‘Aynı önlemler izlenirse virüs yıllarca sürer’

  • 09:03 16 Ağustos 2021
  • Sağlık/Spor
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - İktidarın pandeminin başından beri yeterli önlemleri almadığını dile getiren SES Şişli Şube Yönetim Kurulu üyesi Kadime Arslan, “Önlemler o kadar sıkıntılı ki, eğer varyant durumlarında da aynı önlemler izlenirse bu virüs yıllarca sürer” açıklamasında bulundu.
 
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın günlük açıkladığı verilere göre son 24 saatte 145 kişi yaşamını yitirdi. Dünya genelinde ölenlerin sayısı 4 buçuk milyona yaklaşırken Türkiye’de 53 bin 5 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybetti. Yine dünya genelinde Covid-19'a karşı uygulanan aşı ise 4 milyar 660 milyon dozu aştı. 
 
İktidarın pandemiyle baş etme politikası, “alınmayan” önlemler, aşılanma oranı ve etkileri, yoğun bakım ünitelerinin durumu, mutasyon, virüsün yeniden pik yapma ihtimali, test filyasyonlarının “güvenilirliği” ve yıllara uzanma boyutunu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Yönetim Kurulu üyesi Kadime Arslan ile konuştuk.
 
‘İktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın yetersizliği had safhada’
 
Şu anki gidişatın, yapılan üçüncü doz aşı nedeniyle pik dönemlerini azalttığını fakat bunun virüsün ya da varyantların bittiği anlamına gelmediğini vurgulayan Kadime, yeniden pik yapma olasılığının da kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Kadime, “Malum, iktidar yaklaşık bir buçuk yıldır hiçbir şekilde ciddi önlemler almadı, aşı noktasında çok yetersiz kalındı, kronik hastalıklara sahip olanlara öncelik tanınmadığı için iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın yetersizliği had safhada” dedi. Vakaların virüsün yayıldığı ilk döneme göre bir nebze azaldığını belirten Kadime, varyantların söz konusu olduğunu ekleyerek İngiltere’deki alfa, Güney Afrika’daki beta, Brezilya’daki gama, Hindistan’daki deltanın da birkaç ülkeye yayılarak Türkiye’ye kadar ulaştığının altını çizdi.
 
‘İktidar her konuda çok yetersiz, halk da endişeli’
 
Kadime, üçüncü doz aşının etkisinin görüldüğünü fakat yine de yeterli olmadığını ve herkese uygulanmadığını aktardı. Belçika’da bir huzurevinde iki doz aşı yapıldığı halde 7 kişinin aşının ardından kısa bir süre sonra mutasyona uğrayan varyantın bulaşması nedeniyle hayatını kaybettiği örneğini veren Kadime, varyantların da mutasyona uğrama riski barındırdığını sözlerine ekledi. İktidarın pandeminin başından beri yeterli önlem almadığını dile getiren Kadime, “Tam kapanma dönemi çok kötüydü, yasaklar kalkınca da yağmurun şiddetli akışıyla bir sele kapılmış gibi herkes mesafeyi ve kuralları unuttu. Çünkü insanlar aş ve iş derdinde, iktidarın da hiçbir yaptırım gücü olmadı, sadece Covid konusunda da değil, yangınlar konusunda da hiçbir önlem almadı. İktidar her konuda çok yetersiz ve halk da buna karşı oldukça endişeli” değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘Biz bu aşıya nasıl güvenelim!’
 
Aşı yetersizliğine değinen Kadime, “Özellikle Kürdistan’da Bitlis, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Siirt illeri kırmızı renkte ve yüzde 30-40 oranında aşılanmış” yorumunu yaptı. Kadime “Kürtler aşı yaptırmıyor” diye bir ifade kullanılmasına ilişkin ise, “Aşı zaten sağlıklı ulaşmıyor, köylerden insanların ulaşım sıkıntıları ve randevu alma zorunlulukları var, ayrıca bir güvensizlik de var. Çünkü yıllar önce ‘aile planlaması’ adı altında insanları kısırlaştırdılar. En yakın zamanda da Covid-19’un tedavi için kullanılan ilaçlarının tarihi geçmiş ve net tedavi karşılığı olmayan ilaçlar gönderildi. Tüm bunlara bakınca da insanların güvensizliği oluyor” sözlerini kullandı.
 
‘Mutasyon varken çok sağlıklı bir test filyasyonu söz konusu değil’
 
Üç doz aşı yapılsa dahi aşıların yıllarca korumayacağını dile getiren Kadime, Türkiye’de yapılan ilk Çin aşısının çok etkili olmadığı için her seferinde pik yaptığına ve aşılı olunduğu halde tekrar kayıpların yaşandığına dikkat çekti. Aşıların koruma süresinin 6-8 ay kadar olduğunu ifade eden Kadime, “Sonrasında ne olacağı hala bir belirsizlik. Yoğun bakımlarda çok aşırı bir yoğunluk söz konusu değil ama her halükarda yine hastalar var, mutasyon varken çok sağlıklı bir test filyasyonu da söz konusu değil” dedi. Vaka sayılarının yoğun bakıma çok düşmediğinin altını çizen Kadime, sonrasında hastalığı ağır atlatanların olduğunu ve artık yoğun bakım ünitelerine çok ağır durumda olmayan hastaların alınmadığını aktardı. Kadime, hastaların evlerinde karantinaya alındığını fakat aynı ev içerisinde hem işe gidenlerin hem de izole olanların olduğunu kaydederken, birkaç gün sonra işe giden kişilerin de pozitif çıktığını ve bu şekilde virüsün yayıldığını söyledi.
 
‘Aynı ‘önlemler’ izlenirse virüs yıllarca sürer’
 
“Önlemler o kadar sıkıntılı ki, eğer varyant durumlarında da aynı ‘önlemler’ izlenirse bu virüs yıllarca sürer” diyen Kadime, ülkelere giriş çıkışların da yoğun olması nedeniyle tekrar pik yapma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, iktidarın ciddi bir şekilde sıkı önlemler alması gerektiği çağrısında bulundu. Diğer yandan sağlık emekçilerinin bu süreçte yıprandığını aktaran Kadime, “İhraç edilen binlerce sağlıkçı var, bir yandan hızla emekli olanlar var, emekçiler yorgun düştü ve karşılığında hiçbir maddi yaptırımı yok, günlerce yoğun bakımda çalışan bir hemşireyi düşünün. İlk yardımda önce emekçinin kendi can güvenliği, sonra hastanın can güvenliği önceliklidir. Bu sebeple de iktidar sorumluluğunu yerine getirmediği için sağlıkçıların maddi manevi hiçbir can güvenliği yok” şeklinde konuştu. 
 
‘İktidar süreci uzatarak can kaybı yaşanmasına sebep oldu’
 
Virüsün, ülkelere giriş çıkışlar yapıldığı sürece dünya genelinde bitmeyeceğinin altını çizen Kadime, Türkiye’nin izlediği bu yöntem ve politikalarla Covid-19’dan kurtulabilmesinin zor olduğunu da paylaştı. Kadime, önlemlerin alınmasının kolay olduğunu, fakat iktidarın bu durumu zorlaştırarak geniş bir sürece yayıp inanılmaz bir can kaybı yaşanmasına sebep olduğuna değindi.