
Kent Konseyi’nden kayyım atamaları ve polis şiddetine tepki
- 12:36 18 Şubat 2025
- Güncel
AMED - Wan Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kayım atamasına karşı direnişte olan yurttaşlara yönelik polis şiddetini kınayan Amed Kent Konseyi, “Kayyım atamalarına zemin sağlayan Anayasaya aykırı kanun maddelerinin iptal edilmesini ve yine bu konuda konunun muhatabı olan yargı makamları ile iktidarı ve parlamentoyu göreve çağırıyoruz” dedi.
Amed Kent Konseyi, Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı yaptığı basın açıklamasında konuşan Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyesi Ercan Yılmaz, antidemokratik uygulamalarla atanan kayyımlara ve kolluk kuvvetlerinin uyguladığı işkencelere son verilmesi çağrısında bulundu.
Amed Kent Konseyi, 15 Şubat tarihinde Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Amed Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya konsey bileşenlerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya ile birçok kişi katıldı.
Açıklamada basın metnini, Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyesi Ercan Yılmaz okudu.
’11 belediyeye kayyım atandı’
Türkiye’nin kayyım karnesini hatırlatarak sözlerine başlayan Ercan Yılmaz, “15 Temmuz 2015 darbe girişimi akabinde ilan edilen Olağanüstü Hal ile birlikte yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararnameler’in (KHK) en önemlilerinden biri 674 sayılı KHK’dir. İlgili KHK’ye dayandırılarak 2016 yılında BDP’li toplam 95 belediyenin eşbaşkanları görevden alınarak, yerlerine o yerlerin mülki amirleri olan vali ve kaymakamlar kayyım olarak atanmıştır. Kayyım atama hukuksuzluğunu ‘terör’ kavramı üzerinden meşrulaştırmak isteyen iktidar temsilcileri, 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra da kayyım politikalarına devam etmiştir. 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinin ardından, İçişler Bakanlığı’nın kararları ile 3’ü büyükşehir, 5’i il, 33’ü ilçe ve 7’si belde belediyesi olmak üzere toplam 48 HDP belediyesine kayyım atanmıştır.
31 Mart 2024 tarihinde yapılan son yerel seçim sürecinde ve sonrasında kayyım uygulamalarının devam edip etmeyeceği yönündeki tartışmalar devam ederken, 3 Haziran 2024 tarihinde Hakkari Belediyesine atanan kayyım ile mesele tekrardan kamuoyunun gündemine girmiştir. 15-02-2025 tarihinde Van Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyımla birlikte Türkiye'de 31 Mart 2024 günü yapılan mahalli seçimlerden bu yana 9’u DEM Parti, 2’si ise Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde bulunan 11 belediyeye kayyım atanmıştır” ifadelerini kullandı.
Seçme ve seçilme hakkı ihlali
Ercan Yılmaz, 2016 yılından bu yana ağırlıklı olarak Kürdistan kentlerinde bulunan belediyelere yönelik süreklilik kazanan kayyım atama kararları ile yurttaşların seçme, belediye başkanları ve meclis üyelerinin ise seçilme hakkının sistematik bir şekilde ihlal edildiğini kaydetti. Ercan Yılmaz, “Siyasi iktidar, belediyelere kayyım atama kararlarının gerekçesini oluşturmak için ya uzun yıllardır adliye raflarında bekletilen dava dosyalarını ya da seçilmişlerin seçime girmeden önce haklarında verilen ancak henüz kesinleşmeyen mahkumiyet kararlarını gerekçe göstererek, ulusal ve uluslararası kamuoyunda, verilen bu hukuksuz kararların meşru olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadır. Ancak bu çabanın gerek ulusal gerekse uluslararası toplumda bir karşılığı olmadığını belirtmek isteriz. Zira Venedik Komisyonu’nun, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 2017 yılında vermiş olduğu karar ile Avrupa Parlamentosu’nun 14 Şubat 2025 tarihli kararlarında, Türkiye’de devam eden kayyım uygulamalarının, uluslararası standartları ve Türkiye Anayasası’nı çiğneyen bir hal aldığı şeklindeki kararları ile kayyım atama kararlarının tamamen siyasi saiklerle verildiği tespit edilmiştir” dedi.
Yurttaşlara işkence
Her kayyım ataması sonrasında olduğu gibi Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım sonrası da barışçıl ve demokratik protesto hakkını kullanmak isteyen yurttaşlara ve seçilmişlere karşı plastik mermi ve göz yaşartıcı gazlarla saldırıldığını söyleyen Ercan Yılmaz, “Bu müdahaleler sırasında aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi Eşbaşkanı Doğan Hatun’un da bulunduğu yüzlerce yurttaş birçok uluslararası mevzuat ve mahkeme kararında bir işkence biçimi olarak kabul edilen ters kelepçe yöntemi ile gözaltına alınmıştır. Yine aynı eylemlerde hem seçme ve seçilme hakları için hem de belediyeler aracılığıyla elde ettikleri kazanımlar için mücadele eden kadınlar kolluk kuvvetlerinin çok daha sert ve işkenceye varan muamelelerine maruz kalmıştır. Mevcut hukuksuzluğa karşı barışçıl protestolar düzenleyen halka ve kadınlara yönelik bu şiddet ve saldırı hali kayyum politikalarının bir devamıdır. 17 Şubat günü kamuoyuna yansıyan görüntülerde, Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan'ın polisler tarafından linçe varacak düzeyde darp edilmesi, kadınlara ve çocuklara plastik mermilerle saldırılması kolluk şiddetinin geldiği noktayı açıkça göstermektedir” ifadelerini kullandı.
‘Kayyım atamaları son bulsun’
Kent Konseyi olarak, yurttaşlara yönelik polis şiddetini asla kabul etmediklerini vurgulayan Ercan Yılmaz, Anayasa ve birçok evrensel hukuk metninde bir hak olarak tanımlanan toplantı ve gösteri hakkını kullandıkları için gözaltına alınan tüm yurttaşların bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Ercan Yılmaz, “Bugüne kadar yapılan kayyım atama işlemlerinin tamamına derhal son verilerek kayyım atamalarına zemin sağlayan Anayasaya aykırı kanun maddelerinin iptal edilmesini ve yine bu konuda konunun muhatabı olan yargı makamları ile iktidarı ve parlamentoyu göreve çağırıyoruz” diye konuştu.