KJK: Önder Apo’nun öngörüsü ve tespiti gerçekleşiyor

  • 10:09 4 Mart 2025
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin açıklama yapan KJK, “Önder Apo’nun ‘21'inci yüzyıl kadın özgürlük yüzyılı olacaktır’ öngörüsü ve tespiti gerçekleşmektedir” dedi. 
 
KJK Koordinasyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. 8 Mart Kadınlar Günü’nün 126’ncı yılında büyük bir heyecan, umut ve direniş ruhu ile karşılandığı belirtildi. Açıklamada, “Rozalar, Saralar, Asya, Saliha, Nesrin, Zilan, Delal ve Sevim Belliler şahsında eşsiz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, şimdiden isyanlarıyla, özgürlük aşkı ve coşkusuyla meydanları dolduran tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” denildi.  
 
KJK’nin açıklaması şöyle:
 
“Kadının özgürlük hareketini yaratarak 8 Mart’ın ruhunu her gün yaşanan bir perspektife dönüştüren, kadının eşsiz yoldaşı ve özgürlüğünün savunucusu Önder Apo’yu büyük saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.
 
Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na tüm varlığımızla katılıyor, bu sürecin başarıya ulaşmasında kadın öncülüğünü tarihsel bir onur ve görev olarak görüyoruz. Tüm kadınları 8 Mart ruhu ve coşkusuyla yeni dönem manifestosu niteliğindeki bu çağrıya katılmaya ve zaferle taçlandırmaya çağırıyoruz. Kadını köleleştirerek toplumun derinliklerine kadar hâkim olan erkek egemen kültüre karşı kadın özgürlük mücadelemiz, özgür yaşam ve kadın özgürlükçü toplumun yeniden canlanmasına yol açmaktadır. Farklı coğrafyalarda Jin Jiyan Azadî felsefesini haykıran, ortak özgürlük arayışlarıyla mücadele yürüten kadınlar dünyayı değiştirmektedir. Önder Apo’nun da belirttiği gibi uygarlık tarihi boyunca kadın cinsine yönelik yalancılığa ve zorbalığa dayalı egemenliğe, sert kışına ve karına karşı, karı ve buzu delen kardelenler gibi kadın özgürleşmeleri gerçekleşmektedir.
 
Rojava umut kaynağı olmuştur 
 
Kapitalist modernitenin güçlendirdiği ve erkek egemen kültürün yarattığı 3. Dünya Savaşı koşullarında özgürlüğe yürüyen kadın devrimimiz, tarihi kadın lehine değiştirmeye devam etmekte, kadının özgürlük geleneğini güncellemektedir. Tüm varlığıyla kadın özgürlük mücadelesine ve devrimine aşkla katılan direnişçi kadın öncülüğü sadece kadın açısından değil, tüm toplumun dönüşümünde belirleyici ve etkileyici bir görev üstlenmiştir. Rojava kadın devrimi şahsında özgür kadın ve özgür toplum modeliyle, kadının demokratik modernitesinin alternatif olduğu artık doğrulanmış, tüm dünyaya ilham ve umut kaynağı olmuştur. Tarih, Mezopotamya coğrafyasında özgür kadının yeniden doğuşuna ve erkek egemen sistemin kara kışına karşı kadının baharlaşmasına tanıklık etmekte, Önder Apo’nun ‘21. Yüzyıl kadın özgürlük yüzyılı olacaktır’ öngörüsü ve tespiti gerçekleşmektedir.Kadın hareketimiz öncülüğündeki PKK, yarım asra dayanan en uzun soluklu özgürlük mücadelesiyle Kürt sorununun varlığını, çözümünü ve özgürlüğünü hedeflemiş, kurulduğu coğrafyayı aşarak evrenselleşmiştir. Önder Apo’nun çağrısıyla tarihsel görevini tamamlayan PKK, kadınlar ve halklar lehine yarattığı kazanımları esas alarak, yeniden yapılanma ve demokratik toplum inşası temelinde özgürlük yürüyüşüne devam edecektir.
 
Tüm kesimlerin sürece katılması elzemdir
 
‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın başarısı için öncelikle Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması, özgür çalışma koşullarının oluşturulması, gereken yasal ve hukuki adımların atılarak, demokratik siyaset zeminlerinin yaratılması sürecin kaçınılmaz görevi ve koşuludur. Çağrının hemen ardından Partimiz PKK’nin ilan ettiği ateşkes de bu sürecin sağlıklı ve başarılı ilerlemesi açısından çok önemli bir zemin oluşturmuştur. Ortaya çıkan bu zeminde Türkiye ve Kürdistan’daki tüm kesimlerin bu sürece katılması, barış ve demokratik toplum çağrısının toplumsallaşması için elzemdir.
 
