Sema Çağlak 

 

ŞIRNEX - Botan’ın birçok bölgesinde doğa talanı devam ederken, şimdi de Biliga köyünde ağaçların kesilmek istendiğini belirten Sibel Ediz, “Doğa bizim yaşamımız” diyerek sahip çıkma çağrısı yaptı. 

 

Şirnex’te “güvenlik bölgesi” olarak adlandırılan yerlerde yıllardır doğa katliamı sürdürülüyor. Doğa katliamı geçtiğimiz yıllarda ormanların yakılması şeklinde yapılırken, son 3 yıldır ağaçlar kesilmesiyle sürdürülüyor. Besta, Cûdî ve Gabar alanlarında korucular ve askerlerin gözetiminde binlerce ağaç kesildi, binlerce hektarlık alan ise yakıldı. Bölgede günden güne ağaçların kesildiği yeni alanlar tespit ediliyor. En son Cûdî eteklerindeki ağaçlar talan ve kıyımın hedefinde.  Silopî’nin  Gundikremo, Nêvava, Gilindor, Sipîmdarok, Akêt, Sorbitim, Bêşêr, Hesena köylerindeki ağaçların kesilmesinden sonra şimdi de Biliga, Silib ve Hebler köylerindeki ağaçlar kesilmek isteniyor. 

 

1990’lı yıllarda boşaltılan Biliga köyünde ağaçların kesimine başlanacağı belirtiliyor. Köylerindeki ağaçların kesilmesini istemeyen yurttaşlar, doğaya sahip çıkılması çağrısı yaptı. 

 

‘Ağaçlarımızın kesilmesini istemiyoruz’

 

Biliga köyünden Sibel Ediz, bölgede uzun bir zamandır doğa katliamı olduğunu belirterek, “Silopî’nin birçok köyünde ağaçları kestiler ve hala devam ediyorlar. Sadece Silopî’de de değil bizler hiçbir yerde ağaçların kesilmesini, doğanın talan edilmesini istemiyoruz. Bizim yaşamımız doğada geçiyor. Köyümüz 90’lı yıllarda boşaltıldı. Göç etmek zorunda kaldık. ‘Çözüm’ sürecinde köyümüze dönmemize izin verildi ancak daha sonra tekrar yasakladılar. Köyümüzü çok seviyoruz. Köyümüzü yakıp yıktılar. Şimdi de doğa katliamı yapmak istiyorlar. Köyümüzdeki ağaçların kesilmesini istemiyoruz” diye konuştu.   

 

‘Ses çıkarmak yetmiyor’

 

Ağaçların kesilmesi için köylülere baskı yapıldığını söyleyen Sibel, “Ağaçların kesilmesine izin vermeyeceğiz. Ancak ‘siz isteseniz de istemeseniz de ağaçları keseceğiz’ diyorlar. Doğa talanına karşı tepki ve ses çıkarmak yetmiyor.  Bu kıyıma karşı hep birlikte sesimizi yükseltirsek o zaman bu kadar rahat bir şekilde doğamızı yok edemezler. Buna duyarsız yaklaşmamalıyız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Yaşam nefesini yok ediyorlar’

 

Botan bölgesinde yeşil alan istenilmediğini belirten Sibel şöyle devam etti: “Doğa talanı hem insan yaşamı hem de hayvanlar üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Botan bölgesinde ağaç bırakmadılar. Hem kesiyorlar, hem yakıyorlar. Farklı farklı yöntem ve bahanelerle yeşil alanları yok ediyorlar. Her tarafı betona çevirmek istiyorlar. Bundan dolayı hastalıklar da çoğaldı. Hem insanlar hem de hayvanlar açısından hastalıklar çoğaldı. Çünkü yaşam nefesini yok ediyorlar.”

 

‘Doğaya sahip çıkalım’

 

Doğaya sahip çıkma çağrısı yapan Sibel, şu ifadeleri kullandı: “Ağaç kesimi, iklim değişikliğini etkiliyor. Ocak ayındayız ama kışı yaşamıyoruz. Ne yağmur ne de kar yağıyor. Yazın da kuraklık oluyor. Ürünler kuruyor, hayvancılık azalıyor. Tüm bunlar doğaya bağlı. Ağaçlar yaşamın temelini oluşturuyor. Tüm bunlara karşı doğamıza sahip çıkmalıyız. Buna hiç kimse sessiz kalmamalı ve ses çıkarmalı. Doğa bizim yaşamımız” dedi.