Kürt Dil Sempozyumu’nda birlik mesajı

  • 18:09 19 Mayıs 2024
  • Kültür Sanat
WAN - Wan’da Eğitim-Sen’in düzenlediği 1'inci Kürt Dil Sempozyumu sona ererken, sempozyumda “Bugün Kurdistan’da bir eğitim müfredatı yok ama bunun oluşması için büyük bir iradenin de olduğunu biliyoruz”denildi.
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şubesi'nin düzenlediği 1'inci Kürt Dil Sempozyumu ikinci gün, ikinci ve son oturumu gerçekleşti.  Sempozyumun son oturumunda "Dilin eğitimine ilişkin kaynak, müfredat ve materyal" tartışıldı. Moderatörlüğünü Mehmet Sena Sönmez’in yaptığı oturumda, Dr. Şehmûş Kurt,  Mezopotamya Vakfı Araştırmacı Dr. Ubeydullah Pîlatin,  Mezopotamya Vakfı araştırmacısı Cemil Güneş ve Kafkas Kürtlerinden olan Ronahî Derneği Üyesi Andro Çildergûşî birer sunum yaptı. 
 
‘Kürtler kendi eğitim müfredatını oluşturmalı’
 
Dünyadaki eğitim müfredatına değinen Ubeydullah Pîlatin, Japonya eğitim müfredatını örnek verdi. Ubeydullah, toplumların eğitim müfredatına önemini anlatarak, şunları söyledi: “Devletler kurulduktan sonra dil eğitim sistemini oluşturmuşlardır. Bu modellerle birlikte kendi eğitim sistemini örmüşlerdir. Örneğin Japonya eğitim modelini vermek istiyorum. Çünkü biraz modeli mevcut yapılardan değişik ve kültürünü korumuştur. Japonya modeli de öğrenci birinci sınıftan yüksek lisans bitirene kadar kendi anadilinde eğitim vermektedir. Başka bir özellikler ise dünya ’da iyi olan eğitim müfredatlarını alarak taklit ederler ama dilini koruyorlar.  Bütün eğitim sistemlerini beli aralıklarla alırlar tartışırlar. Ama burada en önemli şey ise, Japon dili dışında başka dilde ne özel nede devlet okullardan eğitim yoktur ve yasaktır. 1917 yılında Japonya’da feodalizm ve derebeylikler yıkıldıktan bu uygulama bu güne kadar devam etmektedir. Bunun dışında 2’nci Dünya Savaşı öncesi Japonlar kendi dillerinde kimya, fizik ve biyoloji alanında öğrencileri eğitilmiş ve bu sayede sanayi ve teknoloji alanına bu güne kadar büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Müfredat bir eğitim programı sistemidir ve devletin kanunlar doğrultusunda oluşturulmuştur. Müfredatın oluşması için öncelikle öncesinde bazı sistemlerin tamamlanmış olması lazım. Bunlarından en önemlisi ise ekonominin olması gerekir. Bugün Kurdistan’ın Rojava ve Başûr’da bir eğitim sistemi ve müfredatı vardır.  Bugün Kurdistan’da bir eğitim müfredatı yok  ama bunun oluşması için büyük bir iradenin de olduğunu biliyoruz. Bu irade en kısa zamanda bunu gerçekleştireceğine inanıyoruz.” 
 
‘Kürtçe dijital materyalleri çoğaltılmalı’
 
