Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî

  • 18:56 16 Eylül 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Kadınlar,  Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan  “Jin Jiyan Azadî” isyanının ikinci yıl dönümü dolayısıyla yaptıkları basın açıklmasında “Jîna Emini'nin ölümü, İran'daki baskıcı rejimin kadınlara yönelik sistematik zulmünün bir parçası olduğu kadar, aynı zamanda Kürt halkının kimliğine, kültürüne ve özgürlük mücadelesine karşı yürütülen devlet politikalarının bir yansımasıdır” katledilen kadın ve çocukların hesabını soracakları vurguladı.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde birçok kentte İran'da ahlak polisleri tarafından Jina Emînî’nin katledilişinin ve katledilmesinin ardından başlayan  “Jin Jiyan Azadî” isyanının ikinci yıl dönümü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklamaları gerçekleştirildi.
 
Wan
 
TJA öncülüğünde Wan Sanat Sokağı’nda Jîna Emînî’nin katledilişinin ikinci yıldönümünde erkek egemen zihniyetin dayattığı ölüm politikalarına karşı yürütülen “Kadın Özgürlük Mücadelesini büyütmek için” başlığıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaya büyükşehir belediyesi ve ilçe belediye eşbaşkanları Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yönetimleri, DEM Parti milletvekilleri Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Aryen Hûner, ARSİSA Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) ile birçok yurttaş katıldı. 
 
Açıklamada “Kadın ve çocuk cinayetleri politiktir failleri bellidir”, “Cezasızlığa karşı isyandayız alandayız”, “Nerede erkek devlet aile şiddeti varsa karşısında ‘jin jîyan Azadî’ var” dövizleri kaldırılırken, “Jîna Emini’nin isyanını büyütüyoruz jin jîyan Azadi” ve “Jîna Emini’den Narin’e erkek akla karşı susmadık susmayacağız” pankartları açıldı. Sık sık “Jin Jîyan Azadî”, “Jin natirsin hesap dipirsin”, “Jin Jîyan Azadî Sara Rojbin Ronahi” sloganları atıldı.
 
Basın metnini Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçe eşbaşkanı Nur Hayat Polat okudu.
 
‘Jîna Emînî’nin ölümü kadınlara yönelik sistematik zulmün bir parçasıdır’
 
Kürt kadını Jina Mahsa Amini'nin zalimce katledilişinin ikinci yıldönümü olduğunu hatırlatan Nur Hayat, Jîna Emînî’nin 16 Eylül 2022'de İran ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğünü  vurguladı. Nur Hayat, “Jîna Emînî’ye yapılan bu saldırı sadece bir bireyin değil, bir halkın, tüm kadın hareketine bir saldırı olarak ele alındı ve tüm dünyada zulme uğrayan milyonların adalet çığlığına dönüşmüştür. Jina Emini'nin ölümü, İran'daki baskıcı rejimin kadınlara yönelik sistematik zulmünün bir parçası olduğu kadar, aynı zamanda Kürt halkının kimliğine, kültürüne ve özgürlük mücadelesine karşı yürütülen devlet politikalarının bir yansımasıdır. Jina Mahsa Emini, İran rejimi tarafından zorla dayatılan baskıcı yasalarla karşı karşıya kalan milyonlarca kadından sadece biriydi. Bizler, ulusal haklarımız ve kimligimizi korumak adına verdiğimiz mücadelelerde birçok kez zulüm, ayrımcılık ve baskıyla karşı karşıya kaldık. Jina Emini, bu baskının sadece bir simgesi olarak değil, Kürt kadınlarının ve Kürt halkının direniş sembolü olarak anılmalıdır” dedi.
 
‘Jin, jîyan, Azadî Kürt halkının varoluş mücadelesinin bir parçasıdır’
 
Jina Mahsa Amini'nin katledilişinin ardından başlayan protestoların sadece İran'da değil tüm dünyada yankı uyandırdığına dikkat çeken Nur Hayat, “Kadınların özgürlüğü için "Jın, jiyan, Azadi" fikriyatıyla başlayan bu mücadele, aynı zamanda Kürt halkının özgürlük ve adalet arayışını da temsil etmektedir. Bu slogan, sadece kadınların yaşama hakkını ve özgürlüğünü talep etmekle sınırlı değildir; Kürt halkının yüzyıllardır süren varoluş mücadelesinin bir parçasıdır. İran'da, Kürt kadınları bu mücadelenin en ön saflarında yer almakta, baskılara karşı direnişin sembolü olmaktadırlar” diye belirtti.
 
