Arjin Yüksekbağ 

 

ANKARA - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Pınar Tikit’in beynindeki kistin çapının iki kat arttığını kaydeden ailesi, cezaevinde yeteri düzeyde tedavi yapılmadığı için Pınar Tikit’in durumunun gittikçe ağırlaştığını belirterek, yetkililere tahliyesi yönünde çağrıda bulundu.

 

Türkiye gündemini uzun zamandır meşgul eden ve bir türlü çözülemeyen hasta tutsakların tahliye edilmeme sorunu, neredeyse her gün cezaevlerinden gelen ölüm haberleriyle kendini daha da görünür kılıyor. AKP İktidarı döneminden bu yana hayatını kaybeden tutsak sayısı en az 5 bin 341 iken, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) ait son verilere göre, 2024 yılının 9 ayında en az 50 tutsak hayatını kaybetti ve bunların birçoğu hasta tutsaklar… Eşit ve sağlıklı bir şekilde tedavi edilme hakkına sahip olan tutsakların bu hakları yerine getirilemezken, hasta tutsaklar göz göre göre ölüme gönderilmeye devam ediliyor. 

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan hasta tutsak Pınar Tikit’in kardeşi Roza Tikit, ablasının durumuna ilişkin konuştu.

 

‘Ameliyat için gittiği hastaneden alınıp tutuklandı’

 

Ablası Pınar Tikit’in dışardayken sürdürmüş olduğu tedavisinin cezaevine girmesiyle askıya alındığını ve hastalığının iki kat daha fazla arttığını belirten Roza Tikit, “ Ablam, Iğdır il başkanlığı yaptığı sırada 2009 KCK operasyonu kapsamında 2011 yılında tutuklandı. 4 ay tutuklu kaldıktan sonra, 7 yıl 6 ay ceza alarak tutuksuz yargılanmaya başladı. O tarihten sonra sağlık sorunları baş göstermeye başladı. Beyninde, beyinciğin hemen üstünde Araknoid Kisti olduğu tespit edildi ve tedavisine başlandı. 2014 yılında Diyarbakır’da tedavisini olurken, hastaneye ameliyat sürecini konuşmak için gittiği bir gün gözaltına alınarak dosyasının Yargıtay’da onaylandığını öğrendi. Oradan direkt olarak Diyarbakır E tipi cezaevine gönderildi. Dışarıda başlatmış olduğu tedavisi yarım kaldı. Ameliyat olamadan cezasının onaylanması gerekçe gösterilerek tedavi süreci durduruldu” dedi. 

 

‘Kistin çapı 2 kat arttı’

 

“Dışarı da iken başlayan fakat tutuklanmasıyla sekteye uğrayan tedavisini devam ettirebilmek için 2014 yılı sonbahar ayında cezaevinde tekrar hastaneye giderek tedavisini devam ettirmek istedi fakat cezaevi koşulları prosedürler hastane geliş gidişleri orada ağır işlendiği için tedavi sürecini başlatması ayları aldı” diyen Roza Tikit, “Kistin çapı 4’ten 8’e çıktı. Cezaevi koşulları yoğun stres, baskı, işkence, sağlıklı beslenememe ortamları olduğundan kaynaklı, çok kısa bir sürede kistin büyümesine sebep oldu. Görünürde bir tedavi süreci başlatıldı ama bundan hiçbir sonuç alınamadı, iyileştirmeye dönük bir tedavi değildi” ifadelerini kullandı.

 

Örgüt üyeliğinden iki kez ceza aldı 

 

Ablasının yürütmüş olduğu siyasal çalışmaların gerekçe gösterilerek aynı dönemlerde 2 kez “Örgüt üyeliği” cezası aldığına dikkat çeken Roza Tikit, “Aynı tarihlerde kendisinin siyasal faaliyetler çerçevesinde çalıştığı iddia edilerek ikinci kez üyelikten dava açtılar ve ablam ikinci kez örgüt üyeliğinden ceza aldı. Bir kişinin örgüte bir kez üye olabileceği, bundan bir kez ceza alabileceği gerçeği ablama çok uygulanmadı. O asılsız iddialarla beraber boşa çıkartılacak iddialara rağmen ablam formalite olarak yargılanıp, 2’nci kez üyelikten ceza aldı ve Yargıtayca da onandı. Ablam, 2014 yılından bu yana 2 ayrı üyelikten hükümlü olarak cezaevinde” sözlerini kullandı.  