Ubeydullah’ın ardından söz alarak Kürtçe’nin yüzyıllık mücadelesini anlatan, Şehmûs Kurt, Kürtçe materyalleri yetersiz olduğunu söyleyerek, dijital Kürtçe materyallerin çoğaltılması gerektiğini vurguladı. Şehmûs, “Ne yazı ki Türkiye’de Kürtçe dil eğitimi halen verilmektedir. Cumhuriyetin kuruluşu sonrası Kürtçe dil gelişimine baktığımızda 1960 yılında sonra siyasi olarak çıkış yapmıştır. Siyasi örgütlenme ile birlikte Kürtler örgütlenmeye başlamıştır. Bu siyasi çıkışı sonrası Kürtler dil üzerindeki eğitim ve anadili önemin daha iyi kavramışlardır. Bu durum 1990 yılına sonra dil ve kültür dernekleri üzerine kendi var etmişler. Bu kurumların bazıları ise 1990 yıllarında MKM ve Ensîtîya Kurdî ya Stenbolê kurulmuş.  2000 yılları sonrası TZP ve Dibisana Azadi gibi kurumlar açılmıştır. Bu kurumlar sayesinde birçok Kürtçe materyal basılmıştır.  Bununla birlikte Kürt basının gelişmesiyle birlikte gazete ve dergiler çıkarması sayesinde toplumda yazılı Kürt basının gittikçe çoğalmıştır. 2010 yılından sonra devlet bu durumun önüne geçmek için örneğin üniversitelerde yaşayan diller adı altında Kürtçe öğretmenliği bölümü açılmıştır. Bugün eski yıllar göre Kürtçe dil kurs, dernek ve vakıflar gittikçe çoğalmaktadır. Neden Kürtçe diline yönelik materyallerin basılması neden önemlidir? Çünkü materyal bazı zamanlarda öğretmen görevinde bulunur ve unuttuğu bir konuyu tekrar bakma ve yeniden anlamak için fırsattır. Merallerden bahsettiğimizde yazılı basın bizim aklımıza gelmektedir. Ama bugün çağ dijital materyaller üzerine yürüyor.  Dijital materyallerde kişinin öğrenmesi için önemli katkıları var. Kürtçe’ye yönelik materyallerin az olduğunu görüyoruz. Bunun çoğaltılmasında ihtiyacın olduğunu gördük. Özelliklede dijital materyallerin çok ihtiyaç vardır” dedi. 
 
‘Kürtçe için herkes elinden geleni yapmalı’
 
Kürtler bir bütün olarak Kürtçe’nin özgürleşmesi için mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Araştırmacısı Cemil Güneş, “Dünyada bir eğitim sistemi var. Bu eğitim sistemini Kürtlerde oluşturmak istiyor. Bu durum en temel haklarıdır. Dünya’da sisteme göre herkes kendi dilinde eğitim görmesi gerekiyor. Ama mesele Kürt ve ezilen toplumlar olunca bu madde konuşulmuyor tartışılmıyor. Bundan dolayı Kürtler kendi dilinde eğitim alması için daha çok taleplerini dile getirmeli. Sürekli Kürtleri Türkleştirmeye çalışılıyor. Türkiye'nin Kürtleri asimilasyon politikası sonucu Kürtleri çok dili halk arasına yavaş yavaş giriyor. Bir halkın dili yok etmek, katledilmeye çalışmakla aynı anlamdadır. Bugün Kürt siyasetçiler, yazarlar, araştırmacılar ve entelektüelleri Kürtçe’nin özgürleşmesi için elinden geleni yapmalı” diye belirtti.
 
‘Kürtlerin artık birlik olması lazım’
 
Son olarak söz alan Kafkaslardaki Kürtlerin durumundan bahseden Andro Çildergûşî ise, Kafkaslarda yaşayan Kürtler ile Kurdistan’da yaşayan Kürtlerin iletişim halinde olması gerektiğini belirterek, “Bugün benim için anlamlı bir gündür, çünkü atalarımın topraklarındayım. Size Gürcistan’daki Kürtlerden bahsetmek istiyorum.  Bizler Serhat’tan 1918 yılında Ermenistan’a sürgün edildik.  Sovyet birliği yıkıldıktan sonra Gürcistan 40 bin Kürt sürgün edildik. Dilimizi ve kültürümüz korumak amaçlı 1970 yılında bir dernek kurduk ve 1990 yılında kadar faaliyetlerimiz sürdürdük. En son 3 yıl önce Kafkaslarda yeni kurumlar kurduk ve Kürt dili çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gürcistan devleti geçen yılı Kürtlerin yaşadığı yerlerdeki okullara Kürtçe öğretmen ataması yaptı. Bugünde Kürtçe yazılı basınımız devam ediyor. Gürcistan’da şu anda 2 bin Kürt yaşıyoruz. Bir gün kendi ülkemize gelerek özgür ülke hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Kafkaslardaki Kürtler ve Kurdistan’da Kürtleri iletişim halinde olacağız. Kürtlerin artık birlik olması lazım” diye konuştu.
 
Sempozyum konuşmacılara hediye verilerek, son buldu.