‘Zindandan mektup var’

  • 09:02 26 Ekim 2020
  • Kadının Kaleminden
“Zindanlardan mektup var” adlı kitabımızın muhakkak daha çok okuyanı olacak ve kitap hakkında bize duygu ve düşüncelerini söyleyecekler de…”
 
 
Gül Güzel
 
Bir ilk kitap okuma programım olmasa da, böyle programlarda her zamanki gibi, yüreğim bütün mavilikleri toplayıp cezaevlerinin o kasvetli beton duvarları, demir kapı ve kör penceresinin içine düşer. Bu öyle bir düşüş ki, oradan çıkmaya artık hiç gönlü razı olmaz. 
 
Cezaevindeki tutsak, rehin tutulan arkadaşlarımla yazışmalarımızdan oluşan kitabımızın “Zindandan mektup var” tanıtımı bu sefer korona pandemi sürecine rastladığı için acaba kimse gelecek mi? diye düşünmekten de kendimi alamadım. Ama geldiler; kadın devrimini, kadın haklarını kendilerine kâbe eden kadınlar geldi... “Korona sürecine rağmen buradayız. Sizinle dayanışmada bulunmak için geldik” diyen kadınlardı gelenler.
 
Bizim, bu durumdaki kadınlara dair şimdiye kadar hiç bilgimiz yoktu!
 
Kitap okuma programı 16 Ekim 2020 tarihinde, Almanya’nın en eski kadın kültür merkezi olan SARAH(Stuttgart) Kadın Derneği lokalinde düzenlendi. Yazarı olarak yaptığım kısa tanıtım sonrası, kitapta seçilen bazı mektuplar sırayla, SARAH derneği temsilcisi (güvence açısında isim vermekten kaçınıyoruz) tarafından okundu. Her mektup okunduktan sonra, mektubu yazan kişi hakkında bilgi ve yönetilen sorulara cevap verildi. En çok da Avrupa devletlerinde yaşayan devrimci feminist kadınların dahi Türkiye cezaevlerinde kimliği, özgürlüğü ve kadın olarak sömürülmesine karşı verdiği mücadeleden dolayı müebbet hapis cezasıyla cezaevlerine atılan kadınlardan hiç haberlerinin olmayışı... Halbu ki Londra’da 1961 yılında, Peter Benenson’un kurduğu uluslararası af örgütünün (Aİ) birçok ülkelerde kurumları ve çalışmaları sürüyor. “Peki neden Türkiye cezaevlerindeki tutsak kadınlar için herhangi bir çalışmasını bizler şimdiye kadar görmedik veya duymadık?” diyen kadınların sorusuna cevap vermek tabii ki zor değildi. Bizler halk olarak vatansız, kimliksiz. Yani kimliği ve resmi bir vatanı olmayan bir halka ait olan kadınlarız. Onun için bizleri kim görüp, duyacak ki? 
 
Kadınlardan, kadınlarla dayanışma kararları
 
*Okunan çokça mektubun oluşturduğu ortamda kadınların kadınları daha iyi anlaması ve birbiriyle dayanışma göstermesi ilkesine vurgu yapıldı. 
 
*Yapılacak ilk eylemin, cezaevlerindeki kadınların sesini kitlelere duyurmak için birlikte çalışmalar yürütmek. 
 
*Tutsak kadınlara kendilerini düşünüp, yalnız olmadıklarını belirtmek için mektuplar yazmak. 
 
*Aİ ve CPT gibi örgütlerle görüşmeler sağlamak ve bu konuda aktif olmalarını talep etmek.
 
*Canlı kalkan ve Barış Annelerinin tutuklu olmalarının kabul edilmez bir durum olduğunun altı çizilme gereği...
 
*Cezaevlerinde tutuklu bulunan kadınlara ceza ve benzeri yaptırımların kabul edilemezliği. 
 
*Yapılması gereken en önemli girişimle, avukatlarla birlikte çalışılarak, neden müebbet hapis cezasına mahkum edilen kadınlar yasal gereği 28- 30 yıl cezaevi tutukluluğundan sonra serbest bırakılmıyor? Tersine haklarında açılan yeni bir dosya ile serbest bırakılmaları engelleniyor? gibi başlıklar altında ortak çalışma  yürütmek için bir araya gelmek. 
 
Kadınlardan kadınlar için destek;
 
Kitap okuma programında elde edilen bütün gelir Rojava’daki  “Jinwar” kadın köyüne gideceği için, okuyuculara Jinwar kadın köyü hakkında da bilgi verildi. Bunun yanı sıra Kürt kadın özgürlük hareketinin geldiği aşamada, bütün dünya kadınlarına eşitlik ve özgürlük konusunda örnek alınabilen bir konumda olduğu takdirle karşılandı. “Zindanlardan mektup var” adlı kitabımızın muhakkak daha çok okuyanı olacak ve kitap hakkında bize duygu ve düşüncelerini söyleyecek olanlar da... 
 
Kadınlardan  kadınlara dayanışma ve sahiplenme cümlesiyle şimdilik nokta bırakalım..