 

‘Zamanla hiçbir kası çalışmayacak duruma gelecek’

 

Cezaevi koşullarının ablasının sağlık sorunlarının artmasına neden olduğuna dikkat çeken Roza Tikit, tedavi uygulanmadığı için Kistin tetiklediği birçok hastalığın baş gösterdiğini söyledi. Roza Tikit, “Cezaevi koşulları giderek ablamın sağlık sorunlarını ağırlaştırdı. Doktorların doğru düzgün tedavi uygulamamaları ve cezaevi koşulları beynindeki Araknoid kistle beraber farklı sağlık sorunları da ortaya çıkardı. Kasları zayıfladı, vücudunun çeşitli yerlerinde kist oluşmaya başladı. Bacağındaki kisti operasyonla aldılar fakat kol ve parmağındaki kistler hala duruyor. Ayrıca beynindeki kist kaslarını zayıflatarak hareket alanını kısıtlıyor, zayıflatıyor. Yakın bir dönemde kasları tutuldu ve bir hafta yatakta kaldığını ve iğne tedavisi ile kasların yeniden hareket edebilmesi sağlanmış. Ve doktorlar,   yaşın ilerledikçe bu kistten kaynaklı kas ölümlerinin olacağını ve bir gün uyandığında hiç bir kasın çalışmama ihtimalinin yüksek olduğunu söylemiş” diye belirtti.

 

Ayrıca kullandığı ilaçların vücudun çeşitli yerlerinde oluşmasına sebep olan kistlerin giderek bağışıklık sistemini zayıflattığını, mide, bağırsak ve rahim kalınlaşması hastalıklarının da cezaevi koşullarında uygulanmayan, sürekli ötelenen tedavi eksikliğinden kaynaklı olduğuna vurgu yapan Roza Tikit,  ablasının bu hastalıklarından kaynaklı ciddi kilo kaybı yaşadığını da aktardı.

 

‘Ablamın tahliye edilmesini istiyoruz’

 

“Şu an Sincan F Tipi Kadın Kapalı cezaevinde kalıyor ve o kadar hasta olan biri hapishane de kalamazken, ablam F tipi koşullarında kalıyor, sağlık durumu gittikçe ağırlaşıyor” diye belirten Roza Tikit, yetkililere çağrı da bulundu:  Pınar’ın ailesi olarak hayatından endişeliyiz. Bu denli hastayken, o koşullarda olması biz ailesini çok endişelendiriyor. Tıpkı çocukları, yakınları hasta ve hapishanede olan tüm aileler gibi bizler de hasta tutsakların o koşullarda tedavi edilmediğini Pınar’ın ailesi olarak çok iyi biliyoruz. O yüzden çağrımız odur ki, hasta tutsakların bir an önce en insani hak olan sağlık hakkından eşitçe yararlanabilmeleri için tahliye olmalarını talep ediyoruz. Ablam Pınar’ın cezası 1 yıl sonra bitecek fakat son birkaç yıldır Gözlem Kurulu diye kurulan yeni düzenleme ile ablamın tahliye olup olamayacağı da kesin değil. Ablam hasta ve sağlığı ile ilgili sürekli belirsizlikler var ve bu durum her geçen gün sağlığını daha da tehlikeye atmaktadır. Ailesi olarak Pınar’ın  bir yılı daha cezaevinde değil dışarıda hastanede tedavisini görmesini istiyoruz ameliyat olup sağlığına kavuşabileceği hastanelerde tedavi etmek istiyoruz.”