Bizim bayramımız özgür yaşamı inşa ettiğimizdedir

  • 11:44 13 Mayıs 2021
  • Kadının Kaleminden
 
“Bu bayram bizim bayramımız değil çocuklar. Bizim bayramımız çocukları eve dönsün diye kapısını açık bırakan anaların yüreğine su serpildiğinde ve bu uğurda yitirdiklerimizi özgür yaşamı inşa ederek onurlandırdığımızdadır.”
 
Sena Dolar
 
Mezar ritüellerinin temeli çok eskilere dayansa da birçok toplumda bayramlar mezar ziyaretleri ile başlar. Bedenlerini yitirenlerin yaşamları, sulanan toprakların üzerinde yeşertilen çiçeklerle anılır. 
 
Bayramlar bereket, neşe getirir bağları güçlendirir der "büyüklerimiz". Açlığın, yoksulluğun ve katliamların yaşandığı bu ülkede bazılarımız yitirdiklerimizi bazılarımız da yitirecek olduklarımızı ziyaret eder bayramlarda. Anneler hummalı bir hazırlığa girer günler öncesinden hep özlenen ve tadının başka yerde bulamayacak türden yemekler pişirilir. En çok çocuklar sevinir bayramlarda. Arife gecesi kıyafetlerini yatağının ucuna yerleştirir, yarına alacağı güzel şeyleri düşleyerek uyur. Çocuklara yarınlar için verilen güzel şeylerin sadece bayramlarda olması ne kötü. Oysaki onlara yarınlar için verecek en güzel şey özgür ve eşit bir yaşamdır. Bu bayram bizim bayramımız değil çocuklar. Bizim bayramımız çocukları eve dönsün diye kapısını açık bırakan anaların yüreğine su serpildiğinde, ailesi uzakta olduğu için mezarına ziyarete gelemeyen ve toprağı kurumuş özgür yaşamın inşasında yaşamını yitirenlerin mezarlarında gül yeşerdiğinde ve bu uğurda yitirdiklerimizi özgür yaşamı inşa ederek onurlandırdığımızdadır.
 
Toprağından ve kültüründen uzaklaşarak batıya taşınan Kürt bir ailenin çocuğuyum ben. Amed'e geldiğimde uğradığımız yerlerden biri de mezarlık oldu. Çeşmelerin başında küçük çocuklar mezarları sulamak için bekliyor bayram arifesi ve bayramda da bekliyorlar. 
 
Her ne kadar toprağımdan kopmuş olsam da köklerim burada hissediyorum. Mezar taşlarından fotoğrafları sökülen özgürlük savaşçılarının yattığı yerde, bu mezarlıkta. Birçok mezarlıkta toprağın rengi soluktu, kızıl toprağı ve üzerine ekilmiş ve çoğalmış olan naneleri görünce anladım. Özgür toprakların çocukları buradalar...
 
Bulduğum bidonu doldurup kızıl toprakları sulamaya başladım. Bir mezar başında anne kızını anıyor ve Kürtçe "Allah haklarını bırakmasın" diyor. Annenin yanında boğazım düğümlense de bir daha boğazımın düğümlenmeyeceğini bilerek söylüyorum haklarını Allah'a bırakmayacağız biz hesap soracağız. 
 
Biraz ilerledikten sonra, sararan otların olduğu bir mezar gördüm. Otları temizlerken bir baba ile tanıştım. Yaşamını yitiren kadın arkadaşın ailesi Adana'daymış arada ziyarete geliyorlarmış. Onların yokluğunda da baba mezarlara bakıyormuş. "Merak etme hepsine su döküyoruz biz " dedi.
 
Sende merak etme baba, sararıp bozan her şeyi kökünden söküp yeşerteceğiz.