‘ocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi toplumsal sorumluluktur'
 
Türkiye ve Kurdistan’da sistematik bir şekilde kadın ve çocuklara dönük saldırılar karşısında yetkililerin sessizliğinin saldırı boyutunu gittikçe arttırdığına işaret eden Nur Hayat, “Gücünü eril zihniyetten alan saldırganlar her yolu kendilerine mubah görerek insanlık dışı, ahlaktan yoksun yöntemlerle canice saldırıları planlayıp hayata geçiriyor. Diyarbakır'da öldürülen küçük kız çocuğu Narin'in trajik ölümü, Türkiye'de çocuk ve kadın haklarına yönelik korunma mekanizmalarının yetersizliği üzerine önemli bir toplumsal tartışma başlatmıştır. Küçük Narin’in öldürülmesinin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmaması bu ülkede adaletin geldiği noktayı göz önüne sergiliyor. Bu tür olaylar, devletin sorumluluğunda olan adalet, güvenlik ve sosyal koruma sistemlerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
 
Açıklamanın ardından kitle Sanat Sokağından İpekyolu ilçe binasına kadar yürüuüş gerçekleştirdi. Açıklamada, sık sık Jin Jîyan Azadî”, “Jin natirsin hesap dipirsin”, “Jin Jîyan Azadî Sara Rojbin Ronahi” sloganları atıldı.
 
Êlih
 
Êlih’te, aralarında Barış Anneleri Meclisi, Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih İl Örgütü, Êlih Emek ve Demokrasi Platformu’nun da bulunduğu kalabalık bir grup Yılmaz Güney Parkı’nda bir araya geldi.   Burada "Ji Jina Amîna heta bi Narînê, Tekoşîna jinê bê sînor e” ve ”Bîmre îxane biji azadî " pankartı taşınan açıklamada, "En hebûn,em hene,em dê hebın", "Destên xwe ji bedenên me vekişînin", "Vardık varız var olacağız" , "Jin Jîyan azadî" dövizleri ve Jina Eminî, Gülistan Tara, Narin Güran ve Nagihan Akarsel’in fotoğrafları taşındı.
 
Parkta yapılan açıklamada konuşan Sanatçı Sevda Adırbeli,  “Jin jiyan azadî” isyanının dünyanın her yerine yayıldığını belirterek, “Amini’nin 2’inci yılında şu iyi bilinsin ki, kadınlar başta olmak üzere ezilenlerin mücadelesi ve direnişi engellenemeyecek!  Yine 21 Ağustos’ta Bağlar Tavşantepe köyünde yaşanan Narin Güran cinayetinde yıllardır Kürt illerinde uygulanan dini ve sosyolojik asimilasyon ve bozulmanın bir sonucu olduğunu biliyoruz. 90’lı süreçlerde nasıl ki hizbulkontra ve iktidar bloklarının  camileri ve bodrum altındaki medreseleri radikal idelojilerini yayma ve militan devşirme merkezleri olarak kullanmasının acı tecrübeleri hala hafızalarda tazedir” dedi.
 
‘Adaletsizliğe karşı sessiz kalmayacağız’
 
Sevda, kontraların iktidar ilişkisine dikkat çekerek, “Buradan tekrardan iktidara ve onun ortaklarına söylüyoruz. Sizi ve kirli zihniyetinizi teşhir etmeye ve bunun karşına özgür yaşamı örmeye devam edeceğiz. Jına Emini ve Narin şahsında katledilen tüm kadınlara ve çocuklara sözümüz Kürt Kadın Özgürlük Hareketi olarak, başta Kürdistan olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun kadına ve çocuğa yönelik geliştirilecek her türlü ahlaksızlığa, şiddete ve adaletsizliğe karşı sessiz kalmayacağımızı ve toplumsal örgütlüğümüzü sağlayarak öz savunma hakkımızı geliştirerek cevap vereceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Jin jiyan azadî, Sara Rojbîn Ronahi’
 
Ardından slogan, alkış ve zılgıtlar eşliğinde yürüyüşe geçildi. Çevredeki yurttaşların da destek verdiği yürüyüşte sık sık, "Jin Jiyan azadî", “Bijî berxwedan jinanan”, “Bimre îxanet bijî Kurdistan”, “Jin jiyan azadî, Sara Rojbîn Ronahi” ve “Bijî berxwedana Îmralî” sloganları atıldı. Alkış, slogan ve zılgıtları  hiç dinmediği yürüyüş DEM Parti İl Binası önünde son buldu.
 
