Devlet Narin soruşturmasında neyi gizliyor?

  • 10:43 14 Eylül 2024
  • Güncel
Dorşîn Yıldız
 
AMED – “Narin ne gördü” değil, “Narin neden ve nasıl bir suç çetesi tarafından öldürüldü?”, “Köyden çıkan 380 mermi ve silahlar ne içindi?”, “Tüm köyün Salim’e bağlı olmasının ana sebebi nedir?” sorularını sorduğumuzda, doğru soruları sormuş olacağız. 
 
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî (Tavşantepe) Mahallesi'nde, 21 Ağustos’ta kaybedilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın cenazesi, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Narin kaybedildiği andan itibaren bütün gözlerin çevrildiği Tavşantepe köyünde bir çocuğun katledilmesinin arkasından birçok saklı sır da ortaya çıkıyor. 
 
Tüm dijital medya hesapları, haber ajansları ve özellikle devlete yakın olan kanal ve ajanslar, Narin soruşturmasında odak noktasını “yasak aşka” çevirdi. Her gün onlarca kadının, çocuğun katledildiği, istismar edildiği, şiddete maruz bırakıldığı Türkiye’de, 3 maymunu oynayan bu ajanslar, her ne hikmetse pür dikkat Narin soruşturmasına odaklanmış ve günde 20 haber geçiyor. Savcılığın gizli yürüttüğü soruşturmanın tüm ifade tutanakları önce bu ajanslarda yayınlanıyor. Ve belli ki yukarıdan bir el bunu istiyor. Devletin resmi ajansı ve iktidarın özel televizyonu istihbari ve adli bilgileri ifşaladı. Yasak aşk iddialarını doğrulayacak hiçbir kanıt henüz elde edilememişken, tüm ana akım ve sözde bazı muhalif ajansların özellikle buna yoğunlaşması, işin arka yüzünde sorulması gereken başka sorular olduğunu da düşündürüyor. 
 
Doğru soruyu soramamak 
 
Neden “Narin ne gördü” yerine, “Narin neden katledildi” diye soramıyoruz? Çünkü bunu sorarsak, organize ve planlı işlenmiş bir katliamın arkasından tahminimizden daha büyük olayların geleceğini biliyorlar. Devletin Salim Güran’ı özellikle korumaya ve aklamaya çalıştığı çok açık. Önce Nevzat Bahtiyar’ı öne süren ve yem etmeye çalışan devlet, bugün ise 15 yaşında bir çocuğu dijital medyada linç ettiriyor, hedef gösteriyor. 
 
Çevre köylerde ve hatta Tavşantepe köyünde tüm tanıklar ve kanıtlar Salim Güran’ın kirli ilişkilerinin olduğunu bize sunarken, bu ilişkilerin konuşulmaması konuşturulmaması, siyasi ilişkileriyle bağlantılıdır. Galip Ensarioğlu’nun “dostlarımızdır” açıklamasının hafife alınmayacak bir açıklama olduğunu ve altının sonuna kadar deşilmesi gerektiğini çok net biliyoruz. Galip Ensarioğlu’na hukukun gereği neden işlenmedi? 
 
Salim Güran’ın köyde birçok kadınla ilişkisi olduğu iddia ediliyor. Köyde çok sayıda çocuğun ölümü konuşuluyor. Anne Yüksel Güran’ın “merdivenden düştü” dediği kızı Tülin’in hastane raporlarında zatürreden yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Bir anne evladının ölüm sebebini hatırlamayabilir mi? Mümkün müdür? Tüm bunlar çelişki değil midir? 
 
Günlerdir ifade tutanakları dijital medyada dolaşıyor ve görüyoruz ki bu iddiaların hiçbiri muhataplarına sorulmadı. 
 
Yönlendiren bir akıl 
 
Köyde bulunan lüx/çakarlı araçlar, Salim’e ait binlerce dönümlük araziler, arsalar, köye sık gelen AKP’liler, Narin’i katletme ve defnetme biçimleri, Hizbullah ilişkileri/ bunların tümü araştırılacak ve sorulacak konuların başında geliyor. 
 
Salim ve suç ortaklarının, Narin ile ilgili attıkları her adımda uzman birine danıştıkları çok açık. İşi bilen ve delil bırakmayacak yöntemlere hakim bir akıl, başından sonuna aileyi yönlendirdi. Ve aileden birinin eski bir avukat olduğunu da öğrenmemiz, ne büyük bir tesadüf değil mi? 
 
