Ortadoğu'da kadınların özgürlük yürüyüşü (2)
- 09:16 5 Mart 2019
- Dosya
'8 Mart ruhu ile tarihe kadın mührünü vuracağız'
Dilêcan Bozî - Ruhenda Amed
HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı yürütülen mücadelede yer alan kadınlar, Ortadoğu'nun karanlıktan sıyrılarak bahara evrileceği zamanın yakın olduğunu belirterek, kadın öncülerden devraldıkları direniş bayrağını her günü 8 Mart ruhuna dönüştürmek ve tarihe kadın mührünü vurmak için yükselteceklerini kaydetti.
Ortadoğu'nun Kürt kadınları öncülüğünde DAİŞ'ten kurtarılmasına ve baharın müjdelenmesine ramak kaldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne sayılı günler kalırken, kadınlar Ortadoğu topraklarında adım adım adeta zafere yürüyor. DAİŞ'e yönelik mücadelede yer alan kadınlar, yürütülen mücadeleyi ve yaklaşan 8 Mart'ı değerlendirdi.
'Kadınlara ve mücadelelerine saygı duyuluyor'
Dêrazor'da DAİŞ'e büyük darbe vuran Demokratik Suriye Güçleri (QSD) yapısı içinde yer alan komutanlardan Aryen Cudi, DAİŞ'e yönelik mücadelede kadınların rolüne değindi. YPJ'nin dünya çapında sevildiğini kaydeden Aryen, DAİŞ'e yönelik mücadelede YPJ'nin büyük bir rol üstlendiğini söyledi. Aryen, "Halk YPJ'ye büyük bir saygı duyuyor. Daha önce bir kadın nasıl olur da cephede en ön saflarda yer alabilir görüşü hakimdi. Fakat YPJ bu algıları yıktı. Çünkü Suriye halkları kadınların cephede nasıl savaştığına birebir tanıklık etti. Cephede savaşan kadınlar iradeleri ve mücadeleleri ile çevresine, ailesine, topluma ve arkadaşlarına büyük bir etki yarattı. Kobanê'den şimdi Dêrazor'a büyük bir irade ortaya koyuldu ve bu yeni bir iradenin de yaratılmasına neden oldu. YPJ her gecen gün çatısını ve örgütlülüğünü daha da büyütüyor. Tüm kadınları içine alıyor. YPJ yaşamın teminatıdır" diye konuştu.
'Biz halkımız için yaşamayı tercih ettik'
Aslolanın sayı çokluğu değil bireyin potansiyeli olduğunun altını çizen Aryen, doğru zihniyet ve özgür irade yaratmanın mühim olduğunu vurguladı. YPJ'nin DAİŞ'e yönelik mücadelede bugüne kadar bir çok cephede yer alarak koordineyi sağladığını ifade eden Aryen, şöyle devam etti: "Komutan olan bir çok arkadaşımız oldu. Kimisi şehit oldu kimisi gazi olarak kurtuldu. Ama kadınlar kendileri DAİŞ'e yönelik savaşı yürüttü. Bu gücü de biz yanı başımızda şehit olan arkadaşlarımızdan aldık. Kolay bir durum değildir kesinlikle. Yıllardır süren bu savaşta binlerce şehit ve gazimiz oldu. Fakat kadınlar mücadelelerinde ısrarcı oldu. Halkın ihtiyacını gördükçe daha da sarılıyorsun bu direnişe. Sadece kendi evin için yaşamak ile bir halk için yaşamak arasında büyük bir fark var. Bu yüzden biz halkımız için yaşamayı tercih ettik ve onlar için elimizden geleni yapmaya söz verdik."
'Köhnemiş zihniyete karşıyız'
Aryen, Dêrazor'da artık savaşın sonuna gelindiğini ve demokratik bir toplum sistemini inşa etmeyi amaçladıklarını dile getirerek, Arap halkını da bu sisteme daha çok katmayı istediklerini belirtti. Arap halkı ile kaynaştıklarını sözlerine ekleyen Aryen, "Kendini özgürleştirmek isteyen aslında bizi de fikirlerimizi de çok seviyor. Biz daha çok kadının katılmasını istiyoruz. Bu köhnemiş zihniyetin kadınlara bir getirisi yok. Kadının yeri evidir, evlenilmek ve çocuk yapmak içindir zihniyetini kabul etmiyoruz. Bu zihniyeti biz ortadan kaldırmayı amaç ediyoruz. Hep diyoruz bu bölgede biz kadınları kazanamazsak büyük bir başarı elde etmiş olmayacağız. Her geçen gün biz işimize daha büyük bir aşk ile bağlanıyor ve daha fazla ne yapabiliriz üzerine fikir alışverişlerinde bulunuyoruz. Ve halkımız için büyük başarılar elde edeceğimize de sonuna kadar inanıyoruz. O günlerde uzakta değil çok yakındadır" dedi.