 
Şirnex
 
Şirnex’ın Cizîr (Cizre) ilçesinde TJA öncülüğünde yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe, DBP, DEM Parti Şirnex il ve ilçe örgütleri, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti Şirnex Milletvekili Zeki İrmez, TJA aktivistleri, Silopiya ve Cizîr Belediyesi Eşbaşkanları ile çok sayıda kadın katıldı.
 
Cudî Mahallesi’nde bulunan Qesephane Caddesinde bir araya gelen kadınlar, “Her dem Jin Jiyan Azadî” pankartı açtı. Jîna Aminî  ile Amed’in Rêzan (Bağlar) ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde katledilen Narin Güran’ın fotoğraflarını taşıyan kadınlar, “Jin jiyan azadî ile faşizme hayır” dövizlerini taşıdı.  Qesephane Caddesinden başlayan kadınların yürüyüşü, Nisêbîn (Nusaybin) Caddesi üzerinden Döryol Meydanı’na geçti. Yürüyüş sırasında kadınlar sık sık, “Berxwedan Jiyan e, bê dengî mirin e”, “Jina Amînî isyanımızdır” ve “Narine uzanan eller kırılsın" sloganları attı.
 
Dörtyol Meydanı’nda açıklamayı yapan TJA aktivisti Adalet Fidan, “Erkek egemen zihniyet, erkeklik kodlarını kırmak yerine kadın siyasetçi, sanatçı avukat yani kadın mücadelesi yürüten bütün kadınlara saldırarak kadın mücadelesini boğmak istiyor. Fakat köklü kadın direnişi ve mücadelesi hiçbir zaman unutulmadı ve unutulmayacak” dedi. Jîna Aminî ve Narin Güran’ı katleden zihniyetin aynı zihniyet olduğunu belirten Fidan, “Jin Jiyan azadî felsefesi ile Jina Amini’den Narin Güran’a katledilen bütün kadınların hesabını soracağız” diye konuştu.
 
Basın açıklaması atılan sloganlarla son buldu. 
 
Öte yandan kadınlar Silopiya ve Cizîr ilçelerinde üst geçitlere Jîna Aminî'nin fotoğrafları yapıştırıldı.
 
Îdir
 
Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Îdir İl Örgütleri, İran’ın başkenti Tahran’da 2022 yılında katledilen Jîna Emînî’nin ölüm yıldönümü nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirildi.
 
DEM Parti İl Örgütü önünde bir araya gelen belediye eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri, DEM Parti Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, sivil toplum kuruluşları ve birçok yurttaş, Cumhuriyet Caddesi Musa Anter Anıtı önünde kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Kitle yürüyüş sırasında sık sık, “Jin, jiyan, azadî” sloganı atarken,  “Cemile’den, Leyla’ya Jina Emînî’nden, Narin’e cezasızlık politikalarına karşı alanlardayız” pankartı açıldı.
 
Açıklamada konuşan DBP Îdir İl Eşbaşkanı Kezban Karasu Tanca, Jîna Emînî’yi anarak, İran rejiminin kadınlara yönelik baskılarına değindi. Kezban, “Jîna Emînî’nin zalimce katledilişi sadece bir bireyin değil, bir halkın, bir kadın hareketinin ve tüm dünyada zulme uğrayan milyonlarca kadının adalet çığlığına dönüşmüştür. İran’daki baskıcı rejimin kadınlara yönelik sistematik zulmünün bir parçası olduğu kadar aynı zamanda Kürt halkının kimliğine, kültürüne ve özgürlük mücadelesine karşı yürütülen devlet politikalarının da bir yansımasıdır” dedi.
 
‘Ülkede kadınların ve çocukların can güvenliği kalmadı’
 
İktidarların kadın politikalarının şiddeti arttırdığını belirten Kezban, AKP-MHP iktidarının politikalarına değinerek, “Neredeyse her gün bir kadın cinayeti ya da cinsel istismar haberi ile uyandığımız bu ülkede, kadınların ve çocukların can güvenliği kalmamıştır. AKP-MHP erkek ittifakının kadın ve çocuk düşmanı politikaları sonucu şiddet, taciz, tecavüz ve istismar vakaları artarak devam etmektedir. Kadın ve çocuğa yönelik suçlarda cezai yaptırımın uygulanması için somut delil aranması bu düşmanlığın açık göstergesidir. Cinsel birlikteliğe zorlama suçunun Kürt illerinde devlet eliyle yürütülen özel savaş politikasının bir parçası olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ülkede kadınlar,  kadın katilleri ve şiddet faili erkekler cezalandırılsın diye her gün alanlar da erkek adalet değil, gerçek adalet için haykırıyor” ifadelerini kullandı.
 
