Aliağa’da zehirli gemi protestosu: Verilen izinler iptal edilsin
- 20:18 4 Ağustos 2022
- Ekoloji
İZMİR - Brezilya’dan yola çıkacak Nae Sao Paulo adlı astbest yüklü savaş gemisinin sökümü için Türkiye’ye getirilmesi kararına karşı bir araya gelen yaşam savunucuları, izinlerin iptal edilmesi çağrısında bulundu.
İzmir’de Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, astbest yüklü savaş gemisi Nae Sao Paulo’nun Türkiye'ye getirilmek üzere yola çıkmasını protesto etmek amacıyla Aliağa Petrol-iş önünden Aliağa Demokrasi Meydanı’na doğru yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün sonlandığı meydanda düzenlenen mitingde, “Aliağa dünyanın çöplüğü değildir” yazılı pankart açılırken, “Havana suyuna toprağına sahip çık”, “Dünyanın çöplüğü olmayacağız”, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atıldı. Mitinge CHP'li milletvekili Kani Beko, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Basın açıklamasını platform adına Deniz Gültekin okudu.
‘Şırnak'ı da Aliağa'yı da kamuoyundan kaçıran AKP’
Mitingde söz alan HDP PM üyesi Naci Sönmez, AKP iktidarının ve uluslararası sermayenin yerli işbirlikçilerinin ülkeyi çöplüğe dönüştürdüğünü ifade ederek Aliağa'nın hem emek sömürüsünde hem de doğayı kirleten sanayisiyle gündeme geldiğini belirtti. Naci, "Ekoloji ve demokrasi mücadelesi verenlerin asla ne Aliağa, ne Fatsa Ne Şırnak'ı sermayeye teslim etmeyeceğiz. Bugün Aliağa'daki sesle Şırnak'ta güvenlik gerekçesiyle ormanları kesenler Türkiye kamuoyundan bunu kaçırarak yapanlar aynı suçu işliyorlar. Suça ortak olmadığımız gibi 2023 seçimlerinde doğaya ve yaşam alanlarına saldıran bir iktidara karşı Türkiye toplumunun farklı kimliklerinin isyanını ortaya koyacağız" dedi.
'Gemi sökümü halk sağlığı sorunudur ve TTB'yi ilgilendirir'
Geminin halk sağlığı sorunu yarattığını ve Türkiye Tabipler Birliği’nin (TTB), kara sularından geçeceği ülkelerle temasta bulunup o ülkelerden geçişini de engellemek istediklerini kaydeden İzmir Tabip Odası yönetiminden Behiye Mungan ise, "Bu atıkların çevrede yakılarak yok edilmeye çalışıldığını ve ikinci kez zarar verdiğini biliyoruz. Gemi söküm istasyonlarımız yalnızca kendi gemilerimizi sökecek İşçi sağlığının, işçi ölümlerinin bildirilmediğini de biliyoruz. Bunun için de girişimlerimiz var" diye konuştu.
‘Sermayenin işbirlikçilerinin parçası olmayacağız’
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Yürütme Kurulu’ndan Seçil Ege Değerli ise, Türkiye'nin ve Aliağa'nın dünyanın çöplüğü olmadığını vurgulayarak, "Emperyalizmin kirli savaşları ve sermayenin işbirlikçilerinin parçası olmayacağız. O gemileri yakarız o ölüm gemilerini yanaştırmayız" sözlerini kullandı.
