İstanbul Feminist Kolektif, Kadın Cinayetlerine İsyandayız kampanyası çerçevesinde 23 Şubat 2011’de Ümraniye’de Arzu Odabaşı’nın katledildiği yerde bir basın açıklaması yaptı. Kadınlar açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Burada işlenen Arzu Odabaşı cinayeti, devlet destekli örtük bir cins-kırımı yaşandığını açıkça ortaya koymuştur. Arzu Odabaşı, erkek şiddetini adli mercilere bildirdiği halde, katledilene kadar ‘devlet’ kılını kıpırdatmamıştır. O merciler hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı, kadınların şikayetini ciddiye almayanların takipçisi olacağımızı buradan herkese söylüyoruz. 9 Şubat günü katledilen Arzu Yıldırım cinayetinde de Ümraniye savcılığının ihmali açıktı. Bunun için de suç duyurusunda bulunduk, takipçisiyiz. Adana’da Semiha K. yıllarca şiddet gördüğü erkekten kurtulmak istedi, devlet Semiha’yı da erkek şiddetinden korumadı, geçen akşam katledildi. Gebze Yavuzselim Mahallesi’nde Çiğdem K. evli olduğu erkek tarafından Salı gecesi katledildi. Özlem kurtulmak için il değiştirdi, katili onu buldu ve şu anda ağır yaralı. Maltepe’de Şehri F. daha önce şikayetçi olduğu halde gözaltına alınıp bırakılan erkek tarafından katledildi. Antep’te evli olduğu erkekten boşanmak isteyen kadın yaralandı. Erkekler seri kadın cinayeti işlerken, devlet (hükümet, emniyet, jandarma, belediyeler, partiler, sendikalar, erkek kurumlar) seyrediyor. Öldürmek için erkek, öldürülmek için kadın olmak yetiyor. Kadın katilleri, ‘erkekçe bahaneler caizdir cumhuriyeti’nde’ kadına şiddet uygulamaktan, kadını katletmekten hiç çekinmiyor. Bu katliamlar; devletin kadını koruyamadığını, kadınları hanedeki erkek şiddetiyle baş başa bırakıp, dövülmelerini, öldürülmelerini seyrettiğini gösteriyor. İktidarın Aileden sorumlu bakanı, kadın cinayetleri için ‘münferit’ diyor. Ya münferidin anlamını bilmiyor, ya da bunca ‘kadın kıyımını’ görmüyor. İktidarın, kadın cinayetlerinin sekiz yılda yüzde 1400 artmasının nedenlerini araştırmayıp, erkek egemen zihniyeti besleyen cümleler kurması ‘cins kıyımı’nın artmasına sebep olmaktadır. Meclis acilen toplanıp ‘kadın cinayetlerini önlemek için’ derhal karar almalıdır. Öldürülüyoruz, devlet seyrediyor. Savcılar kadının şikayetini ciddiye almıyor. Sokaklara çıkıp cam çerçeve mi indirelim, silah mı kuşanalım. Sabrımız kalmadı, canımız yanıyor. Öfkeliyiz, İsyandayız!”

 

Kaynak: Çatlak Zemin