Açıklama alış ve sloganlarla son buldu.
 
İzmir
 
DEM Parti İzmir Kadın Meclisi ve TJA, DEM Parti il binasında anma etkinliği düzenledi. Çiçekler ve mumlarla süslenen Jina’nın resminin yanı sıra salonda “Jina Emini’nin isyanını büyütüyoruz”, “Jin jiyan azadî” yazılı pankart asıldı.
 
‘Kürt halkının ve kadınların mücadelesinin simgesi’
 
Anma bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Anmada basın metnini DEM Parti Kadın Meclisi sözcüsü Aysel Önen okudu. Katliamın sadece İran Rejimi’nin kadınlara, Kürt halkının kimliğine ve özgürlük mücadelesine uyguladığı politikanın bir yansıması olduğunu ifade eden Aysel, “Bizler ulusal haklarımız ve kimliğimizi korumak adına verdiğimiz mücadelelerde bir çok kez ayrımcılık ve baskı ile karşı karşıya kaldık Jina sadece bu baskının değil Kürt halkının ve kadınların direniş sembolü olarak anılmalıdır. Kürt kadınları tarihin her döneminde kadın hakları için değil aynı zamanda ulusal özgürlük ve kimlik mücadelesi için de büyük bedeller ödemişti. Jina bu mücadele zincirinin bir halkasıdır” dedi.
 
‘Kadın isyanı ‘Jin jiyan azadi’ felsefesi etrafında birleşti’
 
Jina’nın katledilmesinden sonra Rojhilat’ta gelişen hareketin sadece İran’da değil tüm dünyada yankı uyandırdığını dile getiren Aysel “’Jin jiyan azdî’ sloganıyla başlayan bu mücadele aynı zamanda kadınların özgürlük ve adalet arayışını da temsil etmektedir. Jina’yı katleden faşist rejim bugün İran’da kadın gazeteciler insan hakları mücadelesi evrenleri idamla yargılayarak kadın katliamına devam etmektedir. Kürt Gazeteci Pexşan Azizi ve Nergis Muhammedi bu saldırıların hedefi olmuştur. Bugün İran başta olmak üzere dünyanın her yerinde yükselen kadın isyanı ‘Jin jiyan azadi’ felsefesi etrafında birleşerek erkek egemenliğe karşı direnişi örgütlemiştir” şeklinde konuştu.
 
Aysel son olarak Jina’nın anısın sahip çıkacaklarını ve dünya kadınlarının mücadelesine destek vereceklerini ifade etti.
 
Deniz Poyraz anıldı
 
Ardından söz alan DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, Jina’nin kadın mücadelesinde unutulmayacak bir gün olduğunu belirterek, “Kadınların haklarını, mücadelelerini, en basit hakları olan kendilerini yaşam içindeki duruşlarının, iradelerinin yok sayıldığı bir dünyada gencecik kadının buna direnerek hayatını kaybetmesi hepimiz için önemli. Bunun yanı sıra kendi il binamızda, onun kadar genç bir kadın olan Denizimizi bu uğurda kaybetmiş bir örgüt olarak bütün kadınların önünden saygıyla eğiliyoruz” diye konuştu.
 
Anma “Jin jiyan azadi” “Kadın yaşam özgürlük” sloganlarıyla sona erdi.
 
Manisa
 
Manisa’daki anma, Manisa Kadın Platformu öncülüğünde Manolya Meydanı’nda basın açıklaması şeklinde gerçekleştirildi. “Mahsa Amini mücadelemizde isyanımızda yaşıyor” yazılı pankartın taşındığı açıklamada “Jin jiyan azadî”, “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı. Basın metnini Eğitim Sen Manisa Şube Sekreteri Bengi Kanat okudu.
 
‘İran uzağımızda değil’
 
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü'ne göre, "Jin, jiyan, azadî” sloganıyla aylarca süren isyanda 537 kişinin katledildiğini, binlerce kişinin gözaltına alındığını ifade eden Bengi, Jina’nın katledilmesinin İran’daki dinci ve kadın düşmanı politikaların sonucu olduğunu dile getirdi. Bengi, “Ülkemizde de tarikatlar talep ediyor; İstanbul sözleşmesi feshediliyor. Bir grup erkek kendini mağdur baba ilan ediyor; nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor. Aktroller hedef gösteriyor; konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor. Kadınların sadece aile olduğunda, o şiddet dolu ailelerin içine hapsolduğunda var sayıldığı, LGBTİ+ların varlığının yok sayıldığı bir dayatmanın, bir faşizmin altında her şeye rağmen yaşıyoruz, direniyoruz. İran uzağımızda değil” dedi. 
 
