Cumartesi Anneleri: İnkara son verin!
- 12:55 28 Aralık 2024
- Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri eylemlerinin 1031’inci haftasında Mahmut Kaya’nın akıbetini sorarak, “Gözaltında kaybedilişinin 44’ncü yılında, inkara son verilerek adaletin sağlanması talebimizi tekrarlıyoruz” dedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle düzenledikleri eylemlerinin 1031’incisini Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdi. Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıyarak meydanda bir araya geldi. Cumartesi Anneleri bu hafta eylemlerinde 44 yıl önce kaybettirilen Mahmut Kaya’nın akıbetini sordu. Basın metnini İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan okudu.
‘Mahmut’un gözaltına alındığı inkâr edildi’
Mahmut Kaya’nın 23 Aralık 1980 tarihinde Kars’ta siyasi şube tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını belirten Sebla Arcan, “21 yaşındaki Mahmut Kaya, Kars’ta, Maraş Katliamı’nın yıl dönümü vesilesiyle ‘Maraş Katliamı’nın hesabı sorulacaktır’ yazılı bir pankart asarken yakalandı. Gözaltına alındıktan sonra, Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından siyasi şube müdürlüğüne götürüldü. Birçok tanık beyanına göre, Mahmut Kaya, on gün süren ağır işkencenin ardından, 3 Ocak 1981 tarihinde öldürüldü. Bedeni kaybedilen Mahmut Kaya’dan bir daha haber alınamadı. Kaya’nın Ailesi’nin Erzurum’daki evini telefonla arayan bir kişi, Mahmut’un emniyette olduğu bilgisini verdi. Bunun üzerine Kars’a gelen Sebahattin Kaya, ilgili kurumlara başvurdu. Kars Valisi ile görüştü. Ancak Mahmut’un gözaltına alındığı inkâr edildi”
‘Failleri cezasızlıkla korunmaya devam etti’
Mahmut Kaya’nın ailesi ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu’nun uzun süren adalet arayışlarının ardından hazırladıkları 350 sayfalık raporda Mahmut Kaya’nın gözaltında katledildiğine ilişkin detaylı bir biçimde raporda yer aldığını ifade eden, Sebla Arcan, devamında şu ifadeleri kullandı: “Dönemin yetkilileri ve tanıkları ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan kapsamlı raporda, Mahmut Kaya’nın gözaltında öldürülmesine karışan görevlilerin ve bu olaya göz yuman yetkililerin isimleri yer aldı. TBMM Komisyonu’na da konuşan tanıklardan Davut Aksu şunları söyledi: ‘Mahmut Kaya diye bir insanı getirdiler. Yılbaşı da olabilirdi, yılbaşını bir gün geçmiş de olabilirdi, o süre zarfında yoğun bir işkence yapıldı. Yan yana bağlandık, belden aşağısı simsiyah olmuştu. Sanıyorum saat üç sıralarıydı, ‘Bitlis'te beş minare’ diye bir türküyü okudu, ağzından su geldi ve yanımda bu insan öldü. Bizi yandaki odaya aldılar. Mahmut Kaya’nın nabzını kontrol ettim, öldüğünü anladım.’ Bu ve benzeri çok sayıda tanık beyanlarına rağmen, Mahmut’un akıbeti hala karanlıkta bırakılmaya, failleri cezasızlıkla korunmaya devam etti.”
‘Arayışımız sürecek’
Kaç yıl geçerse geçsin adalet arayışlarının devam edeceğinin altını çizen Sebla Arcan, “Mahmut Kaya’nın gözaltında kaybedilişinin 44’ncü yılında, inkara son verilerek adaletin sağlanması talebimizi tekrarlıyoruz. Mahmut Kaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Eylemde, 7 Özgür Basın emekçisinin tutuklanmasına tepki gösterilerek serbest bırakılmaları çağrısında bulunuldu. Eylem, meydana karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.