Tecavüz failinin serbest kalması Meclis gündeminde

  • 15:41 22 Ağustos 2024
  • Siyaset
 
ANKARA - DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz ile Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Küçükçekmece’de bir çocuğa 3 yıl boyunca tecavüz eden Ebuzeyid G.’nin serbest bırakılmasını Meclis gündemine taşıdı. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde Ebuzeyid G.nin 3 yıl boyunca bir çocuğa tecavüz etmesinin ortaya çıkmasının ardından serbest bırakılmasına dair konuyu Meclis gündemine taşıdı. Sümeyye, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması için Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Diğer yandan son günlerde çocuklara yönelik taciz ve tecavüzlere ilişkin DEM Parti Grup Başkanvekilleri de soru önergesi verdi.
 
Ailenin güvenliğine dikkat çekildi 
 
Önergede, yaşanan olaylara değinilerek failin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı hatırlatıldı. Serbest bırakılma kararının toplumun vicdanını yaraladığı ve adaleti sağlamadığı vurgulanan önergede, ailenin fail tarafından tehditlere ve psikolojik baskılara maruz kaldığı ifade edildi. Failin serbest bırakılmasının ailenin güvenliği açısından “tehlikeli” olduğu belirtilen önergede, "Adalet sisteminin, bu tür cinsel istismar vakalarında mağdurları yeterince koruyup koruyamadığı ve faillerin hukuk önünde hesap vermesini sağlama konusunda etkin olup olmadığı sorgulanmaktadır" denildi.
 
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit aynı konuya dair bakanın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önerge'de şu ifadeler yer aldı: “İktidarın çocuk istismarı olaylarının üzerine gitme noktasındaki isteksizliği, açığa çıkan durumları bütün kurumlarıyla hasıraltı etme çabası, failleri cezasızlık politikalarıyla cesaretlendirme girişimleri ve bu alanda toplumsal politikalar geliştirme noksanlığı şüphesiz bu vakaların artışında önemli bir rol üstlenmektedir. Geçtiğimiz iki gün içerisinde basına yansıyan iki farklı olay çocukların istismar karşında haklarının korunmadığını, istismarı önleme ve istismara maruz bırakılanları destekleme konularında sistematik bir eksikliğin varolduğunu, her iki durumda da çocuğun üstün yararı ilkesinin değil, faillerin yararı ilkesinin gözetildiğini net bir şekilde göstermektedir."
 
Gülistan, Bakan'dan önergede yer alan şu soruları yanıtlamasını istedi: 
 
"* Türkiye’de çocuk istismarı vakalarının her geçen gün arttığı göz önüne alındığında, Adalet Bakanlığı bu vakaların önlenmesi ve etkin bir şekilde soruşturulması için hangi somut adımları atmaktadır?
 
*Çocuk istismarı vakalarında faillerin serbest bırakılması veya hafif cezalarla cezalandırılması, kamuoyunda cezasızlık algısının oluşmasına neden olmakta, failleri caydırmaktan ziyade cesaretlendiren durumlar açığa çıkmaktadır. Bu tür kararların çocuk istismarıyla mücadelede yarattığı olumsuz etkiler konusunda Bakanlığınızın bir değerlendirmesi var mıdır? Varsa, bu konuda alınan önlemler nelerdir?
 
*Mahkemelerin, çocuk istismarı davalarını etkin bir şekilde yürütmekten kaçınmasının gerekçeleri nelerdir? Faillerin sıklıkla cezasız bırakılmalarının gerekçeleri nelerdir?
 
*Türkiye’de çocuk istismarı vakalarına ilişkin verilerin toplanması, analiz edilmesi ve kamuoyuyla paylaşılması konusunda Bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır? Bu tür verilerin açıklanması için bir mekanizma oluşturulması düşünülmekte midir? Sürece sivil toplum örgütleri dahil edilmekte midir? Ediliyorsa, bu sivil toplum örgütleri hangileridir? Bu konuda çocuk hakları ve çocuğun üstün yararı ilkesini etkin ve şeffaf bir biçimde ortaya konulmuş olması gereği şart koşulmakta mıdır?
 
*Çocuk istismarı davalarında, istismara maruz bırakılanlarım korunması ve adalete erişimlerinin sağlanması için yargı mensuplarına yönelik herhangi bir çalışma var mıdır? Varsa eğer bunun etkin bir şekilde yürütülüp yürütülemedeğinin denetimi nasıl sağlanmaktadır? Bu konuda uluslararası standartlara gözönünde bulundurulmakta mıdır?
 
*Türkiye’de son beş yıl içerisinde (2024’ün ilk 6 ayı da dahil) çocuğun cinsel istismarı kapsamında açılan dosya sayısı kaçtır? Bu dosyalar nitelikli ayrıştırmaya tabi tutulmuş mudur? 
 
