‘Peyzaj çalışması değil yok etme politikası’
- 09:03 26 Eylül 2020
- Ekoloji
Melike Aydın
İZMİR - Munzur Gözeleri’nde başlatılan peyzaj çalışmasının Alevi inancında kutsal olan canlılığa ve ziyaret yerine zarar verdiğini dile getiren DAD üyesi Sarıgül Göze, “İnsanlara kimliklerini unutturuyorlar. Bu da yok etme politikasının parçasıdır” dedi.
Dersim'in Ovacık ilçesinde bulunan ve Alevilerin kutsal mekanlarından olan Munzur Gözeleri’nde “çevre düzenlemesi” adı altında iş makineleri ile başlatılan çalışmalara karşı tepkiler sürüyor. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Sarıgül Göze, “peyzaj çalışmalarının” Alevilik inancına yönelik bir asimilasyon politikası olduğunu ifade etti.
‘İbadet yerlerine saygı istiyoruz’
Ziyaret adı verilen ibadet yerlerinin Aleviler için önemli mekanlar olduğunu dile getiren Sarıgül, Alevi inancına ve ibadet yerlerine saygı duyulması gerektiğini ifade etti. Alevilerin yaşam alanlarında kendilerinin söz sahibi olduğunu söyleyen Sarıgül “Maden biz de vatandaşız, elektrik, su parası, vergi ödüyoruz, bizim de haklarımız var demektir. Biz ibadet yerlerimize saygı istiyoruz. Ama kimse nedense sıra bize gelince hak talep etmiyor” dedi.
‘Canlılara zarar veriliyor’
Alevilikte bitki, hayvan ve insanın da içinde olduğu tüm canlıların kıymetli olduğunu, Munzur Nehri’nin Xızır inancında kutsal olarak görülen “Hızır’ın davarı” (Male Xızır) denen dağ keçilerinin Munzur’dan su içtiğini belirten Sarıgül “Eğer bizim kimsenin inancına lafımız yoksa onların da bize olmasın. Örneğin Hasankeyf bizim için önemliydi, Dersim’de baraj yaptılar, canlılara zarar verdiler. Endemik bitkiler de çok, canlılar da çok. Birkaç yıl önce orada ormanı yaktılar. Bütün canlıları diri diri yandı içinde. Hani Allah korkusu var derler ya. Allahtan korkuyorlarsa o canlıları neden diri diri yaktılar” şeklinde konuştu.
‘Gözelere yapılanla Sakarya’da Kürtlere yapılan aynıdır’
Canlılara zarar verilmesinin bir devlet politikası haline getirildiğini, iktidarın kendini onaylamayanları hiçe saydığını ifade eden Sarıgül, şöyle devam etti: “Eğer biz vergi veriyorsak; polisi, devleti, memuru, işçisi bizim vergilerimizden aylık alıyorsa bize saygı duymalı. Her şey vergi de değil. Kürt ve Alevi’yi hiçe sayıyorlar. Ekmek kavgasıdır, Sakarya’da çalışan Kürtlere yapılan ırkçılığı gördünüz. Eğer onlar doğuya gitseydi böyle mi davranılırdı? Kadına saldırdılar, anneleri kadın, eşleri kadın, kadına saygısı yok, çocuğa da yok. Vicdanlı insan yapmaz. Gözü kötülükten başka bir şey görmüyor. Gözelere yapılan vicdansızlık değil midir.”
‘Peyzaj çalışması değil yok etme politikasıdır’
Yapılanlara sessiz kalınırsa daha da kötü olacağını dile getiren Sarıgül, Alevileri kutsallara sahip çıkmaya çağırdı. “Peyzaj çalışmasının aslında asimilasyon politikasının devamı olduğunu” söyleyen Sarıgül, “İnsanlara kimliklerini unutturuyorlar. Bu da yok etme politikasının parçasıdır. Oraları eğlence yeri yaptığı zaman Aleviler kendi kültürlerinden de uzaklaşır. Bizim inancımıza göre önemli bir yer. Konya Mevlana’da yapsalar en başta biz karşı çıkarız” diye konuştu.