Abdullah Öcalan neden Meclis’i işaret ediyor?

  • 09:01 17 Şubat 2025
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ- PKK Lideri Abdullah Öcalan, Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için DEM Parti Heyeti ile paylaştığı önerilere rağmen AKP iktidarı hiçbir adım atmış değil. Abdullah Öcalan’ın geçmiş yıllarda Meclis’in rolü ve yeni anayasa tartışmalarına ilişkin görüşleri bu gün de çözümün nasıl olması gerektiğine işaret ediyor.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak’ta yaptıkları görüşmelerin ardından Kürt sorununun çözümüne ilişki tartışmalar yoğunlaştı. Yıllar süren ağırlaştırılmış tecridin ardından İmralı kapılarının aralanmasıyla Abdullah Öcalan, Kürt sorununun çözümü için önemli ve tarihi bir fırsatın önünü açtı. 
 
Abdullah Öcalan’ın  çözüm arayışına rağmen AKP,  iktidarı şimdiye kadar somut bir adım atmış değil.  Abdullah Öcalan, çözüme ilişkin Meclis’in rol alması ve yasal düzenlemeleri işaret ederken aynı zamanda  halkların bir arada eşit temelde yaşaması için anayasanın önemine  de vurgu yapıyor. Günümüzde de yürütülen yene anayasa tartışmalarına ilişkin Abdullah Öcalan’ın 2010-2011 yıllarında avukatları ile yaptığı görüşmelerde konuya ilişkin değerlendirme ve önerileri bu gün de güncelliğini koruyor.  Abdullah Öcalan’ın Meclis’in Kürt sorununun çözümüne ilişkin alması gereken role de işaret ediyor. 
 
Demokratik Anayasa Konvansiyonu ve Meclisi
 
2010 yılında Abdullah Öcalan, anayasaya ilişkin, Demokratik Anayasa Konvansiyonu ve Meclisi’ni önerdi ve bu Meclis’in de 500 kişiden oluşabileceğinin altını çizdi.  7 bölgeden, her çevreden, her kesimden temsilin olması gerektiğini belirten Abdullah Öcalan, bu şekilde katılımcı  ve demokratik bir anayasanın oluşturulabileceğini vurguladı. 
 
Anayasa yap-boz değildir
 
Görüşmede anayasanın önemine değinen Abdullah Öcalan, “Anayasa işi öyle basit değil, öyle safsata değildir, yaz-boz kağıdı değildir. Anayasa şudur: Anayasa, egemen güçlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve halkın bunlarla ilişkilerini, hukukunu düzenler. Bu nedenle çok önemlidir. Bizim anayasa konusundaki tutumumuz şudur.:Anayasa bir toplumsal sözleşmedir, toplumun taleplerinin ortaklaşmasıyla olur” dedi.
 
1921 Anayasası’na vurgu
 
“1921 Anayasası eksiklikleri olsa da bu niteliği yansıtıyordu. Önemli olan mevcut anayasada kendisini ifade etme imkanı bulamayan sınıfların, grupların, kesimlerin sesi olabilmektir. Önemli olan milyonlarca yoksulun, emekçinin haklarının anayasal güvenceye alınmasıdır” diyen Abdullah Öcalan, Türkiye’deki mevcut anayasanın milyonların taleplerini göz ardı ettiğine  vurgu yaptı.
 
Meclis karar almalı
 
Abdullah Öcalan, görüşmede anayasa tartışmalarına ilişkin önerilerinin yanı sıra Meclis’in rol ve misyonuna da işaret etti. “Benim de bu süreçte soruna katkı yapabilmem için Meclis karar alacak, önümü açacak” diyen Abdullah Öcalan, devamında şunları belirtti: “Ben de halkımla, siyasi kesimlerle, örgütle iletişim kurabileceğim, onları bu sürece ikna edeceğim. Buna gücümün olduğunu da biliyorum.”
 
Koçgiri İsyanı’nda Meclis ortak karar aldı
 
Dünyada yaşanan sorunların çözümündeki deneyim ve yöntemlerin önemine de dikkat çeken Abdullah Öcalan, “Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu daha önce denenmiş ve başarıya ulaşmıştır, Güney Afrika’da, Latin Amerika’da başarıyla uygulanmıştır. Meclis’in sorunun çözümü için insiyatif alması çok önemlidir. Daha önce de Koçgiri İsyanı konusunda Meclis ortak karar aldı. Bir uzlaşma yolunu seçti. Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis yine önerilerde bulunacak. Ve o öneriler hayata geçirilecek. Kürtlerin hakları anayasal güvence altına alınacak. Anayasada ‘anayasa Kürtlerin haklarını, kültürlerini güvence altına alır’ şeklinde tek bir madde yer alırsa çözüm gerçekleşir. Ben bu anayasal güvenceyi çok uzun bir süredir dile getiriyorum. ‘90’lı yıllarda da bunu dile getirmiştim. Öyle TRT-6 gibi, kurs gibi göstermelik, sahte adımlarla değil gerçek demokratik haklar güvenceye alınmalıdır” değerlendirmesi yaptı.
 
‘Rol almamı istiyorsan
 
Görüşme de bir kez daha Meclis’in rol alması gerektiğinin altını çizen Abdullah Öcalan,  şunları belirtti: “Benim rol almamı istiyorsan Meclis'te bana ilişkin ilke kararı çıkarmalısın. Bunun dünyada örnekleri var. Ben bu koşullarda rol alamam. Gerillaya ulaşmam gerekir. Bu konular hakkında konuştuğumda suç sayılıyor, rahat bir şekilde konuşamıyorum, iletişime geçemiyorum, onun için sorunun çözümünde rol almam isteniyorsa Meclis bu konuda benim için bir ilke kararı almalıdır.”