İzmir'den Şırnak ve Dersim'deki ağaç katliamına karşı ses çıkarma çağrısı
- 20:07 29 Temmuz 2022
- Ekoloji
İZMİR - Dersim ve Şırnak’ta devam eden ağaç katliamının durdurulması çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, iki kentte de ormansızlaştırma politikasına karşı tüm kesimlere duyarlılık çağrısı yaptı.
İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, başta Dersim ve Şırnak olmak üzere bölgede yaşanan ağaç katliamına karşı Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Ranta karşı doğanı savun" yazılı pankartın açıldığı açıklamada “Dersim onurdur onuruna sahip çık", "Havana suyuna toprağına sahip çık", "Dersim Şırnak İzmir bu memleket bizim", "Dersîm bewayîr nîyo", "Madeblere hayır bu topraklar bizim" sloganları atıldı.Basın açıklamasına Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Meclisi, Demokratik Alevi Derneği (DAD) İzmir Şubesi, İzmir Yeşil Gelecek Derneği ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Basın açıklamasını dernek adına Hüseyin Ozan okudu.
80 bin hektar alan ormansızlaştırılmak isteniyor
İçindeki binlerce canlı ile ormanlık alanların yok edilmek istendiğini belirten Hüseyin, 2012–2020 yılları arası devlet izni ile devlet ormanı sayılan 340 bin hektar alanda 50 bin hektara izin verildiğini ve bu izinlerin 22 bin700 hektar kadarının maden ruhsatı ve faaliyeti olan bölgelere ilişkin olduğunu dile getirdi. Bu izinler sonucu oluşan ormansızlaşmanın 80 bin hektar olduğunu kaydeden Hüseyin, “İzinsiz kesimler nedeni ile 20 bin hektar ve 2b kanununa istinaden 14 bin hektar orman ekosistemi tarım ve yerleşim yerine dönüştürülmüştür. Anayasanın 169'uncu maddesindeki ‘Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez' ilkesi açıkça kanun koyucu eliyle ihlal edilmektedir” dedi.
106 bin 465 bölgeye maden ruhsatı
1923-2004 yılları arası yabancılara verilen maden ruhsat sayısı bin 500 iken 2004-2008 yıllarında bu sayının 45 bin 300 olduğunu ifade eden Hüseyin, “2008–2018 yılları arası 323 maden ruhsatı verilmiştir. 2018 yılında 616 bölge, 2019 yılında 417 bölge, 2020 yılında 766 bölge için maden ruhsatı ihalesi yapılmıştır. Anılan dönemde 106 bin 465 maden ruhsatı verilmiştir” şeklinde konuştu.
Samosi köyünde kesimler devam ediyor
Dersim’in Hozat ilçesi Samosi (Boydaş) köyünde, devlet denetiminde aylardır ağaç kesimi gerçekleştiğine işaret eden Hüseyin, köylülerin alana girişine izin verilmediğini belirtti. Hüseyin, “Bölgenin 1994 köy boşaltmaları döneminden bugüne yasaklı alan ilan edilmiş olmasına rağmen, bakanlığın ihale etmesi ile ilk ihalede 30 hektar, ikinci ihalede 40 hektarlık alan, Elazığ ve Malatyalı müteahhit kesime verilmiştir. Yaklaşık 60 ailenin alanında çadır kurarak kesime devam ettiği bilinmektedir. Köylülerin girişine yasak alanlar rant uğruna müteahhitlere açılmış durumdadır. Bahse konu bölgeler maden ruhsatı verilen maden sahalarıdır” ifadelerini kullandı.
50 köy ekolojik yıkımdan etkilenecek
Sadece Dersim’de 160’ın üzerinde maden ruhsatı alındığını ve ruhsat verilen alanın 62 bin 285 hektara ulaştığını söyleyen Hüseyin, yaklaşık 50 köyün ekolojik yıkımdan etkileneceğini vurguladı. Hüseyin, “Dersim merkez başta olmak üzere; Ovacık - Hozat arasındaki ormanlık alan, Pülümür ve Pertek ilçelerindeki projelerle birleştirildiğinde ; bütün Dersim coğrafyasının kırıma uğrayacağı ve tüm canlıları ile yok olacağı açıktır. Uluslararası sermaye destekli bu projelerden bir an önce vazgeçilmelidir. Orman kıyımı, ırmaklarımız ve göllerimizin kuruması, yeraltı sularımızın kurumasını da üst üste eklersek devlet eli ile gerçekleşmekte olan bir eko kırımdır. Binlerce yıllık insanlık mirasının yok oluşudur” dedi.
'Şırnak’ta ağaç kıyımı 2 yıldır sürüyor'
Şırnak’ta 2 yıldır askerler gözetiminde korucular eliyle ağaç kesiminin de sürdürüldüğüne dikkat çeken Hüseyin “Şırnak’ın Cudi, Gabar Dağları ve Besta bölgelerinde on binlerce meşe ağacı korucular tarafından kesilerek büyük bir ormanlık alan yok edilmiştir. Edinilen bilgilere göre halen devam eden ağaç kıyımında Şırnak merkeze bağlı Mila Keri, Kaniya Qeymeqam, Rusor suyunun kıyıları ve Pişta Reşa bölgelerinde on binlerce ağacın kesildiği ve onlarca tır’a yüklenere götürüldüğü görülmüştür. Kesilen ağaçlar farklı kentlere götürülerek satıldığı ve rant elde edildiği bildirilmektedir” şeklinde konuştu.
Karşı çıkılmalı
Tarım ve hayvancılık faaliyetleri açısından yaşamsal öneme sahip ormanların yok olduğunu, toprağın erezyona uğradığını dile getiren Hüseyin, “Yakın süreçte yaşadığımız ekolojik kırımlar, kültürel ekolojik canlı yaşamımızı çok ciddi olarak tehdit etmektedir. Su kaynaklarımız çok az iken ve özel korunmaya muhtaç iken, maden arama faaliyetleri ile zehirlenmesine göz yumulmamalıdır. Çevre mücadelesi yürüten kurumlara çağrımız; Türkiye’nin neresinde, kimler tarafından yaratılırsa yaratılsın, gerekçesi ne olursa olsun, gerçekleştirilen kıyımlara tereddütsüz karşı çıkmalarını ve bu itirazımızda yanımızda olmalarını bekliyoruz” çağrısı yaptı.
‘Tüm ağaç kıyımları derhal durdurulsun’
Kurumlara ve yurttaşlara talana karşı dur deme, yetkililere de kırım projelerini durdurma çağrısında bulunan Hüseyin, “Ülkemizin pek çok yerinde açtığınız maden arama ruhsatlarını derhal iptal edin, tüm orman kesimlerini durdurun. İnsan yaşamını hiçe sayan ve ekosistemimizi tehdit eden bu girişimlerden vazgeçin. Bu kırıma teşebbüs edenleri tutuklayın ve gerektiği şekilde cezalandırın” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
Açıklamada Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, Yeşil Sol Parti İzmir Eşsözcüsü Hüseyin Çağlar da söz aldı.