ANKARA - Yurttaş Birlikteliği’nin düzenlediği mitinge katılan binlerce kişi “Artık yeter birlikte ses olmanın zamanı”  diyerek Türkiye’deki sorunlara karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

 

Yurttaş Birlikteliği, “Artık yeter birlikte ses olma zamanı” şiarıyla Ankara Tandoğan Meydanı’nda miting gerçekleştirdi. AKM önünde toplanan kitle, insanca yaşama talebiyle Tandoğan Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte, aralarında çok sayıda dernek, sivil toplum kuruluşu, sendika ve siyasi parti temsilcileri yer aldı. Yürüyüş boyunca; “Hükümet istifa”, “Hak hukuk adalet”, “Tayyip istifa”, “Asgari değil insanca yaşam” sloganları atıldı. Yürüyüşte ayrıca "AKP eliniz cebimizden çek", "Zafer direnen emekçinin olacak" yazılı dövizler de taşındı. Kitlenin Tandoğan Meydanı’na gelmesi ile birlikte miting başladı. 

 

Miting alanında yapılan açıklamayı Yurttaş Birlikteliği’nden Ergün Kılıç ile Övgü Erdoğan okudu. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Kadınlar her alanda şiddetle karşı karşıya. Bu şiddet yalnızca fiziksel değil; ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutlarıyla kadının kimliğini hedef alıyor. İstanbul Sözleşmesi'ne derhâl geri dönülmeli; 6284 sayılı yasa tam anlamıyla uygulanmalıdır. Kadınların özgürce yaşayabileceği, ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilecekleri bir toplum için mücadelede birleştik.

 

Eşit hizmet talebi

 

Cemaat ve tarikatlar çocuklarımızın bizlerin geleceğini çalıyor. Yoksul ailelerin çocukları, devletin yetersiz öğrenci yurtları nedeniyle cemaat yurtlarına mahkûm ediliyor ve burada şiddet ve tacizle karşılaşıyorlar. Bizler, çocuklarımızın laik ve bilimsel eğitim almasını, devletin hiçbir dini, hiçbir mezhebi veya tarikatı gözetmeden herkese eşit hizmet vermesini istiyoruz. Bir toplumun geleceği, gençlerin iş gücüne katılımıyla şekillenir. Ancak mevcut sistem, gençleri potansiyel değil, ‘kaybedilmiş bireyler’ olarak görüyor. Bizler bu adaletsizliğe karşı çıkıyor, gençler için nitelikli eğitim ve iş olanakları yaratılmasını talep ediyoruz. Her genç, kendi yaşamını özgürce kurabilmeli, geleceğe umutla bakabilmelidir.

 

Emeklilerin durumu

 

Bugün 16 milyon emekli yurttaşımız açlık sınırının altında adeta ölüme mahkûm ediliyor. Emeklilerin, sendikal örgütlenme hakkı engelleniyor, hükümet yetililerince 2024 yılı emekli yılı ilan edilerek adeta emeklilerle dalga geçildi.  Açlık sınırının çok altında yaşamaya mahkûm edilen emekliler insan onuruna yaraşır bir gelire kavuşmalı; örgütlenme haklarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Engellilerin durumu

 

Toplumun en savunmasız ve göz ardı edilen kesimi engellilerdir Ne yazık ki; son yıllarda büyük mücadelelerle elde edilen engelli hakları ve kazanımlar bir bir ellerinden alınıyor. Engellilere yönelik ayrımcılığa, ön yargılara ve kötü muameleye karşı BM engelli hakları sözleşmesindeki haklar için, kapsamlı bir bakım sigortası yasası için mücadelemizi sürdüreceğiz.

 

Beslenme ve barınma

 

Açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca yurttaş, yeterli ve dengeli beslenmeyen çocuklar, kışın ısınamayan aileler, sağlık, eğitim gibi temel haklardan ulaşamamaktadır. Bu çoğunluğunu sesine ses olacağız. Her bireyin onurlu bir yaşam hakkı olduğuna inanıyoruz. Bugün, eşitlik ve adalet taleplerimizi yükseltiyoruz. Susmayacağız. 

 

Ekolojik yıkım 

 

Türkiye'de ekolojik yıkım ve yağma, maden şirketlerinin faaliyetleriyle her geçen gün derinleşiyor. Bu durum, yalnızca ormanlarımıza, su kaynaklarımıza değil, insan sağlığına da ciddi zararalar veriyor.. Kimyasal atıklar havamızı, suyumuzu ve toprağımızı zehirliyor; yaşamımızı tehdit ediyor. Doğaya yapılan her saldırı, insan haklarına yapılan bir saldırıdır. Bu nedenle doğayı, ekosistemi korumak için sesimizi yükseltiyoruz.

 

Roboskî Katliamı’nı unutmayacağız 

 

Maraş, Madımak ve Roboskî katliamını unutmadık, unutmayacağız. Alevi ve Kürtlere karşı yapılan vahşet, iktidarın zihniyet ortakları tarafından bugün de kışkırtılıyor. Türkiye halkının eşit ve özgür yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Adalet, özgürlük ve eşitlik için buradayız! Birlikte kazanacağız.

 

Kayyım atamaları 

 

Halkın iradesine yönelik baskı ve gasp politikalarına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Kayyım atamaları, halkın demokratik seçim hakkına vurulan bir darbedir. Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik bu hukuksuz uygulamaları reddediyoruz. 

 

Suriye’de Alevilerin durumu 

 

Bugün, Suriye’de Alevilere yönelik artan saldırılar ve AKP-MHP iktidarının bu saldırılara sessizliği bizleri yeniden bir araya getiriyor. Cihatçı gericiliğe karşı, Suriye’nin, toprak bütünlüğünün korunmasını; Demokratik ve Laik Suriye Cumhuriyeti'nin inşa edilmesini istiyoruz.  Bizler, savaşa, baskıya ve sömürüye karşı şiddetten uzak barış için sesimizi yükselteceğiz.

 

‘Bu mücadele bitmeyecek’ 

 

Çocukların katledilmesine, savaşın ve yoksulluğun hayatımızı kuşatmasına karşı direnmeye, halkın taleplerini haykırmaya, geleceğimiz için amasız ve fakatsız güçlerimizi birleştirenlere. Bu daha başlangıç diyerek mücadelemize güç veren sizlere Teşekkür ediyoruz. Bu mücadele bitmeyecek.”

 

Miting katılımcıların konuşmalarıyla devam etti.