*Yukarıda bahsi geçen ilk olayda, Ebuzeyid G.’nin 14 yaşındaki bir akrabasına 3 yıl boyunca cinsel istismar gerçekleştirmesine, çocuğun görüntülerini tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanmasına, mahkemede çocuğa cinsel organın fotoğrafarını gönderdiğini kabul etmesine rağmen serbest bırakılmasının gerekçesi nedir? Mahkemenin hukuki dayanakları nelerdir?
 
*Etkin bir soruşturma yürütülmemiş olmasının sorumluları kimlerdir? Bu kişilerin mağduriyeti tanzim etmek yerine yeni bir mağduriyet yarattığı yeterince açık değil midir?
 
*İkinci olayda, Mardin’de N.Ç., M.Ç. ve M. S. Ö. için kovuşturmaya yer verilmemesinin ve akabinde serbest bırakılmalarının gerekçeleri nelerdir? Savcılık hangi hukuki dayanakları göz önünde bulundururak bu kararları vermiştir?
 
*Savcılığın 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlamasını 'reşit olmayanla cinsel ilişki' olarak değerlendirmesinin nedeni nedir? 
 
*Çocuğun nitelikli cinsel istismar sonucu hamile kalması suç teşkil etmezken, bebeğin ölü doğması ve bunun sorumlusunun mağdur çocuk olarak değerlendirilmesi ve ceza veriklmesi nasıl mümkündür? 
 
*İstismara maruz kalan çocuğun baskı ve tehdit altında ifade verdiğini beyan etmesi üzerine etkin bir soruşturma yürütülmemesinin gerekçesi nedir? 
 
*Her iki olayda da failler serbestken, ikinci olayda çocuğun cezaevinde olması Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir? 
 
*Bahsi geçen olaylar, Türkiye’de çocukların cinsel istismar karşısında adli kurumlar tarafından korunmadığını, önleyici ve caydırıcı hiçbir politikanın uygulamada olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Bakanlığınızın bu doğrultuda tespit, değerlendirme ve planlamaları nelerdir?"
 
Sümeyye ise Bakan'ın yanıtlamasını istediği soruları şu şekilde sıaladı: 
 
"*Failin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar veren mahkeme heyetinin, mağdurun beyanlarını ve olayın ciddiyetini dikkate alıp almadığına dair bir inceleme yapılmış mıdır? Eğer yapılmışsa, bu incelemenin sonuçları nelerdir? Bu tür durumlarda mağdurun ve ailesinin güvenliği nasıl değerlendirilmiş ve bu güvenliği sağlamak adına hangi koruyucu tedbirler uygulanmıştır?
 
*Failin serbest bırakılmasının ardından mağdurun ve ailesinin maruz kaldığı tehdit ve fiziksel şiddet iddiaları hakkında adli mercilerce herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Bu tür olayların tekrarlanmaması adına mağdurun ve ailesinin güvenliğini sağlamak için hangi ek güvenlik önlemleri alınmıştır?
 
*Cinsel istismar ve şiddet mağdurlarının korunması konusunda mevcut yasal düzenlemelerin yeterliliği Adalet Bakanlığı tarafından gözden geçirilmiş midir? Bu olay özelinde, mağdurun güvenliğinin sağlanamaması mevcut mevzuatın eksikliği ile mi ilgilidir? Eğer öyleyse, bu eksikliklerin giderilmesi için hangi yasal düzenlemeler planlanmaktadır?
 
*Türkiye’de cinsel istismar vakalarının yargı süreçlerinde mağdur odaklı yaklaşımı güçlendirmek amacıyla yargı mensuplarına yönelik özel eğitim programları uygulanmakta mıdır? Bu tür olaylarda yargı kararlarının toplum üzerindeki etkilerini azaltmak ve mağduriyetleri önlemek amacıyla hangi eğitimler ve düzenlemeler yapılmaktadır?
 
*Failin serbest bırakılmasının ardından mağdura ve ailesine yönelik devam eden tehdit ve şiddet olayları göz önünde bulundurularak, failin yeniden gözaltına alınması ve tutuklanması için ek bir adli süreç başlatılmış mıdır? Bu süreçler mağdurların adalet beklentilerini karşılama konusunda ne kadar etkili olmaktadır?
 
*Bu tür cinsel istismar vakalarında mağdurların korunması ve faillerin tutuklanması sürecinin etkin ve hızlı yürütülmesi için Adalet Bakanlığı bünyesinde özel bir izleme mekanizması veya komisyon kurulması planlanmakta mıdır? Bu mekanizmanın oluşturulması, benzer vakalarda mağduriyetlerin ve adaletin gecikmesinin önüne geçebilir mi?"