Maymun çiçeği virüsü nedir?

  • 11:53 22 Mayıs 2022
  • Sağlık/Spor
 
HABER MERKEZİ - Maymun çiçeği virüsü 13 ülkede görülürken vaka sayısının artması bekleniyor. Çoğunlukla kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlardan bulaşan virüs, insandan insana da bulaşabiliyor.
 
Kapitalist modernitenin yarattığı çevresel yıkım, salgın hastalıklar yaratmaya devam ediyor. Ormanların yok edilmesi, hayvanların yaşam alanına müdahale, tarım arazilerinin ranta açılması, çarpık kentleşmenin yarattığı betonlaşma, hava ve suyun kirletilmesi gibi nedenlerin yol açtığı ekolojik kriz, toplumsal sağlığı olumsuz etkiliyor. İnsanlık neredeyse her gün ciddi hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Dünya iki yıldır koronavirüs pandemisi ile mücadele ederken, son günlerde uzun zamandır görülmeyen ve birçok kesimin ismini ilk defa duyduğu Maymun çiçeği virüsü gündemde. 
 
Virüsün, Belçika'da Antwerp kentinde düzenlenen Darklands isimli "fetiş festivalinden" yayıldığı belirlendi. 5 Mayıs'ta Antwerp'te düzenlenen 4 günlük  festivalin organizatörleri ise virüsün etkinliğe yurt dışından katılan kişilerce taşındığını, Sağlık Bakanlığı’nın da bunu doğruladığını öne sürdü. 
 
Maymun çiçeği virüsünün tespit edilmesi ve yaygınlaşması ardından açıklama yapan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) "Tespit çalışmaları arttıkça vaka sayısının da artmasını bekliyoruz" dedi.
 
13 ülkede 100 vaka 
 
WHO’nun açıklaması sonrası gözler bu virüse ve hangi ülkelerde görüldüğüne çevrildi. Şuana kadar İngiltere başta olmak üzere ABD, Kanada, Belçika, Fransa, Portekiz, İtalya, İsveç, Almanya, Avustralya, İsrail, İsviçre ve İspanya olmak üzere 13 ülkede görüldü. Avrupa’da toplam vaka sayısı ise 100’ü aştı. 
 
Türkiye'de henüz kayıtlı vaka bildirilmezken, konuya dair açıklama yapan Sağlık Bakanlığı ise “Monkeypox hastalığı ile ilgili gelişmelerin Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Hastalık Kontrol ve önleme Merkezi(ECDC) bildirimleri ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü kapsamında diğer ülkelerin uluslararası odak noktaları ile bilgi alışverişinde bulunularak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar ve Erken Uyarı Dairesi Başkanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Ülkemizde bugüne kadar vaka görülmemiştir" dedi. 
 
Maymun çiçeği virüsü nedir?
 
Maymun çiçeği (Monkeypox) ilk olarak 1958'de laboratuvar maymun kolonilerinde çiçek benzeri bir hastalık salgınının ortaya çıkmasıyla keşfedilmiş, bu nedenle 'maymun çiçeği' adı verilmiş. Maymun çiçeği virüsü vakası insanda ilk olarak 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde görüldü. Söz konusu tarihten itibaren diğer Orta ve Batı Afrika ülkelerindeki insanlarda maymun çiçeği virüsü vakası bildirilmiş.
 
Maymun çiçeği virüsünün Orta Afrika ve Batı Afrika olmak üzere iki farklı genetik grubu var. İnsanlarda görülen Orta Afrika maymun çiçeği virüsü, Batı Afrika virüsüne göre daha şiddetli ve daha yüksek ölüm oranına sahip.
 
Bulaşma
 
Monkeypox virüsü insanlara çoğunlukla kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlardan bulaşıyor, ancak insandan insana bulaşma da gerçekleşebilir.
 
Monkeypox virüsü bir kişiden diğerine lezyonlar, vücut sıvıları, solunum damlacıkları ve yatak örtüsü gibi kontamine materyallerle temas yoluyla bulaşır. Yetersiz pişmiş et ve enfekte hayvanların diğer hayvansal ürünlerini yemek olası bir risk faktörü. Anneden fetüse plasenta yoluyla da bulaşabileceği belirtiliyor. 
 