Çağrıya  katılıyoruz 
 
Erkek egemenliğine dayalı savaş kültürü en başta kadınları hedeflemekte ve tarihte olduğu gibi savaşın en büyük bedelini kadınlar ödemektedir. Önder Apo’nun çağrısı; kapitalist modernite güçlerinin Orta Doğu ve Kürdistan merkezli 3. Dünya Savaşı’na, savaşlarla güçlendirilen toplumun hücrelerine kadar işlenmiş zorba erkek egemenliğine, tecavüz kültürüne, kadın katliamları ve her türden şiddet kültürüne karşı kadın özgürlük kültürünün zaferi olacaktır. Bu tarihi çağrı, kadın özgürlüğü sorununun çözümünü hedeflemektedir. Kadınlar, demokrasinin zaferinin teminatıdır. Kadınlar olmaksızın toplumsal barış ve demokratikleşme inşa edilemez. Kadına ve özgürlüklerine karşı, erkek egemen yaklaşım ve anlayışlar değişmeden, kadın sorunları çözülmeden ne demokrasi ne özgürlük ne de ekolojik ve ekonomik sorunlar çözülemez. Kapitalist modernist erkek egemen güçlerin komplolarıyla iki yüzyıldır bozulan Türk, Kürt, Arap, Fars ilişkilerinin demokratik toplum ve onurlu barış temelinde yeniden inşası, kadın özgürlüğü kültürüne ve mücadelesine dayalı gerçekleşecektir.Bu temelde, stratejik konumumuzun bilinci ve tarihsel sorumluluğumuzla her yerde Önder Apo’nun kadın özgürlüğüne dayalı Barış ve Demokratik Toplum çağrısına örgütlenme, eğitim ve demokratik eylem seferberliğiyle katılacağımızı ilan ediyoruz.
 
Türkiyeli tüm kadınlara çağrı 
 
Bakurê Kürdistan ve Türkiye kadın hareketleri kadına karşı geliştirilen cinsiyetçi politikalar karşısında büyük bir direniş içerisinde olmuştur. Bu sürecin kadın özgürlükleri lehine gelişmesinde Bakurê Kürdistan ve Türkiye kadın hareketleri stratejik bir konumdadır. Kadın özgürlüğü ve kurtuluş programlarını oluşturarak bu sürece örgütlü katılmaları, sürecin doğrultusunu belirleyecektir. Cumhuriyetin demokratikleşmemesinin temel bir nedeni de kadın sorununun çözülmemiş olmasıdır. İkinci yüzyılında Cumhuriyetin demokratikleşmesi, kadınların kendi renkleri ve çözüm perspektifleriyle, örgütlü olarak nitel ve nicel güçleriyle bu sürece katılması ile gerçekleşecektir. Türkiye demokratik kadın hareketleri, sürecin barış hareketleri olarak tarihsel bir sorumluluk ve görevle karşı karşıyadırlar. Kadın sorunlarının çözümü, demokratik toplumun inşasını gerçekleştirmek için Türkiyeli tüm kadınları bu süreci tarihsel sorumlulukla sahiplenmeye ve aktif katılmaya çağırıyoruz.
 
Jin jiyan azadî yaşam felsefesine dönüştü
 
Suriye’ye yapılan müdahale ve Baas rejiminin yıkılmasıyla Orta Doğu’da yeni bir süreç gelişmiştir. Rojava kadın devriminin açığa çıkardığı demokratik toplum modelinin selefist zihniyet karşısında savunulması kadar tüm Suriye ve Ortadoğu’ya yayılmasının koşulları da oluşmuştur. Rojava kadın hareketi öncülüğünde tüm kültür ve halklardan birleşmiş Suriye demokratik kadın mücadelesi Demokratik Suriye Cumhuriyeti’ne yol açacaktır. Bu süreçte işgalci güçlere karşı mücadelede şehit düşen YPJ’nin kadın özgürlükçü savaşçılarını ve inşa öncüleri kadınları anıyor, direnişlerini selamlıyoruz. İran’da Jin jiyan azadî şiarı, Rojhilat kadın hareketi öncülüğünde tüm dünyanın yaşam ve mücadele felsefesine dönüşmüştür. İran ve Rojhilat Kürdistan’ında gelişen kadın özgürlük aşkı ve mücadelesi, zindanlarla, idam cezalarıyla teslim alınamayacak kadar güçlüdür. Zeynep Celaliyan, Pexşan Ezîzî, Werîşe Muradi ve Şerife Muhammedi’nin direnişleri, bu anlamda temsil ettikleri İrani ve Kürt kadın hareketi mücadele geleneği, Demokratik İran Cumhuriyeti’ni kaçınılmaz kılacaktır.
 
