucu yapmışlar. Kadınlar kendini baskı altında hissediyorlar, evlerinden çıkamıyorlar. Kadınlar tarlada olmaları gerekirken, bahçelerinde olmaları gerekirken çıkmıyorlar. Çünkü tehdit ediliyorlar, korkuyorlar. Açık açık evleri basılıyor, yemek isteniyor. Hayvanlarını istiyorlar, ‘Biz buradayız, hayvanlarınızı kesip bize vereceksiniz’ deniyor” şeklinde konuştu.
‘Bu halk baskı altında’
2023 Mayıs ayı Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde köyleri ziyaret ettikleri zaman kadınların yabancı uyruklu şahıslardan korktuklarını ve dışarıya çıkmadıklarını söylediğini aktaran Leyla, şunları dile getirdi: “Anneler ‘Biz çıkamıyoruz, burada kendimizi çok büyük bir baskı altında hissediyoruz. Biz köylerimize yeni dönüş yaptık ama bu şartlar altında geri dönmek zorunda kalacağız. Şehir hayatı da çok zor, orada da yapamıyoruz. Burada da kendi köy, bahçe, tarlamızda hiçbir iş yapamıyoruz, çıkamıyoruz ’dediler. Sadece orman kesimi, yangınla değil her şekilde bu halk baskı altında. Maalesef insanlar buna kör, sağır olmuş durumda. Bu insanlar köylü halkın ne halde olduğunu görmüyor. Defalarca biz bunun aktarımını yaptığımız halde herhangi bir geri dönüş olmadı. Dışarıdan heyetler gelse belki o kadınlar biraz cesaretlenip seslerini çıkarabilirlerdi. Maalesef öyle bir şey de olmadı. Onlar da kendi kaderine terk edilmiş gibi orada yaşıyorlar. Tabi buna yaşamak denirse.”