‘Direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz’
 
Jina’nın mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunu ifade eden Bengi, son olarak “Özgürlükleri için direnirken öldürülen kadınlar her zaman mücadelemizde yaşayacaktır. Kadınlar olarak direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Açıklama sloganlarla sona erdi.  
 
Ankara
 
Ankara Kadın Platformu, “Jîna Emînî isyanımızdır, kadın dayanışması sınır tanımaz. Jin, jiyan, azadî” yazılı pankartla Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. 
 
“Jin, jiyan, azadî” sloganının sık sık Kürtçe ve Türkçe atıldığı açıklamayı platform adına Nebahat Çalpan yaptı. Nebahat, İran rejiminin Jina Emînî’nin katledilmesinin ardından kadın gazeteciler ve insan hakları savunucularını idamla yargılayarak kadınlara saldırmaya devam ettiğini belirterek rejime karşı yürütülen mücadelede İranlı kadınların yanlarında olduklarını ifade etti. 
 
‘Her yerde özgürlük istiyoruz’
 
“İran’da, Türkiye’de, her yerde özgürlük istiyoruz” diyen Nabahat, Türkiye’de de kadın düşmanı politikaların uygulandığını ifade etti. Nebahat, “Her gün bu ülkede kadınların ve çocukların katledilmesi, şiddetin günlük yaşamın bir parçası olması 8 yaşındaki Narin’in katledilmesiyle, bu şiddet ve katliam ortamını yaratanlar, besleyenler ve bu zihniyeti taşıyanlar biliyoruz ki erk devlet aklıdır. Günlerdir ‘çok kapsamlı araştırma yapıyoruz’ diye açıklama yapanlar, ne hikmetse köyünden yalnızca 3 kilometre uzaklıkta olan bir çocuğu 19 gün boyunca bir türlü bulamadılar. Ama dün bugün Narin için adalet isteyenleri darp etmekten, yürüyenlerin elindeki Narin fotoğrafını yırtmaktan da geri durmadılar” dedi.
 
Birlikte mücadele çağrısı
 
Nebahat son olarak, her yerde kadınlar, çocuklar ve ezilenler için mücadeleye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Ve biliyoruz, hiçbir gerici güç, faşist saldırı, dinci politika biz kadınların özgürleşmesine engel olamayacak. Bugüne kadar kazandığımız hiçbir şey, bizlere iktidarlar tarafından verilmedi. Hepsini yaşamlarımız pahasına mücadele ederek ellerimizle kazandık.  Şimdi bizleri tahakküm altına almaya çalışan erkek egemenliğine karşı tüm dünyada birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.” 
  
Mêrdîn 
 
Mêrdîn’de Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde Karayolu Park’ında açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya, DEM Parti milletvekili Saliha Aydeniz, Beritan Güneş, Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir ve Barış Anneleri katıldı. Açıklamada, Jina’nın fotoğrafları taşındı. 
 
‘Jin Jiyan Azadî’yi büyüteceğiz’
 
Burada konuşan Saliha Aydeniz, 'Jin jiyan azadî’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın felsefesi olduğunu söyleyen Saliha, “Tahran’da bir saç teli üzerine bugün Jin Jiyan Azadi tüm dünyaya yayıldı. İran’daki sistem nasılsa dünyadaki tüm sistemler aynı. Jin Jiyan Azadî felsefesiyle yola çıktık, cezaevinden, sokaklara, cezaevlerine kadar Jin Jiyan Azadî’yi Tahran’da büyüdüğü gibi büyüteceğiz. Bizler sistemin, erkek devlet sistemin kokusu olacağız. Jina’nın duruşu ve kadınların duruşu bizim için örnektir. Kürt kadınları ve Türk kadınları olarak Jin Jiyan Azadî felsefesiyle faşizme karşı duracağız. Bu felsefe kadınların özgürlüğü olacak. Jina Emînî’nin duruşu yolumuzu karanlığa çevirmek isteyenlere karşı aydınlığımız olacaktır” dedi.  
 
Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganları ile sona erdi.
İstanbul 
 
TJA ve DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi, Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Barış Anneleri İnisiyatifi,  Sosyalist Kadın Meclisi’nin (SKM) yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Açıklama öncesi polis, kadınların taşıdığı “Jîna Êmînî’nin isyanını büyütüyoruz jin jiyan azadî” pankartına el koydu. TJA ambleminin yasaklı olduğu gerekçesiyle pankart açmasına izin vermeyen polise kadınlar “Jin jiyan azadî” sloganlarıyla tepki gösterdi.
 
‘Kadın isyanı direnişi örgütlemiştir’
 
Açıklamayı yapan DEM Parti Kadın Meclisi Eş Sözcüsü Aygül Sincar, “Jîna’yı katleden faşist rejim bugün İran’da kadın gazetecileri, insan hakları savunucularını idamla yargılayarak kadınlara saldırmaya devam ediyor. Kürt gazeteci Pêxşan Ezîzî ve birçok kadın bu saldırıların hedefi olmuştur. Jîna’nın katledildiği gün İran başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yükselen kadın isyanı ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesinin etrafında birleşerek, erkek egemenliğine karşı direnişi örgütlemiştir” dedi.
 
‘Kadınların, çocukların üzerinden kanlı ellerinizi çekin’
 
Bu topraklarda da kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların yaşam güvencesinin olmadığını vurgulayan Ayşegül, “19 gün kayıp olan Narin 8 Eylül’de bulundu. Narin’e ne olduğu sorusu hala ortada. AKP’nin sürekli dayattığı ve iktidarının çekirdeğini oluşturan kutsal aile, Narin’in kaybolmasında çelişkili ifadeleri ve sürecin bir an önce kapanmasına dönük yaklaşımı ile baş şüpheli olmaya devam ediyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; Kadınların, çocukların üzerinden kanlı ellerinizi çekin. Evet, bu yüzden diyoruz İran uzağımızda değil yanı başımızda” ifadelerini kullandı.
 
Adana
 
Adana Kadın Platformu, Jîna Emînî’nin İran rejim güçleri tarafından katledilmesinin ikinci yıldönümü dolayısıyla İnönü Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Jîna Emînî’nin fotoğraflarını ve "Kadın Dayanışması sınır tanımıyor Jina Mahsa Amini'yi Unutmak, Unutmayacağız" pankartını taşıyan kadınlar sık sık "Jin Jiyan Azadi" sloganı attı. Açıklamada platform adına  basın açıklaması metnini okuyan Sıla Güler, "İranlı kadınlarla kurduğumuz kız kardeşlik köprüsü, erkek-devlet şiddetine karşı büyümeye devam edecek!Kadınların ve çocukların yaşam haklarını savunmak, adalet için, özgürlük için enternasyonal kadın mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Biz kadınlar, sınırları aşan bir dayanışma ile erkek-devlet şiddetine karşı durmaya ve birbirimiz için sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Mahsa Amini ve yaşam hakları ellerinden alınan tüm kadınların anısını yaşatacak, unutturmayacağız! Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Jin Jiyan Azadi" dedi.
 
Mersin
 
Mersin Kadın Platformu, Kushimoto Sokağında yapılan yürüyüş ve eyleme platform bileşenleri, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, DEM Parti Amed Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Nuriye Arslan ve çok sayıda kadın katıldı. Yürüyüşe izin vermeyen polisin kurduğu barikatı kadınlar “Kadınlara değil katillere barikat” diyerek aştı.
 
'Sesimizi yükseltiyoruz’
 
Özgecan Aslan Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından burada basın açıklaması yapıldı. Platform adına açıklamayı yapan Çiğdem Göksoy, "İranlı kadınların özgürlük mücadelesine omuz verirken, ülkemizde de kadın cinayetlerine, aile politikalarına, çocuk istismarına ve çocukların kaybolmasına karşı sesimizi yükseltiyoruz” diye vurguladı.
 
‘Yırtık pankart 22 yıllık kadın düşmanı AKP’nin resmidir’
 
Polisin kadınlara kurduğu barikata tepki gösteren DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “AKP’nin kolluk rejimi üzerimize barikatlar kurdu. Eşitlik, adalet, özgürlük istiyoruz diyen bu pankart yırtıldı. Bu yırtık pankart 22 yıllık kadın düşmanı AKP’nin resmidir” değerlendirmesi yaptı. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu ise "Jina Mahsa Amini’nin mezarında başlayan bir direniş var. Başta İran olmak üzere dünyanın dört bir yanında kadınlar isyanlarını jin, jiyan, azadî sloganı ile dile getiriyor” diye belirtti.