Ailenin, Narin kaybedildikten 4 gün sonra çıkıp “çok asılsız ihbar geliyor, yapmasınlar yeter” açıklamasının üzerine, bugün öğreniyoruz ki aile 20 kaçak hattan Narin ile ilgili sahte ihbarda bulunmuş. Bunların tümü ortak aklın ürünüdür. Aile ilk günden bu yana kamuoyunu manipüle ederek, büyük bir algı operasyonu yürüttü. Annenin ısrarla “Kızıma köyden biri bir şey yapmaz, kızımı kaçırdılar” sözleri, hedef şaşırtma çabasıydı. Tüm süreç organizeli ve planlı yürütüldü. 
 
Aynı isme ait 100 farklı telefon numarası 
 
Ancak bu organizasyona devlet de dahil miydi? Asıl merak edilenlerden biri de budur. Görüştüğümüz tanıklardan biri, “Salim’in arkası sağlamdır, kimse Salim’e karşı duramaz” diyor. Salim’in arkasında kim veya kimler var? Tanık, “Salim’in çok kirli ilişkileri var. Silah kaçakçılığı, uyuşturucu gibi birçok şey yapar. İşçilerinin hepsi aynı zamanda adamlarıdır. Normal bir işveren ve işçi ilişkisinden ziyade, her türlü işine koşturan, her kirli işini temizleyecek işçilerdir. Onlarla bu ilişkiyi nasıl kurduğunu bilemem ama bizim gördüğümüz budur. Bundan 12-14 yıl önce Salimlerin bir kardeşi öldü. Kazayla kendini vurmuş dediler ama Salim’in onu vurduğu da çok konuşuldu. 17 yaşındaki birine yıkacaklardı. Sonra konu köy içinde kaldı ve kapandı” diye anlatıyor. Ateşli silahla vurularak katledilmiş biri için devlet nasıl soruşturma başlatmaz ve incelemez? Öte yanda başka bir amcanın üstüne 100’den fazla numara kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Bir insan neden 100 farklı telefon numarası kullanma ihtiyacı duyar? 
 
Salim ile ilgili bitmeyen iddialar 
 
Salim Güran köyde hangi kadınlarla, nasıl bir ilişki ağı kurdu? “Salim köyde fuhuş çetesi kurmuş, köyde birçok kadınla ilişkisi var” iddiaları doğru mudur? Bu iddialar araştırılacak mı? Yoksa iktidar tüm bunların üstünü kapatmaya mı çalışacak? 
 
Narin’in katledildiğinin ortaya çıkması ardından köyü ziyaret eden 3 bakanın, gizli yürütülen bir soruşturma için köye geldiği iddiası da gündeme geldi. Tanık, “Bakan Güranlarla görüştü ve ‘siz bu kadar silahı ne yapacaktınız, devlete karşı örgüt mü kuruyorsunuz’ diye sordu. Gizli bir soruşturma yürüttüklerini ve silah konusunun özel olarak araştırıldığını duyduk. Jandarma köyde hala aramalarına devam ediyor” diye belirtti. Aynı tanık şunları da ekledi; “Ne kadar inkar etseler de boş. O ailenin hem Hizbullah hem AKP ilişkileri var. Bu ilişkilere güveniyorlar. Bizim de onlardan çekinmemizin sebebi bu ilişkileridir. O köyde Salim’in ve ailenin bu ilişkilerini konuşacak bir kişi bile çıkmaz. Hiçbiri Salim’e ihanet etmez.”
 
Güran ailesinin yaşananlara dair yaptığı açıklama ise çok dikkat çekiciydi. Aile, belli ki işe hakim olan bir ağızdan bir açıklama hazırladı ve açıklamada, “İlgi alakası olmadığı halde kuran kurslarına ve yüce dinimize saldırılar yapılmaktadır. Aile fertlerimizin kendi kızlarını öldürmesini tahayyül edemiyoruz. Koca bir ailenin karalanmasını dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlıyoruz. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemesini istirham ederiz. Güran ailesi vatanına ve milletine bağlı fertlerdir. Tavşantepe mahallemizin stratejik ve coğrafik konumu da büyük bir etkendir” ifadelerine dikkat çekmişti. 
 
Dış güçler neden Güran ailesini seçti? 
 