Belirtileri neler?
 
Belirtiler arasında ateş, yoğun baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ağrısı, yorgunluk, lenf bezi şişkinliği, deride döküntü ve lezyon yer alıyor. Döküntü genellikle ateşten 1-3 gün sonra başlıyor.
Lezyonlar düz veya şişkin olabiliyor, işi saydam veya sarımsı bir sıvıyla dolabiliyor ve ardından genellikle çatlayıp, kuruyup düşüyorlar. Vücuttaki lezyon sayısı birkaç adetten binlerceye kadar değişebiliyor.Döküntü genellikle yüz, avuç ve ayaklarda yoğunlaşırken gövdede daha az görülüyor.Ağız, cinsel organlar ve gözlerde de ortaya çıkıyorlar.Bu semptomlar 2-4 hafta sürdükten sonra genellikle kendiliğinden geçiyor.Fakat semptomlar ortaya çıktığında kendiliğinden geçmesini beklemek yerine doktora başvurmak tavsiye ediliyor.Maymun çiçeği geçirenlerle yakın temaslı olanların da sağlık birimlerine haber vermesi tavsiye ediliyor.
 
Virüs sessizce yayılıyor mu?
 
Konuya dair açıklama yapan Türk Tabipler Birliği(TTB) ise Maymun çiçeği hastalığının Covid-19 kadar hızlı yayılan bir hastalık olmadığını ancak yaygınlaşmaya başlamasından dolayı göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.  TTB “ Farklı kıtalarda birçok ülkede tespit edilen vakaların ve bu vakaların nedeni olan virüslerin birbiriyle bağlantılı olup olmadığının henüz gösterilememesi, birbirleriyle belirgin teması olmayan insanlarda maymun çiçeği tespit edilmesi; virüsün sessizce yayılıyor olabileceğini düşündürerek endişeye neden olmaktadır” dedi.
 
‘İnsandan insana bulaşıyor’
 
Çiçek aşısının sonlandırılması ile bağlantılı olarak azalan nüfus bağışıklığının, maymun çiçeği hastalığının yeniden canlanmasına neden olduğuna işaret edilen açıklamada “ İnsandan insana bulaşma olasılığı yalnızca hane halkı üyeleri arasında değil, hasta bireylere bakım sağlayanlar arasında da bir endişe kaynağıdır.  Halbuki asıl endişe, halkta değil yönetimlerde olmalıdır. COVID-19 sürecini yönetemeyerek milyonlarca insanı kaybetmemize neden olan yönetim anlayışları, yine ölümcül bir hastalık olan maymun çiçeği hastalığı yayılırken de bize güven vermemektedir. Dünyadaki vakaların ani artışının, maymun çiçeği virüsünün geçmişe göre daha kolay bulaşmasını sağlayan bir mutasyonundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını ve her bir maymun çiçeği hastalığı salgınının tek bir kökene kadar uzanıp uzanmadığını ortaya koyacak çalışmalar yapılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
 
‘Covıd-19 sürecindeki başarısızlık tekrarlanmamalı’
 
TTB sürece dair şu uyarılar da bulundu:  Öncelikle Sağlık Bakanlığı’na düşen görevler; riskli kişilerin belirlenerek bir aşılanma programının planlanması, COVID-19 salgınında başarısız olan sürveyans sisteminin yeniden gözden geçirilerek hazır hale getirilmesi,  yeterli ilaç temini için koşulların oluşturulması, laboratuvar ve sağlık kurumlarındaki çalışma ortamının yeniden düzenlenmesi için gerekli şartların sağlanması,  panik yaratmadan halka ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitimlerin planlanmasıdır. Bütün sürecin, Türk Tabipleri Birliği (TTB) başta olmak üzere ilgili emek ve meslek örgütleriyle birlikte bilimsel ve şeffaf bir anlayışla yürütülmesi; COVID-19 salgınında  10 binlerin kaybına neden olan yanlışların yeniden yapılmasını önleyerek, topluma da güven verecektir”.