'Bu mücadelenin bir parçası olmak istedik'
DAİŞ’e yönelik yürütülen mücadele yer alanlardan Bêritan Welat da, “Rojava Devrimi”nden çok etkilendiğini ve bu yüzden mücadeleye katıldığını söyledi. “Rojava Devrimi”nin gücünü kadınlardan aldığını dile getiren Bêritan, bir Kürt kadını olarak bu direnişin bir parçası olma arzusu taşıdığını ve bundan dolayı da YPJ'yi tercih ettiğini dile getirdi. Bêritan, "Kadınların kimlikleri ile var olmadıkları bir devrimin mümkün olmadığı tezini savunuyorum. Direniş de kadınsız büyümez. Rojava'da da direniş en fazla kadının mücadelesi ile büyüdü. Eğer bir başarı varsa bu kadının gücü ve iradesine bağlıdır. Bizler Abdullah Öcalan'ın fikirleri ve felsefesi sonucu gücümüzün farkına vardık. Gün geçtikçe mücadele alanımız genişliyor ve kadınların mücadeleye katılımı büyüyor. Kuşkusuz bu çok anlamlıdır. Bu yüzden biz de YPJ olarak kadınların yüzyıllardır yürüttüğü mücadelenin bir parçası olmayı istiyoruz. Kadının adının, kimliğinin ve renginin olduğu her yerde başarı elde edileceğine yürekten inanıyoruz. Özgürlük çok yakındır" ifadelerini kullandı.
'Kadınların mücadelesi sonucu insanlık tarihi değişecek'
Kadın mücadelesinin olduğu yerlerde faşizmin alt edileceğini vurgulayan Bêritan, DAİŞ’in de bunun karşısında ayakta duramayacağının altını çizdi. Bêritan, Kürt kadınlarının öncülük ettiği direniş sonucu insanlığın kaderinin değişeceğini söyleyerek, "Biz Kürt kadınları ve YPJ olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Tarihte çok kadın kahramanın adını duyduk. Bu kadınlar birçok devrimin içinde de yer aldı. Bu kadınlar bizim de kimliğimizdir. Bizler de onların ruhu ile Rojava Devrimi'ne sahip çıkmak istiyoruz" diye belirtti.
'Tarihe kadın direnişinin mührünü vuracağız'
DAİŞ’in Kuzey Suriye'ye yönelme amacının halkların birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmak olduğunu belirten Bêritan, özelde de kadınların ortaya koyduğu direnişi parçalamanın amaç edindiğine işaret etti. Bêritan, "Halkın direnişi DAİŞ çetelerinin kirli planlarını boşa çıkardı. Emellerine ulaşamadılar. Direniş ile karşılaştılar. Kobanê'de halkın direnişi onları geri püskürttü. Dêrazor'da çetelerin sonu olacak. Biz YPJ olarak sadece Dêrazor'da tek değil nerede bir zulüm, adaletsizlik varsa ve eşitlik yoksa her daim karşısında olacağız. Tarihe kadın direnişinin mührünü vuracağız" diye belirtti.
'Her günü 8 Mart yapmak için direnişi büyüteceğiz'
Yaklaşan 8 Mart'a da değinen Bêritan, sadece 8 Mart'ın değil her günün kadınların günü olduğunu kaydetti. Tarih boyunca işgalci zihniyetlerin kadınları hedef aldığını söyleyen Bêritan, buna karşı mücadele yürüten her kadın için her günü anlamlı kılmak için direniş içinde olacaklarını ifade etti. Bêritan, tüm dünya kadınlarının da 8 Martı'nı kutlayarak şöyle devam etti: "Sadece 8 Mart değil her gün bizim olacaktır. Bizler o günleri daha anlamlı kılmak için mücadelemizi büyüteceğiz. Her günümüzü mücadele ve direniş dolu geçireceğiz. Clara Zetkin ile başlayan o gün bugün milyonlar ile devam ediyor. Bizler de onların takipçisiyiz. Bizler onların ruhlarını içimizde canlı tutacağız. Bir kez daha tüm kadınların 8 Martı'nı kutluyoruz. Ve biz her günü kadınlar için anlamlı kılmak adına direnişimizi büyüteceğiz."
Yarın: Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan gelişmeleri yakından takip eden kadın gazeteciler, DAİŞ'in yenilmesinde kadının rolü ve öncülüğünü değerlendirdi.