Pelşin Çetinkaya

 

AMED - Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü'ne katılan DBP Amed İl Yöneticisi Hasibe Çiçek, ülkelerinde demokratik bir yaşamı inşa etmek için eylem, etkinlik ve kampanyalarını sürdüreceklerini belirtti.

 

Demokratik Kurumlar Platformu, "PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü" kampanyası kapsamında 16 Aralık’ta Amed’den Ankara’ya Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü başlattı. Farklı çevrelerden birçok kişinin katıldığı yürüyüşün güzergahı Riha, Dilok, Adana, Mersin ve Ankara olarak belirlendi. Yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte, atılan sloganlar ve yapılan açıklamalarla bir yandan Kürt halkının talepleri dile getirilirken, bir yandan da Rojava’ya yönelik saldırılar protesto edildi.

 

Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü’ne katılan DBP Amed İl Yöneticisi Hasibe Çiçek değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Demokratik yaşamın inşası için mücadele veriyoruz’

 

Topraklarında demokratik bir yaşamı inşa etmek için mücadele verdiklerini ifade eden Hasibe Çiçek, "Biz, taleplerimizi sadece kendimiz için değil, birlikte yaşadığımız halklarla demokratik bir cumhuriyet inşa etmek için dile getiriyoruz. En doğal haklarımızı talep ediyoruz ve bu haklarımız için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kürt sorununun demokratik çözümü, ülkede yaşanan hak ihlalleri, cezaevlerindeki tecrit uygulamaları, Orta Doğu’da devam eden 3. Dünya Savaşı, Rojava’nın statüsü, ülkedeki yoksulluk, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlar gibi birçok konuda özgürlük ve demokrasi için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Umuyoruz ki bu yürüyüş sonunda taleplerimizi muhatap alabilecek taraflarla karşılaşır ve çözüme ulaşabiliriz. Kürt sorununun demokratik çözümü sağlanana ve Rojava’daki durum netleşerek Kürt kazanımları garanti altına alınana kadar mücadelemiz, eylem ve etkinliklerimiz devam edecek” dedi.

 

‘Saldırılara karşı Kürdistan’da topyekün mücadele başlattık’

 

Rojava’da yaşayan halkın kazanımlarına büyük saldırıların olduğunu belirten Hasibe Çiçek, “Rojava’da yıllardandır devam eden bir savaş var. Rojava bu savaş süresince yaşadığı topraklarda kendine özerk bir statü geliştirmişti. Bütün halk ve inançlarla beraber kardeşçe bir yaşam inşa etmişlerdi. Bu son süreçte onlara yönelik saldırılar var. Elde ettikleri kazanımlara yönelik çok büyük bir baskı var. Dolayısıyla da Kürtlerin dört parça Kürdistan’da bu baskılara, saldırılara, yok edilmelere karşı bir mücadelesi var. Biz de Kürdistan’da bu saldırılara karşı topyekün bir mücadele başlattık. Direneceğiz. Oturmak ve sessiz kalmak gibi bir lüksümüz yok. Bu yüzden bütün halkımız ile beraber ve ayaktayız. Tüm kazanımlarımızı korumak için beraber mücadele edeceğiz. Bizi sadece yaşadığımız yer değil Kürdistan’ın dört parçası ilgilendiriyor. Bütün kardeşlerimiz ve halkımızla dayanışma içerisinde olmalıyız. Kazanımlarının ellerinden alınmalarına izin vermeyeceğiz. Yüzyıllardır devam eden bu baskıyı bir sonuca vardırmamız gerekiyor ve bütün yaptığımız bu eylem, etkinlik ve kampanyalar bu süreç ile ilgilidir” şeklinde konuştu.