Amed’de yüzlerce köy varken, Tavşantepe’yi coğrafik ve stratejik açıdan önemli ve özel kılan nedir? Havaalanına yakın olması ve silah-uyuşturucu ticaretinin bu yollardan daha kolay yapabilmeleri? Yine Narin’in katledilmesiyle başlayan süreci dış güçlerin ve yerli uzantıların oyunlarına bağlayan Güran ailesi, dış güçlerin hedefine girecek nasıl bir öneme sahip diye de sormak istiyoruz… Tavşantepe köyünün bulunduğu bölgede onlarca köy bulunuyor ve köylerin tümü birbirine 5 ve 10’ar dakika mesafede. Aynı zamanda Tavşantepe köyünde de Güran ailesi haricinde yaşayan 5 ayrı soyadına mensup aileler de var. Bunca köy arasında dış güçler neden Tavşantepe köyünü ve Güran ailesini seçti? 
 
Dış güçler ve yerli uzantılara bağlayan bir diğer isim de HÜDA PAR Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu olmuştu. Tesadüfe bakın… 
 
Köyde yaşayan diğer aileler, Güran ailesinin ya işçileri ya da kendi halinde aileler. Onlarla görüşmeye çalıştığımızda da maalesef “Salim’den çekindikleri” için konuşmaktan imtina ettiler. Ancak bu ailelerin Güran ailesi kadar mal ve mülk sahibi olmadığını, köyün hatta o bölgenin en zengin ailesinin Güran ailesi olduğunu gördük. 
 
550 silah bulundu iddiası
 
Köyde Narin’i arama çalışmaları sırasında jandarmaların 550’ye yakın silah ve bazı mühimmatlar bulduğu iddiası güçlü bir iddia olarak önümüzde duruyor. Özellikle de amca Salim Güran’ın siyasi ve ticari ilişkileri, köydeki aile arasındaki konumu ve köy üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, yalnız bir amca veya muhtar kimliğiyle kalmadığı çok açık. Öte yandan Salim’in hem muhtar olması hem de Kuran Kursu hocası olması da soru işareti yaratan noktalardan biri. Köyde onlarca yurttaş bulunurken, köyde tüm yetki ve görevlerin Salim’de olması “neden” sorusunu sormaya itiyor. Salim’in ve özellikle Tavşantepe köyünün Hizbullah ilişkisi nedir? Köyde onlarca isimsiz ve toplu mezar bulunduğu iddiası neden gündemden düşürülmeye çalışıldı? Biz soru sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Devletin üstünü örtmeye çalıştığı şey her neyse, bunun peşinden gitmeye devam edeceğiz. 
 
Gözler Narin soruşturmasının üstünde 
 
Medyanın gücünü de kullanarak iyi bir algı operasyonu yürütüldü. Açık bir şekilde iktidar taraflı olduğu ortada olan bir köyde, bir çocuk önce katledildi, sonra da kaybedildi. Defalarca kez aranan yerde 19 gün sonra cenazesi bulundu. Bulunduğunda ise suda beklediği için vücut deforme olmuştu ve hiçbir parmak izi ya da DNA bulunamadı. Aile, feryatlarını duyan ve Narin’i arayan özgür/muhalif basına, DEM Parti’ye ve kadın/çocuk kurumlarına değil, her açıklamalarında özellikle A-Haber’e ve devletin kurumlarına teşekkür etti. Ve hatta Narin’i asıl arayanları ise “suyu bulandıranlar” olarak nitelendirdi. Oysaki su zaten bulanmıştı ve biz o suyu temizlemek için uğraştık. 19 gün boyunca susan itirafçı, 19’uncu günde nasıl bir gizli el tarafından ortaya çıkarıldı? 19 gün neden beklendi? Delillerin yok olması için 19 gün yeterli bir süreçti belki de… 
 
Olay yeri olan ahıra A-haber’in girmesi ve olay yerinden canlı yayın yapması, ısrarla yasak bir ilişkiyi konuşturmaya çalışması, 18 yaşından küçük çocukların isimlerinin her yerde açıkça paylaşılması ve hedefe konulması… Büyük bir medya operasyonunun içindeyiz. Güran ailesinin birileri tarafından gözden çıkarıldığını ve “yasak aşk” ifşasına bağlanılarak olayın örtbas edilmeye çalışıldığı çok açık. 
 
Kamuoyu tarafından unutulup gidecek bir olay, devletin ve medya kanallarının “acemiliğiyle” daha fazla gündem oldu ve gözler Narin soruşturmasının üstünde..