Kürt kadın hareketi amansız bir köprü oluşturdu 
 
Irak’ta kadın mücadelesine karşı sistemin baskı ve engellemeleri, kadın kazanımlarını yok eden politikaları derinleştirilmekte, kadın en derin köleliğe mahkum edilmek istenmektedir. Bu politikalar karşısında Başur ve Irak kadın hareketlerinin direnişi, mücadele birliğine yol açmalıdır. Çıkarılan kadını köleleştiren yasalar karşısında etkili eylem, örgütlenme ve bilinçlenme ile demokratik Irak ve Başur toplumu mümkün olacaktır. Sengal Êzidî kadın hareketinin tarihi mücadelesi beş bin yıllık soykırım gerçekliğini yıkarak tarihi kadın lehine yeniden yazmaya başlamıştır. Özgün örgütlülükleri ile özgürlüğe, Edule’nin aşkını güncelleyerek zafere yürümektedirler. Maxmur’da soykırım sisteminin tüm yıkıcılığına karşı onlarca yıldır direnen Botan’ın özgür kadın geleneği çağdaş Zinlerin öncülüğünde yeniden canlandırılmaktadır. Avrupa ve Kürdistan dışındaki tüm alanlarda ülke özlemi ve özgür ülke hayaliyle mücadele yürüten Kürt kadın hareketi, kadın özgürlüğünün ve Kürt sorunun çözümünün evrenselleşmesinde amansız bir köprü oluşturmuştur. Kapitalist modernitenin merkezinde sisteme karşı mücadele enerjisiyle Barış ve Demokratik toplum inşasına ve öncü güç olarak katılacaktır.
 
Kadınlar her an, her dakika bedel ödüyor
 
Bugün dünyanın her yerinde, tüm kıtalarında ve içinde olduğumuz Ortadoğu coğrafyasında amansız bir erkek egemen saldırısı var iken bu saldırılara karşı kadınların, kadın hareketlerinin, kadın dostlarımızın ve kız kardeşlerimizin de amansız bir mücadelesi var. Eğer bugün dünyamız, insanlık bir nebze de olsa nefes alabiliyorsa, kadın mücadelesinin varlığından, kadının her daim canlı tuttuğu ahlakın, kültürün, yaşam gücü ve aşkının sürekliliğindendir. Kadınlar bunun için her an, her dakika, her gün büyük bedeller ödüyor, ödemeye de devam ediyor. Barış ve Demokratik Toplum hedefi, özgür ve güzel yaşam ideali, tüm kadınların, anaların, genç kızların büyük hayalidir. Özgürlük hedefiyle yaşayan, yürüyen, ayaklanan, isyana duran tüm kadınları, kadın hareketlerini, gelişen bu sürece destek vermeye çağırıyoruz. Kadınların ulusal, bölgesel ve evrensel mücadele birliği, erkek egemenliğinin savaş ve şiddet kültürünü yıkarak 21. Yüzyılı kadın özgürlük yüzyılına dönüştürecektir. Barış ve Demokratik Toplum ihtiyacı kadınlar için kaçınılmazdır. ‘Jin jiyan azadî İle Kadın Devrimine Yürüyoruz¨ hamlemiz demokratik toplumu inşa ve kadın devrimi değerlerini savunma temelinde devam etmektedir. Kadınlar olarak kendimizi Demokratik Toplumu canlandırarak, erkek egemenliğine karşı her yerde ve her anda isyan ederek, kadın konfederal sistemimizi inşa ederek savunabiliriz. Öz savunmamız, Barış ve Demokratik Toplumla gerçekleşebilir.
 
Bu temelde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tüm kadınları ‘Demokratik Toplum İnşasıyla Her Günü Kadınların Günü Yapalım’ şiarıyla meydanları doldurmaya, egemen erkekliğe karşı mücadeleyi, bilincimizi ve örgütlülüğümüzü büyütmeye çağırıyoruz. Mezopotamya topraklarında gelişen kadın mücadelemizin yarattığı baharlaşma kadının bir güneş gibi yeniden doğuşunu müjdelemektedir. Bu temelde tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, isyan, heyecan ve direnişlerini paylaşıyoruz.”