TTB: Etkili, güvenlikli ve nitelikli bir aşı hepimizin hakkıdır

  • 12:44 23 Aralık 2020
  • Sağlık/Spor
 
ANKARA - TTB, Covid-19 aşılarına dair açıkladığı tutum belgesinde, “Etkili, güvenlik, kalite ile ilgili verileri şeffaf bir şekilde paylaşılmayan ve bağımsız bilimsel kurul tarafından değerlendirilmeyen hiçbir aşı toplumda yaygın uygulanmamalıdır” dedi.
 
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, koronavirüs (Covid-19) aşılarına dair tutum belgesini kamuoyu ile paylaştı. 
 
'Uygulanan aşı programlarına duyulan güvene bağlıdır'
 
Geliştirilen Covid-19 aşılarına ilişkin değerlendirme yapabilmek için ellerinde yeterli sayı ve nitelikte bilimsel bilgi olmadığı belirtilen tutum belgesinde, "Yeterli nesnel kanıt olmaksızın yapılacak uygulamalar sadece pandemi sürecinde yürütülecek aşı çalışmalarını değil genel bağışıklama programı kapsamındaki çalışmaları da olumsuz etkileyecektir. Aşılama hizmetleri olmasına rağmen aşıyı kabul ya da reddetmede gecikme; aşı konusunda tereddüt olarak tanımlanmaktadır. Aşı konusunda tereddüde yol açan nedenlerin başında ise risk bildirilmektedir. Bağışıklama çalışmalarının başarısı, uygulanan aşı programlarına duyulan güvene bağlıdır” diye ifade edildi.
 
'Nitelikli aşılamanın hayata geçirilmesi gerekiyor'
 
Bağışıklama programlarının temel halk sağlığı yararlarının korunması için  nitelikli aşılama hizmetlerinin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekilen  belgede, "Aşıların yarar ve risklerinin anlaşılmış olmasına, karar süreçlerinin kanıta dayandırılmasına, aşılama hizmetlerinin toplumda yaygın ve adaletli olmasına, çocukların, ergenlerin, erişkinlerin korunmasına yönelik sorumluluk alınmasına ve aşılamaya yönelik engellerin aşılmasına bağlıdır” denildi. 
 
‘Aşıya olan güvenin sarsılması önemli bir zarar’
 
Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmenin önemli olduğu vurgulanan belgede şu ifadelere yer verildi: "Aksi durumda toplumu hastalıktan korumaya çalışırken daha büyük zararlar ortaya çıkabilir. Aşıya olan güvenin sarsılması da önemli bir zarardır. Biz hekimler bu nedenle daima temkinli olmaya çalışırız. Resmî Gazete’de, 18 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan ‘Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’, ‘Acil Kullanım Onayı’nı düzenlemekte olup madde 10/A, etkililik, güvenlilik ve kalite ile ilgili kapsamlı verilerin henüz sağlanmadığı aşılar için bu veriler sağlanıncaya kadar Acil Kullanım Onayı (AKO) verilmesine ilişkindir. Bu düzenlemenin, Türkiye’de Covid-19 aşılarının uygulanmasına ilişkin mevzuat eksikliğini gidermek üzere yapıldığı ve birçok ülkede de bu tür düzenlemelerin olduğu belirtilmektedir.  Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği ülkelerindeki ‘acil kullanım onayı’ koşullarının başında acil kullanıma aday olan aşının, güvenlilik ve kalite verilerinin tamamlanmış olması gelmektedir."
 
Tutum belgesinde yapılması gerekenler şöyle sıralandı: 
 
“*Aşının Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 çalışmaları sonucunda ‘güvenli’ ve ‘etkili’ olduğu kanıtlanmış olmalı,
 
*Aşı çalışmalarına ilişkin veriler, nitelikli bilimsel dergilerde yer almalı veya bilimsel rapor olarak kamunun erişebileceği biçimde yayınlanmış olmalı,
 
*Aşı ile ilgili üretim sürecinin ‘kalite’ güvencesi tamamlanmış olmalı ve süreç kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı,
 
*Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu aşıya ‘Acil Kullanım Onayı’ vermek üzere, konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurul kurmalı,
 
*Karar süreci öncesinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından tüm bilgi ve veriler kamuoyuna açıklanmalıdır.”
 
Sağlık Bakanlığı'na çağrı 
 
Aşı için sıralanan ölçütlerin en az riski yaratacak evrensel ölçütler olduğuna dikkat çekilen tutum bölgesinde, “Türkiye’ye getirileceği söylenen, gelebilecek olan ve ülkemizde üretilecek tüm aşıların bu ölçütleri taşıması şarttır. Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir. Sağlık Bakanlığı’nı Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açmaya; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katmaya çağırıyoruz. Bu ölçütler kullanılmadan verilecek kararların toplum sağlığı açısından onarılmaz risklere ve aşılara yönelik güvensizliğe yol açacağını ve sonuç olarak şimdikinden daha kötü bir halk sağlığı sorunu yaratabileceğini; bunun sorumluluğunun sağlık çalışanlarında değil doğrudan Sağlık Bakanlığı’nda olacağını belirtmek isteriz” diye belirtildi. 
 
‘Aşıya erişim, piyasa dinamiklerinden bağımsız olmalıdır’
 
Aşının insanlığın müşterek bir değeri olduğunu belirtilen belgede, “Diğer toplumsal müştereklerde olduğu gibi, aşıları da ticari grupların kısa vadeli çıkarlarından korumak için toplumsal bir bakış açısı gereklidir. Bu ortak değerin korunması için aşıya erişim, piyasa dinamiklerinden bağımsız ve sürekli olmalıdır. Aşıya erişim ücretsiz ve herkesin hakkı olmalıdır” denildi.