Mûş’ta 25 Kasım startı: Mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz

  • 17:32 11 Kasım 2025
  • Güncel
 
 
MÛŞ – TJA, Mûş'ta 25 Kasım startını Milazgir ilçesinde yaptığı basın açıklamasıyla verdi. Açıklamada komünal örgütleme geleneğine vurgu yapan TJA’lı Eda Güler, “Tüm kadınları özgürlüğe yürümeye, sözünü büyütmeye ve ortak mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz” dedi.
 
Mûş'un Milazgir (Malazgirt) ilçesinde Tevgera Jinên Azad (TJA), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü startını gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla verdi. “Jin, jiyan, azadî” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) ilçe belediyeleri kadın eşbaşkanları, siyasi parti ile demokratik kurum temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı.
 
‘Her yıl 80 bin kadın öldürülüyor’
 
DEM Parti Milazgir İlçe Örgütü binası önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan TJA’lı Eda Güler, bin yıllar boyunca kadın kimliğinin şiddetle bastırıldığını belirtti. “Erkek egemen ideolojilerle kurulan yapılar şiddeti yeniden üreterek kadınları kamusal ve özel alanda baskı altında tuttu” diyen Eda Güler, “Dünyada her yıl en az 80 bin kadın erkek şiddetiyle öldürülürken, bu saldırılar sistematik bir savaş niteliği taşımaktadır. Son yüzyıldaki kadın mücadelesi bu şiddeti görünür kıldı; dünyanın her yerinde kadınlar eşitlik ve özgürlük için örgütlendi. Fakat kadın kazanımları son yıllarda birçok coğrafyada hedef alınmakta, yasal ve pratik gerilemeler yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı.
 
Ekolojik kırıma dikkat çekildi
 
Kadınların şiddetin her türlüsüne uğradığını ifade eden Eda Güler, “Ekolojik kırım politikaları kadınların yaşam alanlarını yok etmekte, yoksulluk kadın emeğini daha görünmez ve bağımlı hale getirmektedir. Barış, kadınların özgürce yaşadığı, kimliklerinin ve bedenlerinin hedef alınmadığı bir toplumsal düzen demektir. Şiddetin tüm biçimlerinin son bulması için barışın toplumsallaşması, kadınların karar süreçlerinin öznesi haline gelmesi gerekmektedir. Kadın mücadelesi, militarizmin ve erkek egemenliğinin yarattığı tüm tahribatlara karşı en güçlü savunmadır” diye konuştu.
 
Komünal örgütleme geleneği
 
Komünal örgütlenme geleneğine işaret eden Eda Güler, bu geleneğin eşit ve özgür yaşamın tarihsel temeli olduğunu vurguladı. Eda Güler şunları kaydetti: “Bugün de kadınlar, toplumsal dayanışmayı büyüterek, özgür yaşamı birlikte kurmak için örgütlenmeye devam etmektedir. ‘Jin, jiyan, azadî’ ruhuyla, şiddetsiz bir yaşam için verilen mücadelenin taşıyıcı gücüdür. Yarım asrı aşan kadın özgürlük mücadelesi tüm engellere rağmen sürmektedir. Kadınlar bugün hem şiddete hem yoksulluğa hem de doğanın tahribine karşı direnişi büyüterek ilerlemektedir. Toplumsal değerleri yaşatmak, birlikte üretmek ve kadın Rönesans’ını yaratmak için daha fazla örgütlenme gereklidir. Bu 25 Kasım’da, katledilen kadınların öfkesi ve barış umuduyla mücadelemizi büyütüyoruz. Tüm kadınları özgürlüğe yürümeye, sözünü büyütmeye ve ortak mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz.”
 
Açıklama, alkışlarla sona erdi.