‘Patronların kar hırsı işçi ve doğa sağlığından daha değerli değil’
On yıllardır Aliağa’da faaliyet yürüten gemi söküm tesislerinin ilkel çalışma koşullarına sahip olduğunu, işçi ölümlerinin maalesef sıradanlaştığını kaydeden Deniz, gemi söküm patronlarının kar hırsının Aliağalıların sağlığından ve gemi söküm işçilerinin yaşamından değerli olmadığının altını çizdi. Deniz, “Rafinerilerinden sızan gaz kokularıyla, demir çelik fabrikalarından arta kalan cüruf dağlarıyla yaşıyoruz, gemi sökümden denize karışan zehirli maddelerle yaşıyoruz, yıllardır bu kentte yüzlerce işçinin ölümü, sakat kalması, kanser olması gerçeğiyle yaşıyoruz. Yani biz bu gemiyi buraya getirmek isteyenleri, biz işçilerin kentin sakinlerinin yaşamlarını tehlikeye atmak da beis görmeyenleri iyi tanıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Gemi sökümü mevzuata aykırı yapılıyor’
İşletmelerin uluslararası mevzuatlara da uyum sağlamadığını, 25396 sayılı Gemi Söküm Yönetmeliğine göre hurda gemilerin gas-free ve deratizasyon işlemlerinin, gemiler söküm bölgesine getirilmeden önce yapılmış olması gerektiğine işaret eden Deniz, gemilerin sıvı atıkları, sökülecek geminin yanına yanaştırılacak yüzer duba ve benzeri veya karadan yanaştırılacak sıvı atık toplama tankına gerekli çevre, sağlık ve güvenlik önlemleri alınarak boşaltılacağı emri verildiğini dile getirdi. Deniz, “Gemi sökümü, gelişmiş ülkelerde kuru havuzlarda yapılırken, Türkiye’de karaya oturtulmuş gemilerin sahilde sökülmesi ile gerçekleştiriliyor. Gemi söküm işletmelerinden petrol ve yağ, ağır metaller, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), poliklorlu bifeniller (PCB), asbest, organotin bileşikler ve dioksin gibi kirleticiler çevreye bulaşıyor. Söküme gelen geminin sintine sularında, gemi tipine bağlı genel olarak, dizel yakıt, yağlama yağları, gres yağı, çözücüler, boyalar, temizlik maddeleri bulunabilir. Bu maddeler bulaştıkları ortamlarda kirliliğe neden oluyor ve canlı hayatını önemli derecede etkiliyor. Yine sökümü yapılan gemilerden çevreye evsel nitelikli atık sular da bulaşıyor ve bu atık sular özellikle kıyı sularında organik madde, azot ve fosfor artışına neden oluyor” dedi.
‘Astbest denetimleri yeterli yapılmıyor ‘
Asbestin yanmazlık özelliği olduğunu, asbest fiberlerinin havada solunur durumda olduğunda insan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli ve öldürücü hastalıklara neden olduğunu kaydeden Deniz, “Solunan fiberlerin akciğer kanserine varan çeşitli hastalıklara yol açtığı uzmanlar tarafından bildiriliyor. Özellikle gemi inşa ve gemi söküm işlerinde çalışan işçiler de, gemi söküm alanlarından etkilenen çevrede yaşayanlar da, Akciğer zarı kanseri ve akciğer kanseri gibi hastalıklarının oluşma riskinin yüksek olduğu da belirtiliyor. Bu gerçekleri gemi söküm işçilerinin açıklamalarında da biliyoruz. Yıllardır bu işletmelerde ter döken işçiler, Aliağa gemi söküm tesislerinin AB denetimleri olduğu sırada deyim yerindeyse çiçek gibi bir hale getirildiği ancak denetlemeler olmadığında Asbest ve zehirli kimyasallarla önlemler alınmadan burun buruna çalışıyor” diye belirtti.
‘Gemi hakkındaki açıklamalar yok hükmündedir’
Kamuoyu tepkileri nedeniyle GEMİSANDER başkanı Kamil Önal’ın gemi söküme getirilmesi planlanan Brezilya donanmasına ait nükleer savaş gemisi hakkında yaptığı açıklamanın yok hükmünde olduğunun alltını çizen Deniz, “São Paulo gemisinin ihracatı için Sök Denizcilik'in edindiği Tehlikeli Maddeler Envanteri'nin geminin sadece en fazla yüzde 12’sinin tespite tabi olduğu bir metot ile yapılmış olduğunu uzmanların açıklamalarından takip ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘İzinler iptal edilsin’
5 Ağustos’ta Brezilya’dan yola çıkarılmak istenen geminin yaratacağı tahribatın Aliağa’yla sınırlı kalmayacağını dile getiren Deniz, “Tüm dünyada emperyalistler önce savaş gemilerini inşa ederek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanıyor ardından bu gemilerle işleri bitse bile sökümüyle beraber yaşamlarımızı hiçe saymaya devam ediyor. Tüm bu sebeplerle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir avuç sermayedarın değil halkın bakanlığı olmaya davet ediyor ve verdiği izinleri bir an evvel iptal edilmesini istiyoruz” diye kaydetti.
“Türkiye Avrupa’nın, Aliağa Türkiye’nin hurdalığı, çöplüğü değildir” diyen Deniz son olarak, “Başka bir Türkiye, başka bir Aliağa yok! Çocuklarımıza yaşanabilir bir kent ve ülke bırakmak bizlerin tarihsel, insani, vicdani sorumluluğumuzdur” dedi.
Miting, sloganlarla sona erdi