HABER MERKEZİ - Katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için açıklama yapan Kürt Gazeteciler İnisiyatifi, “Kobanê'den Reqa'ya tüm Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçek ve hakikati yansıtan ayna oldular” dedi. 

 

Kürt Gazeteciler İnisiyatifi,  SİHA tarafından katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye’nin hakikatten korktuğu belirtilerek, herkesin yalanlarına kanmasını istediği belirtildi. 

 

‘Halkın yanında durdular’

 

Türkiye’nin yalanını yüzüne vuran herkesi hedef gösterdiğini ve imha ettiği belirtilen açıklamada, SİHA araçlarıyla iki gazetecinin Rojava’da katledildiğini belirtti. Açıklamada, “Nazım ile Cihan, Kuzey Kürdistan'da gazetecilik hayatına başladı. Azadiya Welat gazetenin dağıtımcısı olan Cihan, hakikati bu gazete ile tüm evlere ulaştırmak istiyordu. Nazım ise Dicle Haber Ajansı’nda gazetecilik serüvenine başladı. Türk devleti çeteleri ile Kobanê'ye saldırı düzenlemeye başladığında her ikisi de Kobanê'ye geçti. Kamera ve kalemi ile gerçeği kamuoyu ile paylaşarak halkın yanında durdu. Rojava’nın genelinde, Kobanê'den Reqa'ya tüm Kuzey Doğu Suriye'de gerçek ve hakikati yansıtan ayna oldular. Büyük emek verdiler” denildi.  

 

‘Türk devleti savaş hukukunu ihlal ediyor’

 

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Hakikatin gölgesinden korkan işgalci Türk devleti katliamlarla gerçeğin üstünü örtmeye çalıştı. Cengiz Altun’dan Apê Mûsa ve Gurbetelli Ersöz'e, Deniz Fırat'tan Gülistan ve Hêro'ya kadar yaptığı katliamlara rağmen gerçeğin üstünü örtemedi. Kızgınız ama aynı zamanda üzgünüz. Nazım ve Cihan hakikatin şehididir. Onlar özgür basının şehididir. Amaçlarını gerçekleştirecek, mirasına sahip çıkacağız. Türk devletinin barbar saldırılarına karşı, Nazım ve Cihan için basın ve yayın kuruluşlarına, uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. İşgalci Türk devletinin suçlarına karşı harekete geçin. Türk devleti savaş hukukunu ihlal ediyor. Gazetecilere saldırdı ve katletti. Nazım ve Cihan'ın arkadaşları olarak Türk devletinin yargılanmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz.”